Anasayfa » Ekonomi » OSMAN BİLGİN KIRKLARELİ VALİSİ

OSMAN BİLGİN KIRKLARELİ VALİSİ

Sayın Valim kısaca özgeçmişinizden ve Meslek Yaşamınızda sizin bir dönüm noktası olarak değerlendirebileceğiniz bir olay veya anınızdan söz eder misiniz? Ülkemizin özelliği olan çeşitli bölgelerinde, çeşitli makamlarında özellikle mülki idare görevleri ifa ettiniz ve halkımıza verimli etkin hizmetler sundunuz. Meslek yaşamınızda ifa ettiğiniz görevlerde sağladığınız bilgi birikimi, kazandığınız mesleki nitelikler ve tecrübe birikimleriniz ışığında Sizce Türkiye’nin öncelikli idari sorunları ve çözümleri nelerdir? 1978 yılında Trabzon İlinin Vakfıkebir ilçesinde doğdum. Lise öğrenimini Vakfıkebir ilçesinde tamamladım.1997 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğünde Brokerlik eğitimi aldım. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum ve Avukatlık stajı sonrası 1998-1999 yılları arasında 1 yıl Avukatlık yaptım. 2000 yılında Kaymakam adayı olarak Mülki İdare Amirliği mesleğine atandım. 2000-2003 yılları arasındaki Kaymakamlık adaylığı döneminde sırasıyla; Konya – Çumra, Ordu – Ünye, Manisa – Ahmetli ve Kula İlçelerinde Kaymakam Vekilliği görevlerinde bulundum. 2003 yılında yapılan Kaymakamlık Kursunu bitirerek aynı yıl Asil Kaymakam olarak atandıktan sonra sırasıyla; 2003-2005 yılları arasında Tokat – Pazar Kaymakamlığı, 2005-2007 yılları arasında Gümüşhane – Kürtün Kaymakamlığı, 2007-2010 yılları arasında Malatya – Kale Kaymakamlığı ve 1 yıl süre ile Malatya Vali Yardımcılığı, 2010-2012 Aydın – Buharkent Kaymakamlığı, 2012-2015 yılları arasında Giresun – Espiye Kaymakamlığı ve 2015 – 2016 yılları arasında Manisa – Alaşehir Kaymakamlığı görevlerinde bulundum. 30 Kasım 2016 tarihli Müşterek Kararname ile İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı olarak atandım. 18.05.2018 tarih itibari ile Kırklareli Valiliği görevine atanmış bulunmaktayım. İlknur BİLGİN Hanımefendi ile evli olup bir kız bir erkek çocuk babasıyım. Giresun ili Espiye İlçesinde Kaymakamlık görevimi ifa ederken; durumu kötü 360 ailemiz Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü üzerinden yaptırdığım proje sayesinde ev sahibi oldular. Yaşadıkları yerlerde tüm ailelere 50 m2 lik evler yaptık. Yeni evlerinde ilk kaldıkları günün ertesi günü ailelerden birine yaptığım ziyaretimde; 8 yaşında kız çocuğunun önceden yaşadıkları evin içine rüzgar giriyor ve korkuyor ve uyuyamıyordum, ilk defa korkmadan uyudum diye söylemesi meslek yaşantımda en etkilendiğim olaylardan biri olmuştur. Bende bir bürokratım ve tüm siyasetçilerin bürokrasiden şikayet etmelerine rağmen mevzuat ve uygulama yönünden bürokratik kültürden kurtulamayışımız en önemli idari sorunudur. Bu durumdan kurtulmamız için kanun yapıcı ve uygulayıcıların yeni bir anlayış ve birlikte hareket etme kültürü ile bürokrasiyi en aza indirmemiz gerekmektedir. Ayrıca devlet kurumlarının yazılım programları farklı sistemler üzerinden yapıldığı için birbirleri ile uyum sorunu yaşamaktadır. Yani bir bakanlığın yazılım uygulaması Türkçe, diğeri İspanyolca konuşmakta, bu durumu ortadan kaldırmak için Cumhurbaşkanlığı uhdesinde Türkiye’deki e-devlet uygulamalarını aynı yazılım programı üzerinden tek çatı altında birleştirmek gerekmektedir diye düşünüyorum.  İlimizde Süt ve Süt Ürünleri alanında Türkiye’nin 3 büyük tesisi ve çok sayıda mandırası bulunmaktadır. Bu alanda Özel Sektörü teşvik etmeye devam ediyoruz.  Sayın Valim 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Vali Atamaları Hakkında Karar” ile Kırklareli Valiliği görevine atandınız. Kırklareli ilimiz ile ilgili ilk gözlem ve tespitleriniz nelerdi? Göreve başladığınız tarihten günümüze gerçekleştirdiğiniz projeler, elde edilen sonuçlar ve gelişmeleri değerlendirir misiniz? Göreve başladığım tarihten önce Kırklareli iline hiç gelmemiştim.Sadece Lüleburgaz ve Babaeski ilçelerinden araçla geçmiştim. İlimizin en önemli sorunu, tanıtım noktasında eksikliğinin olduğunu düşünüyorum. İlimiz kendi kapasitesi ile karşılaştırıldığında tanınırlık açısından kapasitesinin çok altında bir il olduğunu düşünüyorum. Esasen Sanayi, Turizm, Tarih, Tarım ve Hayvancılık anlamında çok ciddi potansiyelleri olan bir il. Süt ve süt ürünleri alanında Türkiye’nin 3 büyük tesisi ve çok sayıda mandırası bulunmasına rağmen kendi markasını oluşturamamıştır. Özel sektörü bu konuda da teşvik etmeye de devam ediyoruz. Turizmde ise özellikle İstanbul’a yakın olması eko-turizm, İğneada ve Kıyıköy yaz turizmi, gastronomi ve doğa turizmi gibi alanlarında çok ciddi potansiyelleri olan bir ilimiz. Bu alanda ciddi çalışmalar yaparak ilimizin tanıtımına katkı sağladık ve sağlıyoruz. Demirköy Fatih Dökümhanesi tarihi eser açısından ilimizin en önemli noktalarından birisidir. Sanayi alanında İstanbul’un yeni sanayi bölgesi olacak bir kapasiteye sahiptir. Eğitimli insan yapısı ile birlikte ileride yukarıda bahsettiğim alanlarda kapasitesini planlı bir şekilde kullanıp hakkettiği yerlere kısa sürede gelebilecek bir ilimizdir. Teknolojinin hızla geliştiği, yapay zekâ gerçeği gibi içinde bulunduğumuz dönemin gelişmelerini izleyebilmemiz ve teknoloji alanında daha bağımsız olabilmemiz için neler yapılmalı ve hangi projelere öncelik verilmeli? Teknolojinin hızla gelişmesi, “Nesnelerin İnterneti” teknolojisi gibi teknolojilerle günlük hayatta kullandığımız pek çok eşya ve cihazın birbirine bağlı hale gelmesi ve yapay zeka, konuşma tanıma, görüntü işleme ve otonom sistemler gibi robotik teknolojiyi besleyen unsurların gelişmesi son yıllarda benim de yakından takip ettiğim ve önemsediğim teknolojik yenilikler. Bütün bu teknolojik yeniliklere baktığımızda ilk gördüğümüz fırsat daha hızlı, daha güçlü ve daha akıllı robotların tasarlanmasının artık çok daha kolay olduğu gerçeği oluyor. Bu anlamda, şahsi kanaatimce ülkemiz robotik teknolojileri, makina, elektronik ve bilgisayar mühendisliği alanlarında geniş kapsamlı ve disiplinler arası bir yaklaşımla AR-GE stratejisini ve politikasını belirlemelidir. Bunun yanında, internet ve mobil teknolojilerde yerli uygulamaların yaygınlaştırılması, nano teknoloji, tıptaki gelişmeler ve sağlık alanındaki dijital uygulamaların yine yerli ve milli girişimlerle geliştirilmesi ülkemiz açısından son derece önemli ve desteklenmesi gereken başlıklar olacaktır. Son olarak bu sorunuz kapsamında şu noktaya da dikkat çekmek isterim. Küresel rekabette başarılı olmak isteyen şirketlerimiz, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlara ve Ar-Ge, satış ve pazarlama süreçlerinde kullanılacak yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmalıdırlar. Şirketlerimiz içinde bulunduğumuz bu yüzyılda, şayet pazarın ihtiyaçlarını doğru şekilde anlamak ve karşılamak istiyorlarsa, bu teknolojileri benimsemek ve kullanmak mecburiyetindedirler.  