Anasayfa » ARŞİV » 242 » Yeni Türkiye’de Başbakan Davutoğlu Dönemi

Yeni Türkiye’de Başbakan Davutoğlu Dönemi

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Türkiye’de yeni bir dönemin başlayacağı açık bir şekilde görülüyordu. Bu dönemin devlet düzeyinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet düzeyinde de Başbakan Davutoğlu Dönemi olacağı açıktı.

Başbakan Davutoğlu 62. Hükümet Programı ile “Yeni Türkiye’de Davutoğlu Dönemi”nin ilk güçlü işaretini veriyordu. Başbakan Davutoğlu bu yeni dönemin ikinci işaretini açıkladığı “Ekonomide Dönüşüm Programı” ile verdi. Bu iki programın genel olarak içerikleri, ekonomik, sosyal, kültürel ve barış süreciyle ilgili öngörü, politika ve hedefleri Yeni Türkiye’nin gelecek vizyonunu, sürdürülebilir gelişme stratejisini ve geleceğin daha güçlü temellerini ortaya koymaktadır. Programların özelliklerinden, öngörülerinden ve “iddialı” hedeflerinden dolayı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dönemi “İkinci Atılım Dönemi” olarak adlandırıldı. Hükümet Programı’nın dikkat çeken özelliklerinden biri “Çözüm Süreci”nin de programa girmiş olması. Başbakanlıktan Hükümet Programı ile ilgili yapılan basın açıklamasında, “Bugüne kadar büyük bir başarı ile yürütülmekte olan milli birlik ve kardeşlik projesi ile çözüm süreci taviz vermeden sürdürülecektir” ifadesi, Hükümetin bu konuya verdiği önemi gösteriyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Başkanlığında kurulan 62. Hükümet Programı’nda “İleri Demokrasi, İnsani Kalkınma, Yaşanabilir Mekânlar Çevre, Güçlü Ekonomi ve Öncü Ülke” beş önemli başlık olarak dikkat çekiyor. Hükümet Programı ile ilgili yapılan değerlendirmelerde ve resmi açıklamalarda, “Devlet otoritesinin parçalanmasına asla izin vermeden ulusal güvenliği tehdit eden tüm unsurlarla sonuna kadar mücadele edilecektir. Bu konuda her ne surette olursa olsun taviz verilmesi söz konusu değildir. Geçmişte milli güvenliğimizi tehdit eden vesayet odaklarına müsaade edilmediği gibi son iki yıldır ortaya çıkan vesayet girişimlerine karşı da milli güvenliğimiz teminat altına alınmıştır” denmektedir. Ayrıca “Son 12 yılda yaşanan özgüven devrimi ile dünyada başat aktörlerden biri haline gelen Türkiye, bölgesinde ve küresel her sorunda, sorunun değil üretmeye devam edecektir. Değer odaklı Türk dış politikası artık küresel bir markadır.” değerlendirmesine yer verilmektedir.

Yeni Türkiye Yeni Ekonomi 62. Hükümetin Programı’nda, uluslararası bir başarı örneği haline gelen ekonomi politikalarının daha da geliştirilerek etkili şekilde uygulanmaya devam edileceği belirtildi. Program’da ekonomi politikaları “Güçlü Ekonomi” başlığı altında ele alındı. Hükümet Programı’nda ekonomik hedefler, “Yeni Türkiye’nin Güçlü Ekonomisi” alt başlığı altında açıklanıyor. Program’da, “62. Hükümet olarak biz, artık uluslararası bir başarı örneği haline gelmiş bulunan ekonomi politikalarımızı daha da geliştirerek etkili bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz” aktarıldı. Program’da ekonomik bağlamda sosyal açıdan önem taşıyan bir hususta, ekonomide fırsat eşitliği ve adaletin sağlanacağı ve hiç kimseye imtiyaz veya ayrıcalık tanınmayacağı vurgusunun yapılmış olmasıdır. Genel olarak dünyada, özel olarak demokrasilerin gelişmediği ve kamu denetiminin zayıf olduğu ülkelerde önemli bir sorun olan yolsuzluk sorununa da yer verilmekte ve “Yolsuzlukla mücadelede güçlü bir irade gösterdik. Hiçbir yolsuzluğun üzerinin örtülmemesi, her türlü iddianın hassasiyetle incelenmesi, bu konulardaki yargı süreçlerinin sağlıklı olarak çalışabilmesi için yoğun bir gayret ortaya koyduk” denmektedir. Hükümet Programı’nda, ABD ekonomisindeki toparlanmayla ortaya çıkan politika değişikliğinin etkilerini hafifletme yönünde doğru önlemlerin alındığına işaret edilmekte, 62. Hükümet döneminde de bu ilkelerin esas alınacağı kaydedilmekte ve dışa açık, dünya ile bütünleşmiş ekonomik yapının, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların ivme kazanmasıyla daha da güçleneceği ifade edilmektedir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ileri demokrasi ve evrensel normlara dayalı olarak işleyen adil hukuk düzeniyle mümkün olacağı vurgulanan programda, yargı reformu başta olmak üzere bu konularda sağlanacak ilerlemenin, bugün itibarıyla önemli bir aşamaya gelen ekonomik dönüşüm sürecini güçlendirmek açısından da kritik rol oynayacağı belirtilmektedir.

