Anasayfa » ARŞİV » 242 » Tarihin En Uzun MGK Toplantısı

Tarihin En Uzun MGK Toplantısı

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarihinin en uzun toplantısını geçtiğimiz Ekim ayında gerçekleştirdi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk kez toplanan Kurulun, Çankaya Köşkü’ndeki Ekim ayı olağan toplantısı, toplam 10 saat 25 dakika sürdü. 9 saat süren ve “Postmodern Darbe” diye nitelendirilen 28 Şubat 1997’deki MGK toplantısının süresini de aşarak Türkiye
tarihine en uzun MGK toplantısı olarak geçti. İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinin neden olduğu tartışmaların ele alındığı 2009 yılındaki MGK toplantısı da 7 saat 40 dakika sürmüştü.
Ahmet Davutoğlu’nun ilk defa Başbakan sıfatıyla katıldığı toplantı,Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’ın da ilk MGK’sı oldu. İddialara göre, özellikle Kurulun asker kanadı, PKK’nın Doğu ve Güneydoğu’da askerleri hedef alarak terör eylemlerini artırmasına dikkat çekerek çözüm süreci politikasının bazı noktalarına itiraz etti. Asker ayrıca, Peşmerge’nin Türkiye’den geçişinden duyduğu rahatsızlığı da anlattı.

Askerin, Peşmerge’nin özellikle 29 Ekim’de geçiş yapmasına dikkat çektiği ileri sürüldü. Askerin gündeme getirdiği bir diğer konu da, Jandarma ve Sahil Güvenlik’in İçişleri Bakanlığı’na bağlamak istenmesi oldu.MGK’nın Ağustos ayı toplantısında “paralel yapı”, “terörle mücadele” kapsamına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gülen Cemaati’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne “tehdit” olarak alınmasını istediği de iddia ediliyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun ardından yapılan açıklamada, “Ülkemizin güvenliği, halkımızın huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” ifadelerine yer verildi. Milli Güvenlik Kurulu’nun yaptığı açıklamada; “Suriye’de dördüncü yılını tamamlamak üzere olan çatışma ortamının ülkemizin ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik yansımaları, bu konudaki bölgesel ve uluslararası yaşanan son gelişmeleri de içerecek şekilde müzakere edilmiştir” denildi.

Açıklamada, “Irak ve Suriye’de IŞİD ve diğer terör örgütleriyle mücadele, ülkemizin bu mücadelede uluslararası koalisyon içindeki konumu, Türkiye’ye müzahir gruplar başta olmak üzere, ılımlı muhaliflerin durumu ve yerinden edilen kişilere yönelik insani yardımlarımız görüşülmüştür. Ayrıca Irak’taki siyasi süreçte son dönemde yaşanan gelişmeler gözden geçirilmiş, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yönündeki irade teyit edilmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu. Açıklamada, “Başta Gazze’de sağlanan ateşkes olmak üzere, İsrail-Filistin ihtilafında yaşanan son gelişmeler, Libya ve Yemen’deki mevcut durum ile bölgesel yansımaları kapsamlı biçimde görüşülmüştür” ifadelerine de yer verildi. MGK bildirisinde, “Terörle çok boyutlu mücadele kapsamında sürdürülen çözüm süreci ele alınmış, sürecin oluşturduğu olumlu atmosferi ve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusundaki kararlılık teyit edilmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu.

Son MGK Toplantısına Muhalefetten Ağır Eleştiriler Geldi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısına yönelik, “PKK’nın hain ve hunhar saldırıları MGK’nın sonuç bildirisine yansımamış, Ortadoğu’da ABD’nin müdahalesiyle meşrulaşma yoluna giren Kürdistan meselesi kayda değer bulunmamıştır” ifadelerini kullandı. Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris BAL Milli Güvenlik Kurulu toplantısının saatler sürdüğünü belirterek, “Paraleli ‘Kırmızı Kitap’a da koymaya çalışıyorlar. Böylece iç kamuoyunu ve dünyayı ikna etmeye çalışıyor. Ben yalan söylemiyorum, paralel diye bir şey var. Bunu ispat etmek için bir taraftan terörle mücadele eden, vatanperver polisler tutuklanırken, Anadolu’nun masum insanları, tek amaçları bu ülkeyi sevmek olan insanlar tutuklanırken, diğer taraftan
Kırmızı Kitap’ın içine acaba paralel diye bir şeyi koyabilir miyiz? Ve muğlak bir şey ortaya çıkıyor; legalve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusundaki kararlılık teyit edilmiştir” değerlendirmesinde bulunuldu.Son MGK Toplantısına Muhalefetten Ağır Eleştiriler Geldi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yapılan Milli
Güvenlik Kurulu toplantısına yönelik, “PKK’nın hain ve hunhar saldırıları MGK’nın sonuç bildirisine yansımamış,Ortadoğu’da ABD’nin müdahalesiyle meşrulaşma yoluna giren Kürdistan meselesi kayda değer bulunmamıştır” ifadelerini kullandı. Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris BAL Milli Güvenlik Kurulu toplantısının saatler sürdüğünü belirterek, “Paraleli ‘Kırmızı Kitap’a da koymaya çalışıyorlar.