Kırklareli KÖYDES Projesi’nin niteliği, amaç ve hedefleri nelerdir? KÖYDES projesi kapsamında planlanan ve uygulanan öncelikli altyapı projeleri ile diğer projeler ve uygulama sonuçları, 2018 Yılı KÖYDES Yatırım Programı kapsamındaki Yatırım projelerinin gerçekleşme oranı, 2019 Yılı Yatırım Programı ve hedefleriniz hakkında bilgi rica edebilir miyiz? Köylerin Altyapısının Desteklenmesi (KÖYDES) Projesinin Amacı, susuz veya suyu yetersiz köy ve bağlılarının sağlıklı ve yeterli içme suyuna kavuşturulması, grup köy yolları öncelikli olmak üzere köy yollarının kalite ve standartlarının yükseltilmesi, küçük ölçekli sulama altyapısının geliştirilmesi ile köy atık su altyapısının iyileştirilmesidir. KÖYDES Projesi kapsamında bugüne kadar Kırklareli iline bağlı 130 adet köye kanalizasyon şebekesi, fosseptik çukuru ve 96 adet köye kanalizasyon arıtma sistemi yapılmıştır. Bu kapsamda ilimize bağlı 179 köyün içme suyu ve altyapı problemleri büyük bir ölçüde çözüme kavuşturulmuştur. Ayrıca tüm köylere asfalt kaplama yol ile ulaşım sağlanmıştır. 2018 Yılı KÖYDES Projesi kapsamında toplam 158 projenin yapılması planlanmıştır. 2018 Yılı KÖYDES Projelerinin gerçekleştirme oranı ise % 99’dur. 2018 yılında ilimize KÖYDES Projesi ile; 8 km Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) yol, 150.539 m² köy içi yollara parke taş ve 9 adet köy yollarına menfez yapılmıştır. İlimize bağlı 28 köy ve 1 bağlısına daha sağlıklı ve yeterli içme suyu sağlanması maksadıyla projeler yapılmıştır. Ayrıca 90 çiftçimizin faydalanacağı toplamda 160 hektar tarım arazisinin sulanması için sulama tesisi yapılmıştır. Altyapı sektöründe ise 2018 yılında 6 adet köyümüzün altyapısının iyileştirilmesi için 2 adet yeni tesis ve 4 adet mevcut tesislerin geliştirilmesi sağlanmıştır. 2019 Yılı KÖYDES Projesi ile toplam 108 proje programa alınmıştır. 2019 Yılı KÖYDES Projesi ile; 4 km Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) yol, 10 km I. kat asfalt kaplama, 4 km II. kat asfalt kaplama, 63.088 m² köy içi yollara parke taş, 4 adet köy yollarına menfez yapımı, 22 köyümüzün daha sağlıklı ve yeterli içme suyu sağlanması maksadıyla toplam 20 adet içme suyu projesinin yapılması planlanmıştır. Ayrıca 2 adet köyümüzün altyapısının iyileştirilmesi için 1 adet yeni tesis ve 1 adet köyün mevcut altyapı tesisinin bakım ve onarımının yapılması planlanmıştır. Söz konusu projelerin yapım işleri devam etmektedir.  KÖYDES Proje Kapsamında, Bugüne kadar Kırklareli iline bağlı 130 adet köye kanalizasyon şebekesi, fosseptik çukuru, 96 adet köye kanalizasyon arıtma sisteme yapılmıştır. Ülkemiz dünyada en çok göçmen ve sığınmacı barındıran, insani değerleri ön planda tutan bir ülkedir. Ancak özellikle son aylarda Suriyeli göçmenlerle ilgili bazı sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar tartışılır hale gelmiştir. Kırklareli’ndeki durumu, varsa ilinizdeki “Düzensiz Göçmenlerin” sınır dışı edilmesini, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi çalışmalarını değerlendirir misiniz? İlimizde Geçici Koruma kapsamında kayıtlı Suriyeli sayısı 2.715’tir. Suriyelerinin gönüllü geri dönüşleri dâhil tüm işlemleri kayıtlı oldukları il yani Valiliğimiz İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce gerçekleştirilmektedir. Tüm bu veriler ışığında ilimizde 5 bine yakın yabancı ikamet etmektedir. Kayıt altına alınan tüm yabancıların işlemleri Valiliğimiz İl Göç İdaresi Müdürlüğünce yapılmakta yine tüm biyometrik verileri mevzuat çerçevesinde alınıp ve korunmaktadır. İlimizde ikamet eden tüm yabancılar için Valiliğimiz koordinesinde İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce uyum faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. İlimizde ikamet eden yabancılara belli aralıklarla bilgilendirme toplantıları düzenlenmekte, ülkede kalışlarına ilişkin hak yükümlülükleri hakkında bilgi verilmektedir. Söz konusu yabancılardan okul çağında olanlar Milli Eğitim Müdürlüğümüze bağlı okullarımızda eğitim ve öğretimlerine devam etmekte, akranlarından geri kalmamaları için ek planlamalar yapılarak desteklenmektedir. Okuma ve yazma bilmeyen bireyler ise Halk Eğitim Müdürlüğümüzce Türkçe okuma yazma kurs programlarına alınmaktadır. Yine bu faaliyetler meslek edindirme kursları ile desteklenmektedir. Tüm bu plan ve programların takibi Valiliğimizce yapılmakta ve ilgili kurumlarca raporlanmaktadır. İlimizde ikamet eden yabancılarla ilgili olarak Valiliğimiz koordinesinde kaymakamlıklarımız, İl Göç İdaresi Müdürlüğümüz, kolluk birimlerimiz, sağlık kuruluşlarımız, Milli Eğitim Müdürlüğümüz, STK ve Üniversitemiz ile ihtiyaç duyulan tüm konularda gerekli iş birliği sağlanmakta, hızlı ve sonuç odaklı eylem planı ortaya koyulmakta ve takibi yapılmaktadır. Trakya’nın Yunanistan ve Bulgaristan’a toplam kara sınırı 473 km’dir. Bunun 177 km’sini Kırklareli ilimiz oluşturmaktadır. Düzensiz göçmenlerin kara sınırından az kısmı Bulgaristan’a geçmeye çalışmaktadır. Karada sınır birlikleri jandarma ve emniyetin verdiği mücadelenin yanında denizlerimizde