Teknolojik Gelişme-Ekonomik Kalkınma-AR-GE Hükümet Programı’nda, Teknolojik Gelişmenin, Ekonomik Kalkınmanın ve dışa bağımlılığın azaltılmasının anahtarı olarak kabul edilen AR-GE’ye ağırlık verileceği ifade edilmektedir. Hükümet Programı’nda belirtilen önemli bir husus da, 2023 hedeflerine ulaşılmasında “planlı ve programlı” bir şekilde çalışılmaya devam edileceğinin belirtilmiş olmasıdır. Yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesi, ekonominin temel sorunlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Program’da bu hususa da yer verilmiş ve ekonomide yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesi, imalat sanayinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının artırılması hedef alınmıştır. Program’da, yapısal dönüşüm için özel sektör öncülüğünde Ar-Ge’ye daha fazla ağırlık verilerek, ihracata dayalı ve rekabetçi üretim yapısı oluşturulacağı öngörülmüştür. Programda, 10. Kalkınma Planı’nda belirlenen 25 Öncelikli Dönüşüm Programı’na ait Eylem Planlarının yıl içinde Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayımlanacağı ve kararlı şekilde uygulanacağı belirtiliyor. Program’da “Önümüzdeki dönemde temel amacımız, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, istihdamı artırmak, cari açığı kontrol altında tutmak, mali dengeleri sağlamlaştırmak, fiyat istikrarını sağlamak ve finansal istikrarı korumaktır. 12 yıllık kazanımlarımızdan hareketle, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz. Özel sektörümüzü teşvik edecek ve müteşebbislerimizin önünü açacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Bunun için makroekonomik istikrarın sürdürülmesinin yanında, ekonominin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artıracak, mal ve hizmet sektörlerinde rekabet ve verimlilik artışlarını sağlayacak, ucuz finansman kaynaklarına ulaşımı kolaylaştıracak makro ve mikro politikalara öncelik verilecektir. 2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz. Yoksulluk ve fakirlikle mücadelede uyguladığımız güçlü sosyal politikalarla başlattığımız sosyal restorasyon sürecine devam edeceğiz. Makro-parasal dengeleri göz önünde bulundururken, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da dikkate alan uygulamaları sürdüreceğiz” denmektedir.

