19. Yüzyılda Güney Kafkasya ve Kars, Ardahan ve Batum sancaklarının işgali Türk-Rus mücadelesinde yeni bir dönemi başlatmıştır. Üç sancağın işgali vatanın ve devletin bütünlüğünü tehlikeye atmıştır. Rusya durdurulamadığı takdirde Türk milletinin vatanı ve son kalesi olan Anadolu tamamen kaybedilebilirdi. Bu sebeple Türk milleti I. Dünya Savaşı’nda ölüm-kalım mücadelesi verecek, Kafkas cephesi ise hesaplaşmanın yaşandığı yer olacaktı. 1914 yılında dünya savaşı savaş patlak verdiğinde Rusya, Almanya ile mücadeleye öncelik verdi. Almanya mağlup edilince Osmanlı Devleti’ni yenmek ve tarihi emellerine ulaşmak kolay gözüküyordu. Osmanlı Devleti’nin hedefi ise Rusya’yı Anadolu’dan çıkararak devletin bütünlüğünü teminat altına almak, işgal altındaki Türk-İslam unsurlarına hürriyetlerini kazandırmak, Rus ve Ermeni katliamlarına son vermek ve 93. Harbi’nin intikamını alarak Anadolu ve Kafkasya’ya yeni bir ruh kazandırmak idi. Türk seferberliği Türk-Alman ittifakından sonra başladı. Anadolu erzak ve iaşe yönünden zengin olmasına rağmen teşkilatların yetersizliği, subay ve personel eksikliği ve demiryolunun yokluğu gibi sebeplerden ötürü hazırlıklar istenilen seviyede olmadı. Rus donanması Türk ordusuna kışlık kılıkkıyafet, silah ve mühimmat getiren gemileri batırınca 3. Ordunun savaşı kendi imkânlarıyla sürdürmekten başka çaresi kalmadı. Savaşın başında Türk ordusu iki kolordudan meydana geliyordu. Bilahare 10. Kolordu ile takviyesine karar verilerek kolordu sayısı üçe çıkarıldı. Rus ordusu 2 Kasım 1914’te Köprüköyü istikametinden saldırıya geçti. Türk ordusu Köprüköy ve Azap muharebeleriyle saldırıyı durdursa da düşmanı tamamen yok edemedi. Başkomutan Vekili Enver Paşa, Üç Sancağa girebilmek için Rus ordusunu imha edecek bir kuşatma harekâtına karar verdi. Harekât planına göre 11. Kolordu Hasankale önlerinde gösteri taarruzu yaparken 9. Kolordu Bardız’a (Gazi ler), 10. Kolordu Oltu’ya ilerleyerek düşmanı kuşatarak yok edecekti. Bunun için harekâtın baskın tarzında yapılması ve düşmanın çekilmesine fırsat verilmemesi gerekiyordu. Sarıkamış Harekâtı için hazırlıklar hızlandırılırken Enver Paşa da 12 Aralık’ta Erzurum’a gelerek komutayı devraldı. 25 Aralık sabahı yürüyüşe geçen tümenler ancak akşam saatlerinde Rus savunma hatlarına ulaştı. Gece saatlerine kadar devam eden saldırılara rağmen Sarıkamış alınamadı. 9. Kolordu Komutanı Çerkezköyü mevkiinde harekâtı durdurdu. Birlikler geceyi açık arazide geçirirken ordunun taarruz gücü ve morali alt üst oldu. 26 Aralıkta yapılan ikinci hücum şehrin kuzey hatlarında yoğunlaştı. Yukarı Sarıkamış mevzilerine girilse de şehir yine alınamadı. 29 Aralık’ta son bir hücum yapılırken 9. Kolordu büyük kayıplar vererek savaş kabiliyetini yitirdi. 10. Kolordu’nun taarruzundan da sonuç alınamadı. Ruslar Bardız geçidini ele geçirince Enver Paşa zafere olan inancını kaybederek komutayı Hafız Hakkı Bey’e devretti ve bölgeden ayrıldı. 9. Kolordu’ya bağlı 1.200 asker esir edilince 4 Ocak 1915’te orduya geri çekilme emri verildi. Harekât sona erdiğinde Ruslar yaklaşık 32.000 kayıp veridi. Türk ordusunun şehit, yaralı, hasta, kayıp ve esir olmak üzere toplam kaybı 90.000’e ulaşıyordu. Ordu’nun 9.000’e düşen mevcudu yeniden teşkilatlanmaya bağlı olarak bir hafta içinde 21.351’e çıkarıldı. Harekâtın Sonuçları Sarıkamış Harekâtı, seferberlikten itibaren başlayan hatalar ve ihmaller zincirinin hazin bir sonucudur. Köprüköy ve Azap muharebelerinde düşman imha edilerek tehdit ortadan kaldırılsaydı Sarıkamış Harekâtına ihtiyaç duyulmayacaktı. Türk askeri askerliğin bütün icaplarını yerine getirdiği halde ordunun sevk ve idaresinde yaşanan sorunlar bu sonucu doğurmuştur. 93. Harbi’nin yaralarını sarmak mümkün olamadığı gibi yeni acılara neden olundu. Ruslar harekât bölgesinde on binlerce Türk ahaliyi Türk ordusuna destek verdikleri iddiasıyla katletti. Taşnak Ermenilerini kışkırtarak doğu vilayetlerinde isyanlar çıkarmak suretiyle devleti ve orduyu iki ateş arasında bıraktılar. Bu sebeple önce Elviye-i Selase’den, ardından doğu vilayetlerinden yüzbinlerce insan daha güvenli addettikleri bölgelere göç etmek zorunda kalmışlardır. Sarıkamış Harekâtı, dünya savaşının seyrini de etkilemiştir. İngiltere, Rusya üzerindeki baskıyı azaltmak ve ona yardım etmek amacıyla Çanakkale cephesini açmıştır.