de Sahil Güvenliğimiz tarafından koruma ve önleme tedbirleri tam kapasitede alınmaktadır. Trakya bölgesinin ve ilimizin özellikle düzensiz göçmenler tarafından geçiş koridoru olarak kullanılmaya çalışılması önlemek ve ülkemizin düzensiz göç ile mücadelesini güçlendirmek ve desteklemek için Kırklareli ilimizde de etkin koruma ve önleme tedbirleri uygulanmaktadır. Bu minvalde Bakanlığımızın koordinesinde bölge illerinin (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ) Valilerinin katılımıyla düzensiz göçle mücadeleye ilişkin toplam 4 üst düzey toplantı gerçekleştirilmiştir. Sonuncusunu ilimizde gerçekleştirdiğimiz Düzensiz Göç Koordinasyon Toplantısı’nda konuya ilişkin birçok tedbir ve ihtiyaçlar reel veriler üzerinden analiz edilerek Bakanlığımıza iletilmiştir. Bu noktada ilimiz, ülkemizin düzensiz göçle mücadelesi konusunda etkin stratejik konum ve donanımlı teşkilat yapısına sahiptir. Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi çalışmalarına baktığımızda Kolluk tarafından yakalanan yabancılar sağlık kontrollerinin ardından işlemleri yapılmak üzere Geri Gönderme Merkezlerimize teslim edilmektedir. Geri Gönderme Merkezimizde kalan bu yabancılar ülkelerine geri dönüşleri sağlanana dek burada geçici olarak barındırılmaktadır. Ülkemizde yasal kalış hakkına sahip hiçbir yabancının sınır dışı edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle GGM’de bulunması da olanaksızdır. Merkezimizde tercüman, gıda mühendisi ve psikologlara kadar birçok alanda meslek uzmanı istihdam edilmektedir.  İlimizde ikamet eden tüm yabancılar için Valiliğimiz koordinesinde İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce uyum faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.      Valiliğimizce Geri Gönderme Merkezimizde bulunan yabancılar polikliniğimizde doktorlar başta olmak üzere yeterli sayıda sağlık personeli görevlendirilmiştir. Burada yabancı tarafından bedeli karşılanamayan acil ve temel sağlık hizmetleri verilmektedir. Ayrıca yabancıya, yakınlarına, notere, yasal temsilciye ve avukata erişme ve bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişme imkânı sağlanmaktadır. Bunların yanı sıra ziyaretçileri ve vatandaşı olduğu ülkenin konsolosluk yetkilileri ile görüşme imkânı da sağlanmaktadır. Denetimi Valiliğimizin oluşturduğu komisyon tarafından her ay düzenli olarak yapılmakta; barolar, insan hakları inceleme komisyonları, bakanlığımızın teftiş kurulları ve gerekli izinleri almaları halinde uluslararası kuruluşlar tarafından da belli aralıklarla ziyaret edilmektedir. İlimizde Geçici Koruma kapsamında kayıtlı Suriyeli sayısı 2.715’tir. Suriyelilerin gönüllü geri dönüşleri dâhil tüm işlemleri kayıtlı oldukları il yani Valiliğimiz İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce gerçekleştirilmektedir.  Kırklareli İlinde “Damla Gönüllülük Projesi, Sosyal Dayanışma Merkezi, Sağlıklı Hayat Merkezi, Huzur Evi çalışmaları” gibi sosyal yaşam ve sosyal sorumluluk projeleri uygulamaları dikkat çeken önemli uygulamalardır. Bu konular hakkında görüş, düşünce ve değerlendirmelerinizi rica edebilir miyiz? Sosyal Sorumluluk en basit anlamı ile bireylerin bir arada topluma duyarlı bir biçimde hareket etmesidir. Sosyal sorumlulukta en büyük amaç toplumsal faydadır. Toplumlarda insanlara benzer, onlarında duygusal, hüzünlü bir yönü vardır. O yüreklere dokunmak gerek. Bir toplumun en güçlü yanlarından biri de o gönüllere uzanan köprüler kurmaktır. O gönüllere uzanan köprülerin sağlamlığı toplumsal temelimize olumlu katkılar sunmak ile birlikte sağlam duvarlar inşa etmemize yardımcı olur. Gönüllere inşa ettiğimiz çalışmalarımızla ilimizdeki faaliyetlerimiz devam etmektedir. Her toplum bireylerinin güvende ve sağlıklı yetişebilmesi için uygun aile, çevre ve toplum koşullarının sağlanmasını öngörür. Ancak her toplumda bu koşulların yeterli düzeyde sağlanamadığı dezavantajlı aileler vardır. Ailelerin kendi bünye ve çevre şartları dışında kaynaklanan olumsuz durumları en asgari düzeye indirgemek, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden tüm ailelerin eşit derecede yararlanmasını sağlamak toplumun geleceği açısından önem arz etmektedir. Toplumda aktif ve sağlıklı yaşlanmayı teşvik edici uygulamalar hayata geçirilirken, toplumumuzun en önemli değerlerinden biri olan yaşlılarımızın rahat etmesini sağlamak, doğa ile iç içe bir yaşam sunmalarına yardımcı olmak, onları sosyal rehabilite alanları ile desteklemek, yaşlılarımızın sosyal yalnızlık duygusuna kapılmalarını engelleyici çalışmalar ile serbest zaman dilimlerinde yararlı etkinlikler ile buluşturmak bizler olduğu kadar yaşlılarımız içinde önemli bir husustur. Kuşaklar arası deneyim ve tecrübe aktarımı konusunda teşvik edici çalışmaların yürütülmesi sosyal dayanışmamıza katkı sunacaktır. Bu amaçla Türkiye’de uygulanacak ilk model olan 100 Kişilik Huzur Köy Projesinin gerçekleştirilmesi için; alanın tahsis ve izin süreçleri tamamlanmış olup yapım aşamasına geçilmesi için ihale süreçlerinin başlatılması aşamasındadır. Toplum sisteminde çocukların yetiştirilmesinde ailelere yardımcı olmak, çocuklar için elverişli ortamlar oluşturmak, olumsuz koşulları ortadan kaldırmak gibi görevler üstlenmek tüm kurumlar için vazgeçilmez bir değer olmalıdır. Çocukların yetenekleri ve becerilerinin geliştirilmesi, onları sosyal yönden desteklemek, onlara yol gösterici çalışmalarda bulunmak, geleceğimiz açısından son derece önemlidir. Kendine güvenen, özgüven duyguları gelişmiş, iletişim kurabilen, sosyal riskler yönünden farkındalık sahibi çocukların, toplumların geleceğine daha emin adımlarla yürüme konusunda toplumların en büyük destekçisidir. Sağlıklı bir toplum; bedensel, ruhsal, sosyal yönden sağlıklı bireylerden oluşur. Bireylerin tüm yönleriyle sağlıklı olabilmesi ise, aile ve çocukların çok yönlü gelişimine ve eğitimine önem vermek ve onlara rol model çalışmaları ile desteklemekle mümkündür.