Toplumsal Barış ve Güvenlik Güvenlik hizmetlerinin, “ileri bir demokrasi hedefine ulaşmak amacıyla temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz bir biçimde kullanılabilmesi ve garanti altına alınabilmesi için ihtiyaç duyulan temel kamu hizmeti” olarak tanımlandığı Program’da, AK Parti iktidarları döneminde güvenlik hizmetinin bütüncül bir yaklaşımı içeren stratejik bir anlayışla ele alındığı ifade edildi. 62. Hükümet Programı’nda, AK Parti iktidarlarında çok yönlü güvenlik politikalarının uygulamaya konulduğu vurgulandı. Başbakan Davutoğlu, “Toplumsal barışı ve huzuru geliştirmenin gayreti içinde” olduklarını belirterek Hükümet Programı’nda, güvenlik hizmetini toplum desteğini içeren bir zihniyetle yeniden tasarlayıp, hizmetlerin sunumunda insan odaklı bir yaklaşım benimsendiğine vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulunuldu: “Kaygılar ve korkularda şekillenen güvenlik yaklaşımını vatandaşa güven temelinde yeniden ele alarak, devlet-toplum-fert ilişkisini güçlendirecek bir yaklaşımı öne çıkardık. Asayiş olaylarından terörle mücadeleye kadar her alanda daha etkin ve sonuç alıcı güvenlik politikalarını hayata geçirerek, hem ülkemizin güvenliğini en üst düzeyde tesis etmenin, hem de toplumsal barışı ve huzuru geliştirmenin gayreti içinde olduk.” AK Parti hükümetlerinin güvenlik hizmeti alanındaki geçmişte yaptığı çalışmalar ve yasal düzenlemeler hakkında bilgi verilen Program’da, “Uluslararası ve bölgesel teröre destek veren çevre ve odaklarla, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla mücadele edeceğiz. Coğrafyamızda hangi nedene dayanırsa dayansın ve kimden gelirse gelsin terörün karşısında ilkeli duruşumuzu sürdüreceğiz” denildi. 62. hükümet Programı’nda terörizm, örgütlü suçlar, siber suçlar, narkotik suçlar ve kaçakçılıkla mücadelede ulusal ve uluslararası kuruluşlar arasındaki işbirliğinin güçlendirileceği, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu suçlarla ilgili kararlı mücadelenin devam edeceği belirtildi. Ayrıca “Yeni Türkiye’de fikirlerini özgürce ifade eden, inancını özgürce yaşayan, başkasının fikrine ve inancına saygı gösteren bireyler, bilgi toplumu şartlarında teknolojik gelişimi ve yeniliği üreten insanlar olacaklardır. Sosyal adalet, fırsat eşitliği, dayanışma gibi değerler çerçevesinde, toplumun her kesimini kapsayan bir kalkınma süreci hayata geçirilecektir. Bu kapsamda özellikle kadınlarımızın ve genç nesillerin kalkınma sürecine çok daha yoğun katılımı için çaba sarf edilecektir.” açıklamasında bulundu. 62. Hükümet Programı’nın değerlendirme ve öngörülerine göre, “Eşsiz bir coğrafyada, köklü bir tarih ve medeniyet birikimine sahip, 21. yüzyıla iddialı hedeflerle girmiş büyük bir milletin vekilleri olarak ne kadar gurur duysak azdır. Bu aziz millete hizmet etmek, Meclisimizin güvenini boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemiz 2023 yolunda, Yeni Türkiye kavramı ile ifade ettiğimiz ikinci atılım dönemine girmiştir. Yine ezber bozacağız ve değişimden korkmadan ülkemizin ihtiyaç duyduğu reformları birer birer hayata geçireceğiz, yeni Türkiye idealini gerçekleştireceğiz. Yeni Türkiye, büyümüş, kalkınmış ve güçlü Türkiye’dir. Yeni Türkiye, tüm farklılıkları ve renkleriyle, toplumun bütününü kucaklayacaktır. Yeni Türkiye, toplumsal refah, büyük ekonomi, siyasi istikrar ve ileri demokrasi üzerinde yükselecektir. Yeni Türkiye, her insanının vatandaşı olmakla gurur duyacağı bir dünya devleti olacaktır. Yeni Türkiye, bilgisi, üretimi ve yönetimi ile büyük ve öncü lider bir ülke olacaktır.

Ekonomide Dönüşüm Programı Başbakan Davutoğlu, Hükümet Programı’nda öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi ve yeni Türkiye’nin güçlü yapısının ekonomik dönüşüm temelinde kurulmasını sağlayacak zeminleri yaratacak olan “Ekonomide Dönüşüm Programını” da açıkladı. Hükümet Programı’nın bir bakıma tamamlayıcısı ve önemli bir uygulama aracı niteliğinde olan Ekonomide Dönüşüm Programı, 25 alanda geniş kapsamlı dönüşüm öngörmektedir. Başbakan Davutoğlu, geniş kapsamlı olan bu programın ilk 9 maddesini düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Açıklanan söz konusu dokuz maddenin “ekonomide devrim yaratacak” nitelikte olduğu değerlendiriliyor. “Ekonomiyi uçuracak”, Türkiye ekonomisinde dönüşümün önünü açacak bir reform paketi olan programda 1350 eylem planının uygulanması öngörülüyor. Bu reform paketinin uygulanmasıyla ülkemizde yeni bir hamle döneminin başlayacağı ifade ediliyor. Başbakan Davutoğlu, basın toplantısında yeni reformların güçlü ve dengeli büyüme için yapısal reform eylem planı hazırladıklarını söyledi. Başbakan konuşmasında; Yapısal Dönüşüm Programı’nda 2018 sonuna kadar belirledikleri hedefleri açıkladı ve yabancı sermaye yatırımlarının 11 yıllık dönemde 145 milyar dolara çıktığını, siyasi istikrarın katkısıyla 2000’li yıllarda ortalamaların üzerinde büyüme gerçekleştiğini, yapısal dönüşümde beş ana temelin belirlendiğini belirtti. Bunlar siyasi istikrar ile ekonomik öngörülebilirlik arasındaki ilişkinin sürdürülmesi; insan odaklı kalkınmanın geliştirilmesi, üretim teknolojisindeki değişime intibak ve öncülük, bütüncül bir ekonomik anlayışı geliştirmek, bütçe disiplini, finans sektörünün sağlamlığı ve reel sektör arasında feda edilemez bir ilişki varlığı şeklinde açıklandı. Hükümetin ekonomik alanda en önemli anlayışının “ekonominin bir bütün” olarak yönetilmesi olduğunu belirtilen Başbakan Davutoğlu, Ekonomide Dönüşüm Programı’nın açıklanan dokuz başlığı altında 417 eylem planın bulunduğunu, bu eylem planlarının “kesinlikle bir temenni” olmadığını ve “söz verip de yapmadığımız hiçbir taahhüdümüz olmamıştır… Ekonomimizin dünya ekonomisi ile entegrasyonu konusunda çok kararlı politikalar izleyeceğiz. Açıklayacağımız 9 sektörel dönüşüm alanı daha çok reel sektör, önümüzdeki dönem açıklayacağımız 8’i makro alanda, kalan 8’i insani konularda olacak” dedi. Açıklanan Ekonomide Dönüşüm Programı’na göre 2018 sonuna kadar GSYH 1.3 trilyon dolara çıkarılacak, cari açık yüzde 5.2’ye düşürülecek ve işsizlik oranı yüzde 7 civarına indirilecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı “Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı”nın başlıkları şöyle belirlenmiştir:

1. İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı: Cari açığın arkasında ithalat bağımlılığı vardır. Türkiye’nin tedarik ihtiyacı dikkate alınarak buna önem vereceğiz. MTA’yı yurt dışında da madencilik yapabilecek hale getireceğiz. Enerji üretiminde kullanılan teçhizatı yurt içinde üreteceğiz. Demircilik sektörünün hurda girdi bağımlılığını azaltacağız. Bioyakıt, kompozit anletrnatif yakıt bağımlılığını azaltacağız.

2. Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı: Orta ve yüksek teknolojiye yönelik yeni yatırım programı hazırlayacağız. Bununla ilgili teşvik programlarımız var. Elektrikli araçlar için batarya üreteceğiz. Tohum geliştirme programını yapacağız. Yüksek teknolojili yatırımları ülkemize çekmek üzere serbest bölge cazibesini arttıracağız. Üniversite sanayi işbirliği ve teknopark konusunda işbirliğini geliştireceğiz. Atıkların ekonomiye katılımına önem vereceğiz. Öncelikli sektörde teknoloji yatırımını ve prototip yatırımını destekleyeceğiz. Sanal ve gerçek ortamlarda sanayi ve üniversite işbirliği platformu oluşturacağız. Girişimciliği desteklemek için erken aşamaya yönelik bir fon kuracağız. Öncelikli sektörlerde yenilikçi girişimcileri desteklemek için yeni mekanizmalar kuracağız.

3. Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim: Kamu kurum ve kuruluşlarında farkındalık ve kapasiteyi arttıracağız. Yüksek teknolojili modellerde ürün bazlı modelleme ve geliştirme yapacağız. Yerli firmaların kamu ihalelerinden daha fazla pay almasını sağlayacağız.

4.Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı: Enerjide dışa bağımlılığı hedefliyoruz. Bürokrasiyi hafifleterek yatırımı kolaylaştıracağız. 2018 yılında enerjide yerli kaynak payını yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz.

5. Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı: Yüksek olan enerji yoğunluğunu düşüreceğiz. Enerji verimliliği alanında yönetim bilgi sistemi kuracağız. Sanayide yüksek verimlilikli motorlar üretip destekleyeceğiz. Enerji verimliliğini arttırmaya yönelik mekanizmalar geliştireceğiz. Kamu binaları başta olmak üzere enerji verimliliğini artıracağız.

6. Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı: Su tasarrufunu yaygınlaştıracağız. Tarımda verimliliği arttıracağız. Çiftçiler başta olmak üzere tarımda etkin su kullanımı ve tasarrufu aşılayacağız. 7. Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı: Ülkemizin ilaç ve tıbbi cihaz ihtiyacıını karşılamayı ve ihracatı arttırmayı planlıyoruz. Yerli üretimi özendirici tedbirler alacağız. 2018 yılında cihaz ihtiyacımızın yüzde 20’sini, ilaç ihtiyacımızın yüzde 60’ını yerli imkânlarla karşılayacağız.

8. Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı: Sağlık turizminde koordinasyon kurulu oluşturacağız. Sağlık turizminde teşvikleri sadeleştireceğiz. 2018 yılına kadar gelirlerimizi 9 milyar doların üzerine çıkacağız.

9. Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı: Lojistik koordinasyon kurulu kuracağız. Lojistik master planı hazırlayacağız. Lojistik mevzuatı hazırlayarak yürürlüğe koyacağız. Ulaşımda elektronik sistemleri arttıracağız. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları planlarını tamamlayacağız. Gümrük kapılarının sayısını arttıracak, kapasitesini geliştireceğiz. Filyos limanını tamamlayarak liman kapasitesini arttıracağız.