Anasayfa » Yazarlar » Sinem Pelin Civelek » Sinem Pelin Civelek ile MOTİVASYON MU? DİSİPLİN Mİ? BASARIYA GİDEN YOLUN SIRRI NEDİR?

Sinem Pelin Civelek ile MOTİVASYON MU? DİSİPLİN Mİ? BASARIYA GİDEN YOLUN SIRRI NEDİR?

SİNEM PELİN CİVELEK İLE
Sinem Pelin Civelek ile
SİYASET/ 2022 / 62
MOTİVASYON MU? DİSİPLİN
Mİ? BASARIYA GİDEN YOLUN
SIRRI NEDİR?
Sadece motivasyona
odaklanmak kişisel gelişim
hedeflerine ulaşmak için yeterli
midir? Birçok araştırma gösteriyor
ki hayır…
Peki sadece disipline
odaklanmak…? Bu sorunun
cevabı da yine hayır.
O zaman kişisel gelişim
hedeflerinde başarı için başka
nelere ihtiyacımız var? Hedef ister
sağlık ister kariyer ister ilişkilere
yönelik olsun, başarıya giden
yolda birçok enstrümanın bir
arada dengeli, istikrarlı ve bilinçli
kullanımı gereklidir.
Motivasyonun, başarıda tek
başına yeterli olmamasının en
önemli sebebi, bu kavramın
insanın doğası gereği
değişken olmasıdır. Günlük
hayatlarımızı etkileyen
hava durumundan,
hormonlara, trafikten,
başkalarıyla olan
etkileşimlerimize birçok
değişken mevcutken,
motivasyonunuz bazen
azalırken bazen artabilir.
Bir sabah uyandığınızda
kendinizi bilişsel olarak
hedefinize kilitlenmiş bulurken,
başka bir sabah aynı enerjide
güne başlayamayabilirsiniz. Hatta
aynı gün içerisinde heyecan ve
şevkinizde inişler ve çıkışlar da
gözlemlenebilir. Buna günlük
hayatlarımızdan en bilinir örnek,
pazartesi başlanan diyetlerin
haftanın ortasına doğru terk
edilmesidir.
Disiplin ise motivasyonun
aksine tutarlılık ve kararlılık
içerir ve zaman içerisinde
güçlendirebileceğiniz bir
kişisel gelişim kası gibidir. Evet,
disiplinli olmak öğrenilebilir,
geliştirilebilir, devam ettirilebilir
bu sebeplerle motivasyona
göre daha güvenilirdir. Peki,
o zaman sadece disipline
dayanmak neden başarıya giden
yolda yeterli olmamaktadır?
Bu noktada karşımıza gerek
fizik gerekse insan psikolojisi
alanında etkisini gösteren En
Az Rezistans (Direnç) Yolu kuralı
çıkıyor. Bu yol, bir dizi alternatif
yol arasından nesneyi veya varlığı
doğru harekete yönelten en az
direnci sağlayan fiziksel veya
metaforik yoldur. Kısaca insan
davranışlarını tanımlamada
bu kuralın yansımasını şöyle
özetleyebiliriz. Su gibi, elektrik
gibi insan da en az dirençle
karşılaşacağı yolu izlemeye
meyillidir. Yine sağlıklı beslenme
hedeflerinden bir örnekle devam
edelim. Diyete başladınız ancak
dolabı açıyorsunuz karşınızda zaafınız olan bir tatlı, tüm güzelliği ile
duruyor. Diyelim kendinizi dizginlediniz,
bravo. Birkaç saat geçti. Anneniz geldi,
en sevdiğiniz böreği getirmiş. Ucundan
azıcık hadi kırılmasın diyerek aldınız.
Akşam eşinizle oturdunuz en sevdiğiniz
diziyi izliyorsunuz ve bir yandan reklam
aralarında iştahınızı açan görsellerin
bombardımanına uğradınız. Kısaca
hedefe ulaşma yolunuz aklınızı çeldirici
tekliflerle dolu mayınlı bir yola dönüştü.
Sonuçta disiplin ve özgür iradeniz
arasında bir direniş kaçınılmaz oldu.
Başarıya ulaşma hikayenizde
sahneye artık yardımcı aktör “yaşanılan
çevreyi” çağırmanın işte tam sırası.
2021 senesinde Amerikan Nöroloji
Akademisinin tıp dergisi Neurology’
de 10 yıl süreyle takip edilen, 601
kişiyle yapılan bir araştırmanın önemli
sonuçları yayınlandı. Wisconsin
Üniversitesi’nden bilim insanları,
601 kişiyle yapılan söz konusu
araştırmada yaşanılan çevrenin insan
beyni üzerindeki etkilerini incelediler
ve yaşanılan çevrenin insan beynini
etkileyebileceğini ortaya koydular.