Umutlu Yarınlar Projesi

Dezavantajlı toplum kesiminde yaşayan ailelerin ve çocukların çok yönlü gelişimine, bedensel, ruhsal, sosyal yönden sağlıklı birer birey olarak topluma kazandırılmalarına yönelik valiliğimizce tüm ilde bütün Kamu Kurumlarının katılımları ile Umutlu Yarınlar Projesi ile birlikte; • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Proje genel işleyişi, Hane ziyareti, Sosyal Hizmet destekleri • İl Sağlık Müdürlüğü; Sağlık Taramaları • İl Müftülüğü; Değerler Eğitimi, Hane ziyaretleri • Milli Eğitim Müdürlüğü; Sosyal aktiviteler, hane ziyaretleri, Akademik teşvik çalışmaları, •Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü; Sportif faaliyetler • SYDV Müdürlüğü SODAM’lar aracılığı ile kurslar, kreş hizmeti • İŞKUR, SODAM istihdam destekleyici kurs çalışmaları • Trakya Kalkınma Ajansı, Bilişim destek çalışmaları • Kırklareli Üniversitesi, Bilimsel altyapı desteği, Gönüllü öğrenci desteği • İl Özel İdaresi, Kahvaltı organizasyonları • İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı tarafından Trafik eğitimleri ve uyuşturucu ile mücadele proje çalışmalarına katkı sağlanmaktadır. Projemiz kapsamında Kasım 2018 – Haziran 2019 tarihleri arasında İlimiz genelinde yaklaşık olarak 164 etkinlik gerçekleştirilmiş olup, bu etkinliklere yaklaşık olarak 4940 çocuk ve 1905 aile katılım sağlamıştır.

Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti Etkinliğinin Arttırılması Okul Destek Projesi: Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti(SED) Etkinliğini arttırmak, SED Hizmetinin sosyal yardım algısına dönüşmesini önlemek, çocukların eşit şartlara sahip olmasını sağlamak amacıyla Müdürlüğümüzden SED Hizmetinden yararlanan ailelerin 5,6,7 ve 8. Sınıf öğrencilerine yönelik sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiği bir projedir. Proje Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilmektedir. Kırklareli Valiliği tarafından desteklenmektedir. Proje kapsamında Gitar, Yüzme, Karate, Masa Tenisi vb sanatsal ve sportif kurslar ile birlikte şehir içi ve şehir dışı kültürel geziler düzenlenmektedir. Çocukların akademik hayatları takip edilmekte olup, Kırklareli Üniversitesi gönüllü öğrencileri aracılığıyla Matematik kursları organize edilmiştir. Ayrıca proje kapsamında rol model çalışmaları da gerçekleştirilmektedir. Proje de çocuklara ve velilere yönelik eğitim çalışmaları devam etmektedir. Proje kapsamında Ocak – Nisan 2019 tarihleri arasında 75 etkinlik gerçekleştirilmiştir.

Çocuk Hakları İl Komitesi                                  

Dezavantajlı toplum kesiminde yaşayan aile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde ülke genelinde Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri; çocuklara haklarını anlatmak, savunmak; özellikle özel günlerde faaliyetler düzenleyerek çocukların da bir şeyler yapabileceğini, seslerini duyurabileceğini göstermek amacıyla oluşturulup bu konuda faaliyet göstermektedir. Komiteler bünyesinde sosyal, sportif ve kültürel faaliyetler gerçekleştirilmektedir

Sosyal Uyum Programı

Ülkemizde kamp dışında yaşayan Suriyeli çocukların Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri aracılığıyla topluma uyumlarının sağlanması ve Türk çocuklar ile Suriyeli çocuklar arasında karşılıklı diyaloğa ve bilgi alışverişine olanak sağlayacak bir platformun oluşturulması amacıyla Genel Müdürlüğümüz ve UNICEF Türkiye Temsilciliği işbirliğinde “Sosyal Uyum Programı” düzenlenmektedir.

Ekranle Değil Akranla Büyüsün Çocuklar Projesi Çocuklarımızın dijital ve sosyal medya ortamlarındaki kontrolsüz ve kötü amaçlı yaklaşımlardan korunması, alternatif fiziksel, sosyal ve kültürel yaşam alanlarının yaygınlaştırılması, çocukların bedensel aktivitelere yönlendirilmesi ve sosyal gelişimlerine destek verilmesi amacıyla “Ekranla Değil Akranla Büyüsün Çocuklar” Projesi başlatılmıştır.

Mutlu Yaşlar Projesi

Kırklareli Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Engelli Evde Bakım Hizmetinden yararlanan engelli, bakıcıları ve aileleri ile, Sağlık Müdürlüğü’nün hizmet alanında bulunan yatağa bağımlı hastalara, bakıcılarına yönelik; Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü 4. Sınıf öğrencileri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Yaşlı Bakımı Programı öğrencileri tarafından, Yaşam kalitelerini arttırmak, Aileleri ve bakıcıları eğitmek, verilen hizmet kalitesini yükseltmek amaçlanmıştır. Proje ilimizde 4 yıldır devam etmektedir. Mutlu Yaşlar Projesi kapsamında bir eğitim öğretim döneminde yaklaşık 250 hane ziyaret edilmektedir. Çocuk, genç, yaşlı, aile olmak üzere tüm toplum kesiminde sosyal koşulların yeterli düzeye ulaşması, toplumsal geleceğimizin teminatına olumlu katkılar sunmaktadır. Sağlıklı, huzurlu toplum anlayışı ile sosyal sorumluluk proje çalışmalarımız devam etmektedir.

Kırklareli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
Sosyal Dayanışma Merkezi (SODAM) projelerinin dezavantajlı gurupta yer alan kadınların topluma kazandırılması,
meslek edindirilmesi ve iletişim becerilerinin kuvvetlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Merkezimiz 2014 Haziran ayında açılmıştır. 1.599 kadın mesleki kurslardan, 674 çocuk kreş, 4-6 Yaş Değerler
Eğitimi ve yaz aktiviteleri kapsamında Voleybol kursu olmak üzere toplam 2.273 kişi merkezimizden
yararlanmıştır. Kursa katılan bayanlara madde bağımlılığı, erken yaşta evliliğin sakıncaları, ergenlikte görülen
problemler, dini bilgiler, sohbetler vb. gibi seminerler verilmektedir. Sosyalleşmeleri için geziler ve sinema etkinlikleri
düzenlenmektedir. Açılan kurslar sayesinde meslek edinen ve başarılı olan bayanlardan 96 kişi işe
yerleştirilmiştir. El sanatları kursuna katılan bayanlar ürünlerini satıp evine maddi katkıda bulunmaktadırlar.
Merkezimizde şuana kadar dikiş, kuaförlük, 1.ve 2. kademe Okuma Yazma, Ahşap boyama, Mum oymacılığı,
Mumda resim, takı tasarım, Bebek hırka örücülüğü, Çanta örücülüğü, Keçe Aksesuarları yapımı, Aşçı Yardımcısı,
Amugurimi bebek örücülüğü, Makrome örücülüğü, Step aerobik, Çeyiz ürünleri hazırlama ve Kuran
kursu olmak üzere çeşitli kurslar açılmıştır. Okuma yazma kursumuzdan 342 kadın yararlanmış olup 14 kişi
TYP kapsamında okullara ve temizlik şirketlerine işe yerleştirilmiştir.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü-Damla Projesi
Damla Projesi gönüllülük esaslı olup insan odaklı bir çalışmadır. Proje kapsamında ilimizde dezavantajlı
aile, çocuk ve gençlerin hiçbir din, dil ve etnik köken ayrımı yapmadan katılımcı gençlerle bir araya gelmesi,
kültürel değerlerin karşılıklı aktarımı, ilimizdeki insanlarla katılımcı gençlerin hayata bakış açılarının olumlu
yönde etkilendiği gözlemlenmiştir.
Bu proje kapsamında sürdürülebilir insan kalkınmaya katkı sağladığı gibi sosyal fark yaratmamaktadır.
İlimizde ve toplum yararına kişisel vefa, insanlık, gönüllülük çalışmaları aynı zamanda kişinin sahip olduğu
bilgi, yetenek ve birikimlerinin çerçevesiyle toplumla paylaşarak bundan haz almasına, keyif duymasına
mutlu olmasına olanak sağlamaktadır.
Kırklareli ilinde hem katılımcı hem de bulundukları şehit aile ziyaretlerinde, huzurevi ziyaretlerinde, sevgi
evi çocuklarında, dezavantajlı aile yardımlarında, köy evlerinde, mezar ve çevre temizliğinde vb. gibi faaliyetlerinde
bu duyguyu hem yaşamış hem yaşatmışlardır.