Böylece iç kamuoyunu ve dünyayı ikna etmeye çalışıyor. Ben yalan söylemiyorum,paralel diye bir şey var. Bunu ispat etmek için bir taraftan terörle mücadele eden, vatanperver polisler tutuklanırken, Anadolu’nun masum insanları, tek amaçları bu ülkeyi sevmek olan insanlar tutuklanırken, diğer taraftan Kırmızı Kitap’ın içine acaba paralel diye bir şeyi
koyabilir miyiz? Ve muğlak bir şey ortaya çıkıyor; legal görünümlü illegal yapı, yani güvercin görünümlü kartal, doğan gibi bir şey ortaya koymaya çalışmışlar.Belli ki epey uğraşmışlar. Belli ki hala
bu ülkede doğruya ‘doğru’ diyen insanlar var.Yaşasın o insanlar. Aksi halde çok büyük bir bedel öderiz. Anadolu insanı tasfiye edilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı. Açıklamalarının ardından
gazetecilerin sorularını cevaplayan Bal, “MGK’daki legal görünümlü, illegal yapılanma ifadesinden ne anlıyorsunuz?” sorusuna, “Bir çırpınışı anlıyorum. Çok ağır iddialar var, yenilir, yutulur iddialar değil ve bunu örtmeye çalışan bir iktidar var. Suçu başkasına atmak isteyen iktidar, suçu başka tarafa atmak için bu iddiaları ortaya attı. Bir yalan ortaya atılıyor ve o yalanını ispat etmek için Adli Kolluk Yönetmeliği çıktı. Bir HSYK düzenlemesi, belli tutuklamalar, belli kesimlerde g erçekleşti ve bu yalanın devamı olarak ‘Kırmızı Kitap’a ucundan kıyısından bilgiler eklendi. Ama tam istediklerini koyamadılar oraya. Her şeye rağmen ‘legal görünümlü illegal’ yapılanma koydular. Ama vatanperver insanlar olmasaydı oraya ‘terör örgütü’ ifadesini koyacaklardı. Bu milletin ihtiyacı olan demokrasidir, özgürlüktür” karşılığını verdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise son MGK toplantısını değerlendirirken çok sert ifadeler kullandı. Mustafa Kamalak, kendisine yöneltilen “Son MGK toplantısı ile meşhur 28 Şubat MGK’sını kıyaslayabilirmisiniz? Sorusuna şöyle karşılık verdi:  bat sürecindeki o toplantı her şeye rağmen, kanaatimce bütün haksızlığına, zulmüne rağmen daha onurlu idi.

Çünkü orada dayatanlar kendi felsefelerine uygun bir dayatma içindelerdi. Burada onu göremiyoruz. Burada doğrusu ben üzüldüm. Bu tür şeyler geçicidir, dayatma ile bir yere varılamaz.” 28 Şubat’taki MGK’nın belli bir mantığı olduğunu kaydeden Kamalak, “28 Şubat sürecinin belli bir mantığı vardı, kendisine göre bir felsefesi vardı ama bu- günkünde o da yok. Dolayısıyla oraya katılan üyeler adına üzüntümü belirtmek isterim.” diye konuştu. Mustafa Kamalak, MGK’da Bütün cemaatlerin de denetim altına alınmasının kararlaştırıldığının hatırlatılması üzerine ise şunları aktardı: “Ne alırsa alsınlar. Eğer cemaat dedikleri Risale-i Nur talebeleri ise aşağı yukarı Cumhuriyetle yaşıttır.

Cumhuriyetin bünyesinde bir takım arızalar falan meydana geliyor, dökülüyor, saçılıyor ama o cemaat dediğimiz hizmet hareketi varlığını sürekli sürdürüyor. Böyle konuştuğum içinde beni de eleştiriyor, bunları ifade edeyim. Ama biz kınayanların kınamasına aldırmadan doğru bildiğimizi söylemek durumundayız. Çünkü bizim söylediklerimiz aslında şu anki iktidar sahiplerinin dünkü söylediklerinden, hatta uluslararası camiaya verdikleri mesajdan farklı bir şey değil. Şu anki cumhurbaşkanı, dünkü başbakanımız hani o Türkçe olimpiyat şölenlerinde ‘Allah sizlerden razı olsun, devletin yapamadığını siz yaptınız’ diyordu. Ki doğru söylüyordu kanaatimce… Ama şu an o teşkilata mensup oldukları iddia edilen bir kısım polis arkadaşlarımız muazzam bir pisliği ortaya çıkarıp deşifre ettikleri için dün beraber yürüdüklerini bu gün düşman ilan ettiler. Hukukla uğraşıyorlar, hırsızı kahraman, polisi hain ilan ediyorlar. Bunun hakla hukukla adaletle bağdaşır bir tarafı yoktur.” şeklinde cevap verdi.