Yaşadığımız çevre, bizi çevreleyen
fiziksel ortam hedefimize giden yolda
başarımızı farkında olduğumuzdan daha
çok etkiliyorsa, ne yapabiliriz?
İşin güzel yanı, yaşanılan çevrenin,
fiziksel ortamın değiştirilebilir olmasıdır.
Hedefinize giden yolda yapmanız
gerekenleri daha kolay, yapmamanız
gerekenleri daha zor kılacak bir
fiziksel ortam tasarlamak başarının
sırlarındandır. Fiziksel ortamın imkanlar
doğrultusunda bilinçli yapılandırılması
motivasyon, disiplin ve özgür iradenizin
aynı su gibi en az dirençle karşılaşacağı
yolu izleyerek rahatça akmasını
sağlayacaktır.
4 TEMEL ADIMDA YAŞADIĞINIZ
ÇEVREYİ BAŞARIYA GİDEN YOLDA NASIL
İYİLEŞTİREBİLİRSİNİZ?
• Hedefiniz ne olursa olsun fiziksel
çevrenizde neler olsa ve neler olmasa
başarmanızın daha kolay olacağını
kendinize lütfen sorun. Örneğin, spor
yapma hedefinizde size en yakın spor
salonu daha pahalı bile olsa, uzak ve
uygun fiyatlı olandan ulaşılabilirlik
açısından daha etkilidir. İnsanların
içinde spor yapmaktan çekinen
biri içinse evde veya yalnız devam
edebileceği bir spor daha etkilidir.
Buzdolabında aklınızı çelecek sağlıksız
yiyecekler yerine sağlıklı ve az kalorili
yiyeceklerin olması, gece yarısı abur
cubur krizine girdiğinizde, onlara
ulaşamayacak olmanız da ertesi gün
pişmanlık duymanızı önleyecek bir
fiziksel ortam iyileştirmesidir.
• Fiziksel ortam ve yaşanan
çevre sizi çevreleyen nesnelerden
ibaret değildir. Okuduğunuz haberler,
dinlediğiniz müzik, izlediğiniz diziler,
telefonunuzda kullandığınız sosyal
medya uygulamalarında akışınıza
düşen görseller, videolar da yaşadığınız
çevrenin bir parçasıdır. Hedefinize
yönelik sizi motive eden, bilgilendiren,
olasılıklar sunan veri akışı başarınızı
arttırmakta destek olabilecekken,
sizi strese sokan, enerjinizi düşüren,
kendinizi yetersiz hissetmenize sebep
olan her veri akışı da olumsuz etkileriyle
hedefinizden sizi alıkoyabilecektir.
Enerjinizi yükselten, kendi kendinizi
motive etmenize yardımcı olacak
şekilde tüm bu ortamları gözden geçirin
ve hedefiniz doğrultusunda yeniden
seçimler yapın.
• Yaşadığınız çevreye, hedefinize
ulaşmanızın mümkün olduğunu size
hatırlatacak insanları dahil edin. Bu
insanlar sizden önce bu yolda yürüyüp
bir başarı hikayesine sahip olan insanlar
olabileceği gibi, size inanan, sizi hayata
olumlu bakış açılarıyla destekleyecek
arkadaşlarınız da olabilir. Birebir
iletişime geçebilme imkânınız olanlarla
daha sık görüşün. Başarı öyküleri ile size
ilham olabilecek kişilerin tanışamasanız
da biyografilerini, kitaplarını okuyabilir
varsa sosyal medya hesaplarını takip
edebilirsiniz. Sizi yargılayan ve sürekli
yıkıcı eleştirileri ile başarınızdan
alıkoyan ilişkilerin farkında olun. Onların
bakış açılarının kendi yaşanmışlıklarının
sonucu olduğunu, aynı fikirde olmak
zorunda olmadığınızı algıladığınız anda
kişiselleştirmek yerine filtreleyebilmeyi
başaracaksınız.
• En kıymetli fiziksel çevreniz,
sonsuz varlığınız ruhunuza ev sahipliği
yapan bedeniniz, hangi hedefe sahip
olursanız olun beden sağlığınızı sürekli
daha iyiye götürme yönünde adımlar
atın. Daha kaliteli uyku, daha sağlıklı
beslenme, fiziksel aktivite, kendine
kaliteli zaman ayırma gibi değişikliklerle
ruhunuzu çevreleyen bedeninize hak
ettiği değeri verin. Bu size katlanarak
büyüyen bir destek olarak geri
dönecektir.
YAŞAM ve STİL KOÇU
Sinem Pelin CİVELEK