İl Sağlık Müdürlüğü
Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM); sağlığa yönelik risklerden birey ve toplumu korumak, sağlıklı hayat tarzını
teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak
amacıyla kurulan çok amaçlı yapılardır. SHM’ler, toplum sağlığı merkezine bağlı ek hizmet birimi olarak faaliyet
göstermektedirler.
Sağlıklı Hayat Merkezleriyle; ülke genelinde aile hekimliği hizmetlerini desteklemeyi ve güçlendirmeyi
(sağlık danışmanlığı, röntgen, laboratuvar gibi), birinci basamakta hekimlik dışı sağlık hizmetlerine (diyetisyenlik
hizmetleri, psiko-sosyal destek hizmetleri, fizyoterapi, çocuk gelişimine yönelik hizmetleri gibi) erişimi
kolaylaştırarak hastaneye yığılmanın önüne geçmeyi, sigara ve benzeri zararlı maddelerin yol açtığı sağlık
riskleri ve tehditleri ile mücadele etmeyi; hâlihazırda sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam programı çerçevesinde
yürütülen hatalı beslenme alışkanlıkları ve obezite ile mücadele etmeyi; toplumun yaşam kalitesini yükseltecek
alışkanlıkları kazandırmayı amaçlamaktadır.
Bu kapsamda İlimizde Merkez ilçemizde ve Lüleburgaz ilçemizde iki adet Sağlıklı Hayat Merkezimizle
hizmet vermekteyiz.

Dünyada dikkat çeken ve ağır sosyal, sağlık sorunları yaratan uyuşturucu ve bağımlılık sorunu ülkemizde de önemli bir sorun haline gelmiştir. Kırklareli’nde “Uyuşturucuyla Her Alanda Kararlı Mücadelenin” sonuç verdiği görülmektedir? Bu konuda yürüttüğünüz çalışmaları ve elde edilen sonuçları değerlendirir misiniz? Ülkemiz uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında stratejik bir konuma sahiptir. İlimiz hedef illerden olmamakla birlikte, geçiş güzergâhlarına yakın olmasından dolayı stratejik bir konumda bulunmaktadır. Bu stratejik önemimizi bilerek il genelinde çalışmalarımızı Uyuşturucu ile mücadele alanında sorumluluğu bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli bir şekilde çok yönlü bütüncül bir anlayışla sürdürmekteyiz. İl Emniyet Müdürlüğümüzce Uyuşturucu madde ticareti yapan, satan, alan, sevkiyatını yapan, bulunduran, kullanan, aracılık yapan şahısların tespitine ve yakalamalarına yönelik yürütülen çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Uyuşturucu ile Mücadele konusunda farkındalığın arttırılması ve kolluk kuvvetlerinin suçun önlenmesine yönelik olarak yapmış olduğu Narkorehber eğitim faaliyetleri çerçevesinde 2019 yılının Ocak ayından bu tarihe kadar 403 Mahalle ve Köy muhtarları ve azalarına, 573 Öğretmen ve 281 Öğrenci Velisine, 120 Özel Güvenlik Görevlisine, 70 Müftülük çalışanına olmak üzere toplam 1447 vatandaşımıza Narkorehber eğitimi verilmiştir. Aynı zaman da Uyuşturucu Maddeler ile ilgili yakalanarak hakkında Adli işlem yapılan şüpheli şahıslara, gönüllülük esasına dayanarak Narkolog anket çalışmaları yapılmış, yapılan bu çalışmalar sonucunda toplam 106 şahsa anket uygulanmış ve anketler sonucunda haklarında adli işlem yapılan şahısların uyuşturucuya ne zaman, nasıl ve hangi şartlarda tanıştıklarının tespiti yapılmış olup Uyuşturucu ile Mücadele alanında önleme faaliyetlerine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Uyuşturucu ile etkin mücadele Kapsamında 2016, 2017 ve 2018 yıllarında ili genelinde Uyuşturucu Tedavisi için kendiliğinden hastaneye intikal eden ve 112 Komuta Merkezine intikal eden ihbar sayıları yönünden; 112 Komuta Merkezine İntikal eden ihbar sayısının 2016 yılında 23, 2017 yılında 58 ve 2018 yılında 2 olduğu anlaşılmıştır. Genel olarak değerlendirildiğinde anlaşılacağı üzere bağımlı sayılarında süreklilik gösterir şekilde azalmanın olduğu, uyuşturucu ile mücadele kapsamında önleme faaliyetlerinin pozitif anlamda sonuçlar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşturucu gibi madde bağımlılıkları ile mücadele kararlılıkla sürdürülmesi, bakanlıklarla ve kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonun sağlanması ile mümkün kılınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulları 2017 yılından beri ilimizde düzenli toplanarak çalışmalarını sürdürmektedir. Sivil toplum kuruluşu Yeşilay ile Kırklareli Üniversitemizde gençlere yönelik çalışmalara devam etmekteyiz. Kamu kurum ve kuruluşlarımızla yeni projeler üreterek, bağımlılıkla mücadele konusunda dört bir yandan mücadelemiz devam etmektedir. Ülkemiz uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında stratejik bir konuma sahiptir. İlimiz hedef illerden olmamakla birlikte, geçiş güzergâhlarına yakın olmasından dolayı stratejik bir konumda bulunmaktadır.

