SSCB döneminde hukuken Azerbaycan’a tabii özerk bir bölge olan Dağlık Karabağ; Azerbaycan, Ermenistan ve İran’ı kontrol edebilecek bir konumda olan Kafkasya’nın en stratejik noktalarından birinde bulunmaktadır. Sovyet döneminde Karabağ’ın demografik yapısı Rusya tarafından şekillendirilmeye çalışılmıştır. Müslüman nüfusun Kafkasya’dan sürülmesi ve yerlerine Hristiyan nüfusun yerleştirilmesi, Rusya’nın Kafkas politikasının bir parçası olarak gerçekleşmiştir. 1826 yılında Karabağ Hanlığı’nı işgal eden Rusya, bölgede Ermeni nüfusun arttırılmasını teşvik etmiş; bu amaca matuf olarak İran ve Anadolu’da yaşayan Ermenileri bölgeye yerleştirmiştir. 20. yüzyılda da aynı politikasını devam ettiren Rusya, Ermenilerin bölgede iskân edilmesini teşvik ederken Azerileri bölgeden göç ettirmeye yönelik bir politika izlemiştir. “Ermenistan, SSCB’den kolektif çiftlik sahibi ve diğer Azerbaycanlı nüfusun Azerbaycan SSCB’nin Kür-Aras ovasına göç ettirilmesi” hakkındaki kararname, 1947 Aralık ayında SSCB Bakanlar Şurası tarafından kabul edilmiştir. Kararname, Azerilerin yurtlarından çıkarılarak yerlerine Ermenilerin yerleştirilmesini amaçlamaktadır. 1960 yılından itibaren ise Ermeniler Karabağ ve Nahçıvan üzerinde toprak iddiasında bulunmaya başlamıştır. Karabağ, Azerbaycan’daki Kür ve Aras nehirleriyle Ermenistan sınırları içerisinde bulunan Gökçe Gölü arasında, batıda Ermenistan sınırına güneyde İran sınırına yakın bir bölgedir. 18.000 km2 yüz ölçümlü Karabağ’ın 4.392 km2lik bölümünü oluşturan Dağlık Karabağ ise kuzeyden güneye 120 km, doğudan batıya 35-60 km uzunlukta dağ ve ovalardan oluşan bir bölgedir. Karabağ’ı Ağdam, Terter, Yevlah, Füzuli, Beylegan, Kubatlı, Cebrail, Mingeçevir, Ağcabedi, Hocavend, Şuşa, Hankendi, Laçin, Kelbecer, Hanlar, Gorus, Akdere, Berde, Zengezur ve Hadrut rayonları oluştururken Dağlık Karabağ Şuşa, Akdere, Hadrut, Hocavend ve Askeran rayonlarından oluşmaktadır. Hukuken Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ, hâlen Ermenistan işgali altındadır. Dağlık Karabağ Savaşı sırasında -26 Şubat 1992’de- Rus destekli Ermeni güçleri tarafından işlenen bir katliama maruz kalan Hocalı kasabası da Dağlık Karabağ’da bulunmaktadır. 1980’li yılların ikinci yarısında -Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girdiği dönemde- Ermeniler, Gorbaçov’un “perestroika” (yeniden yapılanma) ve “glasnost” (açıklık) politikalarını da fırsat bilerek Dağlık Karabağ bölgesinde hak iddia etmeye başlamıştır. Gorbaçov’un ekonomi başdanışmanı Aganbekyan’ın 1987 yılının Kasım ayında “Dağlık Karabağ Ermenilerindir ve bu topraklar Ermenistan’a ilhak edilmelidir.” şeklindeki açıklaması akabinde, bölgede yaşayan Ermeniler Ermenistan’a bağlanma adına gösterilerde bulunmaya ve Azerilere yönelik şiddet eylemlerine başvurmaya başlamıştır. Dağlık Karabağ bölgesinde önemli bir yerleşim merkezi olan Hocalı; Ağdam, Şuşa, Hankendi, Askeran yolları üzerinde, stratejik bir konuma sahiptir. Karabağ’ı Ermenistan’a bağlayan yol da Hocalı’dan geçmektedir. Bölgenin tek havalimanı için üs konumunda olan Hocalı, Karabağ Savaşı süresince Ermeni güçleri için askerî bir hedef konumunda olmuştur. Zira, Hocalı’nın ele geçirilmesi durumunda Askeran ve Hankendi arasındaki yol açılarak Şuşa dışındaki bütün Dağlık Karabağ’ın Ermenilerin kontrolü altına alınması söz konusu olacaktır. 3.000 Azeri nüfusun yanı sıra Ahıska Türklerinin de yaşadığı Hocalı kasabası, 1992 yılında 25 Şubat’ı 26’ya bağlayan gece, Ermenistan silahlı kuvvetleri ve 366. Rus Motorize Alayı’nın gerçekleştirdiği bir katliama maruz kalmıştır. Katliamın yaşandığı tarihte Hocalı, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin koruması altında değildir; savunmasız bir durumda, elinde hafif silahlar olan yaklaşık 150 kişi tarafından korunmaktadır. Zira Gorbaçov’un Temmuz 1990’da çıkardığı bir kanun ile Sovyetler Birliği’nin bütün bölgelerinde av silahları da dâhil olmak üzere tüm silahlar toplatılmıştır. Karabağ Ermenilerinin lideri Ter- Petrosyan ise Moskova’nın “anlayış göstermesini umarak” bu hükme uymamıştır. Bölgedeki Azeriler silahsızlandırılırken Ermenilerin elindeki silahlar olduğu gibi korunmuştur. Ermeniler 1987 yılından itibaren Dağlık Karabağ bölgesine saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Hedef, Azerbaycan Türklerini Dağlık Karabağ bölgesinden çıkarmaktır. Azeriler otobüs baskınları, yol kesme vb. şiddet eylemlerine maruz kalmışlardır. 