Tarımsal faaliyetlere geldiğimizde ise; bilindiği üzere hayvan ırklarında süt verimini ve süt kalitesini etkileyen en
önemli nedenlerin başında, içinde bulunulan coğrafi yapı, iklim koşulları ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan bitki
örtüsü gelmektedir.                                                                                                                                                                                   Kırklareli’nin coğrafi konumunun, tarımsal faaliyetler başta olmak üzere ekonomik, ticari ve turizm alanlarında sağladığı avantajlar ve potansiyel hakkında bilgi verir misiniz? Marmara Bölgesi’nin Avrupa yakasındaki Trakya coğrafyasında yer alan ilimiz, Istranca Dağları ve Ergene Havzası bölümleri üzerinde yer almaktadır. İlimiz kuzeyde Bulgaristan, doğuda Karadeniz, güneydoğuda İstanbul, güneyde Tekirdağ, batıda ise Edirne illeri ile çevrelenmektedir. Tarımsal faaliyetlere geldiğimizde ise; bilindiği üzere hayvan ırklarında süt verimini ve süt kalitesini etkileyen en önemli nedenlerin başında, içinde bulunulan coğrafi yapı, iklim koşulları ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan bitki örtüsü gelmektedir. Bu anlamda, Istranca Dağları ve çevresindeki coğrafi yapıya ve iklim koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan bitki örtüsü ilimizde üretilen sütün kalitesini belirleyen önemli bir unsurdur. İlimizde üretilen hayvansal ürünlerin (beyaz peynir, kaşar, yoğurt vs gibi) kendine has rayihası bu coğrafyanın zengin bitki örtüsünde otlayan hayvanların sütünden gelmektedir. Ayrıca ilimizin toprak verimliliği çok yüksek olup, endüstriyel tarım ürünlerinde yüksek rekolte elde etmek mümkündür. Hayvancılıkta hastalıktan ari bölge olmamız, AB ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatını da mümkün kılmış ve bu noktada ihracatımız da başlamıştır. Bunun yanında Kırklareli Kıvırcık Kuzusu ve Kırklareli Beyaz Peyniri artık ilimizin ulusal anlamda tanınırlığa ulaşmış markaları olarak ön plana çıkmaktadır. Tarımsal araştırma kuruluşlarının bölgede bulunması, tarımsal analiz ve toprak tahlil laboratuvarlarının bölgede çok sayıda olması, İlimiz üreticilerinde bulunan mevcut alet ekipman varlıklarının yeterliliği ve tarımsal mekanizasyon yeniliklerine açık olmaları İlimizin önemli avantajlarındandır. Bağcılıkta ise uluslararası anlamda başarılara imza atan firmalarımızla yüksek rekabet gücümüz bulunmaktadır. Bana göre Kırklareli coğrafi konumu sayesinde demiryolu-karayolu bağlantıları ile Bulgaristan sınırına, İstanbul ve Tekirdağ’a çok yakın mesafededir. Bu da gerek sanayi ürünlerinin gerek tarımsal ürünlerin ihracatı noktasında önemli bir avantajı beraberinde getirmektedir. Dereköy sınır kapısının geliştirilme çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmalar tamamlandığında karayolu ihracatının da oldukça yükseleceği tahmin edilmektedir. İğneada Kırklareli tarih öncesi konumu itibarıyla pek çok antik yerleşim merkezine sahip olan bir ilimizdir. Kırklareli ve çevresinde insana dair maddi bulguların neolitik dönem özellikleri taşıdığı tespitleri yapılmıştır. Kırklareli’nin bu özelliklerini ve tarihi geçmişini dikkate aldığımızda mevcut kaynaklarının ve potansiyelinin daha da verimli değerlendirilebilmesi için ekonomik, sosyal, ticari, kültürel ve turizm alanlarını kapsayacak bir master plan çalışması var mı? Bu konudaki düşüncelerinizi ve öngörülerinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız? Kırklareli’nin sahip olduğu kültürel ve turistik değerlerin korunması ve yaşatılması, koruma kullanma dengesi içerisinde ve bir plan disiplini içerisinde sürdürülmesi için kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılmış ve eylem planı hazırlanmıştır. Eylem planına bağlı olarak; – Kırklareli’nin kapsamlı şekilde kültür envanteri çıkarılmış ve sayısal ortama alınarak bilgi bankası oluşturulmuştur. Tüm kültür varlıklarına ait bilgiler güncellenebilir yazılım ile kamunun hizmetine sokulmuştur. – Kırklareli Istrancalar bölgesi bulunduğu konum ve sahip olduğu orman, deniz, akarsular, mağaralar gibi muazzam bir ekoturizm potansiyeli barındırmaktadır. Valiliğimizin koordinasyonu ve yönetiminde Istrancalar eko-turizm master plan çalışmaları ve çalıştaylar yapılmış ve eylem planı oluşturulmuştur. Eylem planına bağlı olarak ıstrancalar eko-turizm koruma ve gelişim bölgesi teknik çalışmaları yapılarak turizm bölgesi ilan edilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığına sunulmuştur.beldemizdeki uzun kıyı şeridimiz ve kumsalımız deniz turizmini cazip kılarken, kuzey kesimlerdeki çok çeşitli bitki ve hayvan türlerinin yer aldığı, milli park statüsündeki doğal bir orman olan Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci büyük İğneada Longoz Ormanlarının gün geçtikçe ülke genelinde farkındalığının artması, İlimizin Bulgaristan sınırına yakın orman köylerinin organik üretim potansiyelinin mevcudiyeti, doğa severler için yürüyüş parkurlarının düzenlenmiş olmasının sağladığı avantajlar, bölgenin temiz havası ve çevresiyle eko-turizm, dijital detoks vb. için alternatif yatırımlar için cazibesi ilin turizm açısından önemli avantajlarıdır. Aynı bölgede bulunan, Dupnisa Mağarası ve Demirköy Fatih Dökümhanesi’ni turizm anlamında ilimizin sahip olduğu en önemli potansiyeller olarak görüyor ve önümüzdeki dönemde Demirköy ilçemizin üst düzey turistik yatırımların merkezi haline geleceğine inanıyorum. Kırklareli turizm ve kültür yaşamına önemli etkileri olan tarihi eserlerinin çok daha iyi değerlendirilmesi için yapılan çalışmalar nelerdir? Valiliğimiz tarafından koordine edilen en önemli projelerden birisi ve benimde üzerinde durduğum 1453 Fetih Ruhu olarak adlandırdığımız Demirköy Fatih Dökümhanesi projemiz, Trakya Kalkınma Ajansı tarafından da desteklenmektedir. Projemiz inşaat faaliyetleri 2019 yılı içerisinde hayata geçirilmeye başlanmıştır. Proje kapsamında çağ kapatıp başka bir çağın açılmasını sağlayan İstanbul’un fethinde kullanılan Şahi Topunun döküldüğü dökümhane alanına gelen turistlerin ihtiyaçlarını karşılayacağı küçük bir tesis kurulacaktır. Projemiz ile alana 2 km uzunluğunda 7 m genişliğinde granit küp taş kaplamalı yol, 61 araç ve 3 tur otobüsünün park edeceği düzenli bir otopark alanı, gelen misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayabileceği 10 kişi kapasiteli tuvalet ve bölgeye gelen ziyaretçilerin aynı zamanda yöreye özgü ürünleri tanıyabileceği ve satın alma imkanı bulacağı 24 tezgahlık yöresel ürün pazarı kurularak vatandaşlarımıza hizmet edecektir. Ayrıca aynı güzergahta bulunan Trakya’nın Turizme açık tek mağarası olan Dupnisa’da Trakya Kalkınma Ajansı’ndan alınan hibe ile yapılan projede, mağara çevresinde tamamen doğal malzeme olan ahşaptan yeme içme alanları, oturma alanları, ahşap görünümlü prefabrik tuvaletler, çevre düzenlemesi ve yöresel ürün pazarı yapılmaktadır. Proje ile hem mağara alanının insan tahribatından korunarak kontrollü giriş çıkışının sağlanması hem de gelen turistlere bölgemize yaraşır bir hizmet sunulması amaçlanmıştır. Kırklareli Istrancalar bölgesi bulunduğu konum ve sahip olduğu orman, deniz, akarsular, mağaralar gibi muazzam bir eko-turizm potansiyeli barındırmaktadır. Gelen turistlerin araçlarını park edebilmesi için ek otopark yapılması ve 25 adet Ahşap ev yapılarak yörenin konaklamalı turizm alanı olarak daha çok tanınması planlanmıştır. İğneada ve Kıyıköy eko turizm kentleri altyapı projeleri hazırlanmış ve Avrupa birliği, Trakya kalkınma ajansı, Karadeniz Havzası sınır ötesi işbirliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kırklareli Valiliği İl Özel İdaresi, vb çeşitli kaynaklardan proje desteği ile eylem planına bağlı olarak projeler devreye sokulmakta ve uygulamaları yapılmaktadır. Ayanikola Manastırı yol ve çevre düzenleme projesi, sur restorasyon projesi, kıyıköy sokak ve meydan düzenleme projesi, sur içi düzenleme projesi, plaj alanları tertip ve düzenleme projesi, Hamdibey turizm köyü projesi, Sislioba turizm köyü projesi, vize amfi tiyatro ören yeri çevre düzenleme projesi, Aşağıpınar Açıkhava müzesi ve örenyeri projesi gibi çok sayıda proje yapılmış olup bunlardan bazıları tamamlanmış, bazıları ise devam etmektedir. İlk merkezimize baktığımızda Yayla Meydanı, Kırklareli’nin günümüzdeki bakımsız haline karşın, çoğu karakteristik özelliğini koruyarak günümüze kadar gelebilmiş en bütüncül tarihi odak noktasıdır ve kentin tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Kent merkezine çok yakın bir konumda olan Yayla Meydanı kentsel sit alanı olarak ilan edilmiştir. Valiliğimiz tarafından başlatılan Tarihe Saygı Projesi kapsamında Yayla Meydanı’nda yer alan tarihi binaların Röleve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri hazırlatılmış ve gerekli tüm izin süreçleri tamamlanmıştır. Restorasyon ve restitüsyon yapım işleri ile ilgili süreçler devam etmekte olup, tarihi binaların 2020 yılsonu itibari ile ilimize kazandırılması planlanmaktadır. Kırklareli büyük bir nüfusa sahip olmamasına rağmen nüfusun önemli bir oranı şehirlerde yaşamaktadır. Bunu etkileyen faktörler nelerdir? Kırsal alandan kentlere yönelen nüfus hareketlerinin yarattığı sosyal, ekonomik ve demografik sorunlardan söz edilebilir mi? İlinizin nüfus yoğunluğu ve demografik yapısı hakkında bilgi verir misiniz? Açıkçası köylerimize kara yolunun ulaşması, köyü kente taşıyan en temel unsur olmuştur. Özellikle kent yaşamının kırsalda yaşayan vatandaşlarımız tarafından yakından görülmesi köylerden kente doğru göç isteğini arttırmıştır. Televizyon ve özellikle internet altyapılarının yayılması ve iletişim maliyetlerinin ucuzlaması köylerimizle şehirlerimiz arasındaki mesafeleri ve psikolojik duvarları ortadan kaldırmıştır. Bu noktada, tabi ki, Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nin gelişen yapısı ve D100 karayolu çevresindeki sanayi yatırımlarının, ilimiz dahilinde kırsaldan kente göçü tetikleyen en temel dinamiklerden olduğunu belirtmemiz gerekir. Bununla birlikte, kırsal alandan kentlere göçün hızlı bir şekilde gerçekleşmesi, hızlı büyüyen her şehirde görülen şehir planlaması anlamındaki problemleri, çarpık kentleşmeyi ve alt yapı yetersizliği gibi sorunları beraberinde getirmektedir. İlimizde halen nitelikli konut, otopark ve rekreasyon alanları gibi imkanların sıkıntısı bulunmaktadır. Diğer taraftan, Kırklareli insanının eğitimli ve yapıcı yaklaşımı sayesinde, yerel halkımız ve göç edenler arasındaki kültürel sorunların ilimizde minimum düzeyde olduğunu görmek beni gerçekten mutlu etmektedir. 360 bin 860 kişilik nüfusumuzda, Nüfus yoğunluğuna bakacak olursak TUİK verilerine göre ilimizde en çok nüfus Lüleburgaz’da bulunurken en az nüfus Kofçaz’da yer almaktadır. İşgücüne katılım ve istihdam oranlarımızın ilimizde Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görmek de memnuniyet vericidir. İlimiz 80li yıllara kadar kırsal alanda yaşayanlar ile şehirde yaşayanların oranı birbirine yakınken, 80’li yılların başından itibaren özellikle Lüleburgaz Büyükkarıştıran beldesi çevresinde başlayan sanayi kuruluşlarının sayısının artışı, Evrensekiz beldesindeki sanayi kuruluşlarının artışı ile devam etmiş ve Kırklareli OSB’nin kurulması ile birlikte köylerden şehirlere göç başlamış ve sonraki yıllarda bu göç hızlanarak devam etmiştir. Bu nüfus hareketleri yanında, konut ihtiyacı, hastane okul vb. temel ihtiyaç alanlarının yetersiz kalmasına sebep olurken bu alanlarda özel teşebbüs boşlukları doldurmaya çalışmış ve kısmen de başarılı olmuştur. Özel sağlık kuruluşu ve okullar bunun en güzel örneğidir.  360 bin 860 kişilik
nüfusumuzda, Nüfus yoğunluğuna bakacak olursak TUİK verilerine göre ilimizde en çok nüfus Lüleburgaz’da
bulunurken en az nüfus Kofçaz’da yer almaktadır.  Kırklareli’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi, ülke geneli itibariyle nedir? Benzer illerimizle bir karşılaştırma yapar mısınız? Sanayileşme düzeyi nedir? İlinizin öne çıkan ve dikkat çeken farklı özellikleri ile sosyo-ekonomik yapısı hakkındaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Ekonomik bakımdan orta derece gelişmiş olan ilimiz sosyo-ekonomik göstergeler bakımdan Türkiye ortalamasının üzerindedir. Eğitim açısından baktığımızda ilimizin okur-yazar oranı yine Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Bu sebeple ilimizde temel eğitim sorunu yoktur. Kalkınmanın en önemli unsurlarından olan sanayileşmeden bahsetmek gerekirse, ilimiz, Dünya’nın önemli ticaret ve sanayi şehirlerinden olan İstanbul’a yakınlığı sebebiyle ve İstanbul’da yatırım yapılacak alanların giderek azalması ve maliyetlerin yüksek olması gibi sebeplerle yatırımcılar için cazip bir yatırım alanı durumuna gelmiştir. Kırklareli imalat sanayinde gelişmişlik sıralamasında 81 il içerisinde 14. sırada bulunmaktadır. Sanayi yatırımları, İstanbul metropolünün etkisiyle yoğun olarak D100 karayolu koridorunda Çorlu-Lüleburgaz aksında yer almakta, Kırklareli il sınırlarında ise özellikle Büyükkarıştıran’da yoğunlaşmıştır. İlimizde toplam 790 sanayi tesisi, 1’i özel 4 organize sanayi bölgesi, 6 küçük sanayi sitesi bulunmaktadır. Ağırlıklı olarak gıda, cam