1990 yılı başlarında yaklaşık 186.000 Azeri, Ermenistan’dan Azerbaycan’a gitmeye zorlanmış; 1991 yılının Ekim ayında bir Azeri köyü Ermenilerin eline geçmiştir.[10] 1991 yılının Aralık ayına gelindiğinde Hocalı ilçesi Ermeni ablukası altına alınmıştır. Ekim ayından itibaren bölgeye kara yolu ulaşımı kapanmış, ulaşım sadece helikopterlerle yapılabilmiştir. Kasım ayında Hocalı’da bir helikopterin Ermeniler tarafından vurulması sonucu, içerisinde Azerbaycan devlet yetkilileri, Rus ve Kazak gözlemcilerin bulunduğu 20 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olaydan sonra bölgenin hava yolu ulaşımı da kapanmış, gaz ve elektrik bağlantısı kesilmiş ve bölge tamamen Ermeni ablukası altına girmiştir. Ermeniler, 26 Şubat 1992’de 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşını vahşice katlederek insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından birine imza attı. Ermenilerin katliam yaptığı bölgelerdeki siviller çevre illere sığındı. Ermeniler, 26 Şubat 1992’de 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşını vahşice katlederek insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından birine imza attı. Dağlık Karabağ’da Hocalı kasabasına girerek masum sivilleri katledilişinin üzerinden tam 28 yıl geçti. İnsanlık tarihi boyunca unutulmayan Hocalı Katliamı, Azeri sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayına denir. Hocalı kasabasında yaşanan ve hafızalardan silinmeyen katliamda binlerce kadın, yaşlı ve çocuk hayatını kaybetmiştir. Özellikle Ermeni güçlerinin Hocalı’da binlerce sivili öldürdüğü katliamdan kurtulanlar, o günlerde yaşadıkları işkenceleri hafızalarından silemiyor. Azerbaycanlı vatandaşlar yaşanan olaylara ilişkin duygulu anları paylaşırken, bu durum tarih bilincinin artırılması için genç kuşaklara tarihin iyi anlatılması gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Peki Hocalı Katliamı nedir, ne zaman oldu? Hocalı Katliamı’nda neler oldu? İşte merak edilenler… Hocalı Katliamı nedir, ne zaman oldu? Tarihte hafızalardan silinmeyen ve binlerce vatandaşın ölümüyle sonuçlanan katliamda Hocalı ele geçirilmeye çalışılmıştı. Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşıyordu. Katliamda zehirli top mermilerini Ermeni güçleri tarafından kullanılarak birçok kişiye ağır işkencelerde bulundu. Çocuk, kadın fark etmeden katliamlar yapıldı. Peki Hocalı Katliamı nedir, ne zaman oldu? Hocalı Katliamı’nda neler oldu? Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini Aralık 1991’de işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmekti. Ermeni güçlerinin ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları tek tek ele geçiren Ermeni güçleri, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti. Hocalı’nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992’de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Olayda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti. Ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya saldırıya başlayan Ermeniler, bölgedeki Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı’nın bütün araçlarını kullanarak, şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek “Hocalı Katliamı” yapıldı. Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı’nda savunmasız durumdaki 106’sı kadın ve 63’ü çocuk, 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı kurtulurken, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi rehin aldı. Bunlardan 150’sinden haber alınamadı. Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti. Hocalı’nın işgali yüzünden Azerbaycan devletinin maddi zararı ise 170 milyon dolar oldu.