ve tekstil sektörlerinde yoğunluk mevcuttur. İlimiz büyük ölçekli döküm ve cam fabrikalarına ev sahipliği yapmaktadır. Kırklareli ilinde sanayi üretimi ve istihdam kapasitesi anlamında gördüğüm en ciddi potansiyel ise şüphesiz Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi. 850 hektara varan genişleme kapasitesiyle, Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nden sonra Trakya’nın en büyük ikinci Organize Sanayi Bölgesi olmaya aday bir bölgemiz. Gıda, ilaç, makine ve otomotiv yedek parça gibi sektörlerde kendi sektörünün ulusal ölçekteki önemli üreticilerini ve ihracatçılarını barındıran Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nin, önümüzdeki 6 yıl içerisinde %100 kapasiteye ulaşmasını bekliyoruz. Ayrıca, Saray-Vize-Pınarhisar-Kırklareli hattı Bölgenin gelecekteki muhtemel gelişim hattını oluşturacaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında yapılacak olan yollar ve yatırımlar sayesinde ilimizin sanayi ve ticari anlamdaki önemi daha da artacaktır. Dolayısıyla, bu hat üzerine kurulu olan Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nin konumu şimdiden stratejik bir önem kazanmıştır. Dolayısıyla, bu hattın çok yakın bir gelecekte, Trakya Bölgesi içerisinde yeni bir lojistik ve üretim merkezi olacağına inanıyorum. Sosyo-ekonomik göstergeler açısından Kırklareli büyük ölçüde Türkiye ortalamasının üzerinde yer almaktadır. Yüz bin kişi başına hastane yatak sayısının düşük, bir milyon nüfusta trafik kaza sayısının yüksek olması dışında bütün göstergeler Türkiye geneline kıyasla, Türkiye ortalamalarına yakın ama biraz daha iyi bir durumu ortaya koymaktadır. Bu durumu Kırklareli’nin Batı Marmara bölgesindeki genel gelişmeden payını aldığı buna karşılık yoğun bir göç alma halinde oluşabilecek sıkıntıları da yaşamadığı şeklinde yorumlamak gerekir. Kırklareli il sınırları içerisinde yer alan yerleşimler arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri açısından Tekirdağ ve Edirne’de gözlemlenen farklılıklar daha azdır. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 2003 yılında yapılan “İlçelerin Gelişmişlik Düzeyi Araştırması SEGE” verilerine göre sanayileşmenin hızlı olduğu Merkez, Lüleburgaz ve Babaeski ilçeleri ikinci gelişmişlik grubunda yer alırken diğer ilçeler üçüncü gelişmişlik grubunda yer almaktadır. Avrupa Kıtası’nda ve Ergene Ovası üzerinde bir sınır ilimiz olan Kırklareli’nin potansiyeli gereğince değerlendirilebiliyor mu? Gelişmişlik düzeyi beklenen ya da olması gereken düzeyde mi? İşsizlik sorunu Kırklareli’nin ekonomik ve sosyal yapısını nasıl etkilemektedir? Şüphesiz, Kırklareli’nin, Türkiye ile Avrupa arasında geçiş güzergâhında bulunması gerek turistik, gerekse lojistik anlamında büyük bir potansiyel ve fırsat. Şahsen, şu anda bu potansiyelin çok az bir bölümünün açığa çıktığını düşünüyorum. Dereköy Sınır Kapısı’nın tır trafiğine kapalı olması bu potansiyelin açığa çıkmamasının en önemli sebeplerinden birisi. Bunun yanında, her geçen gün gelişen ve büyüyen bir Organize Sanayi Bölgesi’ne sahip olmamıza rağmen, yine gümrükleme işlemlerini henüz Kırklareli Organize Sanayi Bölgemizin içerisinde yapamıyoruz. Özellikle bu iki konu ile ilgili olarak yoğun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız, Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü durumunda olan ilimizin ticari ve lojistik faaliyetler noktasında çok daha güçlü ve etkili bir il konumuna gelmesidir. Eğitimli insan kaynağı, uluslararası pazarlara ve limanlara yakın stratejik konumu, sanayi bölgeleri, tarihi, doğal ve kültürel kaynakları, kaliteli ve çeşitli tarımsal potansiyeli ve lezzeti herkesçe bilinen Coğrafi İşaret Tescili almış gıda ürünlerimizle (Kırklareli Üzüm Hardaliyesi ve tescil aşamasında olan Kırklareli Beyaz Peyniri, Kırklareli Kıvırcık Kuzusu) gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde ticari anlamda daha etkin olmamız gerekiyor. Bütün bu avantajları ve potansiyelimizi düşündüğümüzde ilimizin gelişmişlik düzeyi anlamında daha da üst sıralarda yer almayı hak ettiği kanaatindeyim. İşsizlik konusunu ele aldığımızda ise; ilimizin İstanbul’a yakınlığı ve Avrupa’ya komşu olması gibi avantajlara sahip olması yatırımcıların ilgili odağı haline gelmesini sağlamıştır. Bu noktada, yeni yatırımlarla ilimizdeki istihdam fırsatları her geçen gün artmaktadır. Ancak, ben, hem kendi ilim Kırklareli hem de Türkiye genelinde, işsizlik konusunun tek taraflı bir mesele olmadığı düşüncesindeyim. Maalesef, işsiz durumunda olup, iş arayan çoğu vatandaşımıza iş olanakları sunduğumuzda, bu vatandaşlarımızın özellikle masa başı bir iş olmadığı takdirde çalışmayı tercih etmediğini görüyorum. Dünya’nın bütün gelişmiş ülkelerinde istihdamın temel lokomotifi sanayi tesisleridir. Dolayısıyla, işsiz vatandaşlarımız için en temel ve en istikrarlı işveren sanayicilerimiz yani fabrikalarımızdır. Bu sebeple, sanayi kuruluşlarındaki iş olanaklarına sıcak bakılmadığı takdirde, tabiri caizse sadece masa başı işlere rağbet edilen bir ortamda işsizlik meselesi hep karşımıza çıkacaktır. Kırklareli Organize Sanayi Bölgemizde modern ve çalışan güvenliğine, refahına büyük hassasiyet gösteren birçok sanayi kuruluşumuz mevcuttur. İş arayan vatandaşlarımızın öncellikle bu fabrikalara müracaat ederek, buralardaki iş olanaklarını değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, sanayicimiz, gerçekten nitelikli ve istikrarlı bir iş gücü arayışında. Biz sanayicilerimizle yaptığımız bütün toplantılarda bu ihtiyacı, bu talebi birebir kendilerinden dinliyoruz. Kırklareli’nde işsizlik Türkiye ortalamasının altında yer almaktadır. 2018 yılı TÜİK verilerine göre de İlimiz İstihdam Oranı ile İşgücüne Katılma Oranının en yüksek olduğu bölgede bulunmaktadır. İlimizde işsizliğin Türkiye ortalamasından düşük olduğunun göstergelerinden birisi de işletmelerin vasıflı veya vasıfsız eleman taleplerini karşılamak için yeterli başvuru alamadıkları da görülmektedir. Ancak, İlimizde bulunan firmaların büyük çoğunluğunun merkezlerinin başta İstanbul olmak üzere diğer illerde bulunuyor olması nedeniyle beyaz yakalı istihdamında güçlüklerle karşılaşılmakta bu da İlimizde bulunan yükseköğretim mezunu bireylerin başka illere yönelmesine neden olmaktadır. Genel anlamda işsizlik sorunun yaşanmadığı görülen İlimizde, işsizliğin ekonomik ve sosyal yapıyı olumsuz etkilemediğini değerlendiriyorum. Dünya’nın bütün gelişmiş ülkelerinde istihdamın temel lokomotifi sanayi tesisleridir. Dolayısıyla, işsiz vatandaşlarımız için en temel ve en istikrarlı işveren sanayicilerimiz yani fabrikalarımızdır.