Anasayfa » Avrupa Birliği » ANKARA’ DA DÜZENLENEN ÜÇLÜ ZİRVEDE ÖNEMLİ SONUÇ: ANAYASA KOMİTESİ MUTABAKATI

ANKARA’ DA DÜZENLENEN ÜÇLÜ ZİRVEDE ÖNEMLİ SONUÇ: ANAYASA KOMİTESİ MUTABAKATI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Jukovskiy Uluslararası Havaalanı’nda bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye-Rusyaİran Üçlü Zireve öncesinde “Bölgesel gelişmeleri değerlendirmek” üzere Rusya’nın başkenti Moskova’ya kritik bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi temaslarda bulunmak üzere 27 Ağustos 2019 tarihinde gittiği Moskova’da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Jukovskiy Uluslararası Havaalanı’nda baş başa görüştüğü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova’daki görüşmenin başında basına açık kısmında yaptığı açıklamada, “MAKS-2019 Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı’nın” açılış törenine davetinden dolayı Putin’e teşekkür etti.”Rusya Federasyonu’nun savunma sanayine yönelik üretimlerini görme imkanımız oldu. Gerek Yolcu uçaklarından savaş uçaklarına kadar, helikopterlere kadar, bütün üretilmekte olan motorlara kadar, bunları görme noktasında memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Tabii Savaş uçaklarının özellikle gösterilerini de izleme imkanımız oldu. Gerek Su 34, Su-35, bunun yanında Su-57, bunların görüntülerini hep birlikte izledik” dedi. Cumhurbaşkanı, Rusya’nın uzayla ilgili çalışmalarının da çok anlamlı olduğunu belirtti ve “Uzaya yönelik atılan adımlar, ilmi noktada zaten bilimsel anlamda Rusya’nın nereye geldiğini göstermesi bakımından büyük önem arz ediyor. Kendileriyle burada malum görüşmemizi yaptık. Yolculuklarında başarılar diledik. Sayın Başkan ile gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerde tabii ki bölgesel gelişmeleri de değerlendirme fırsatı bulacağız” dedi. Rusya Devlet Başkanı Putin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a fuar ziyareti sırasında sivil ve askeri alanda kullanılan ürünleri gösterdiklerini söyledi. Bunun sadece Rusya’nın gücünü değil aynı zamanda iş birliği imkânını da ortaya koyduğunu vurgulayan Putin, şunları kaydetti: “Türkiye’nin ekonomi alanında yüksek teknoloji üretmesiyle ilgili planlarını biliyoruz. Elbette çok rağbet gören alanlarda çabalarımızı birleştirebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmemizde bölgesel konular arasında hassas konular da var, bunları görüşeceğiz.” Bu ön açıklamalardan sonra İki lider daha sonra baş başa görüşmeye geçti. Bir saat 20 dakika süren baş başa görüşmeden sonra heyetler arası görüşmeye geçildi. Heyetler arası görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, MİT Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulundu. İki Liderin Basın Toplantısı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Jukovskiy Uluslararası Havaalanı’ndaki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Gösterdiği ev sahipliği sebebiyle Putin’e teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “her şeyden önce bugünkü bu anlamlı ziyaretin, MAKS 2019 Fuarı’nın gerek Rusya gerekse dünyadaki savunma sanayi uzay teknolojileriyle alakalı gelişmeler noktasında önemli bir sıçrama olacağına inandığını” söyledi. Rusya’da bu fuar sebebiyle bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ziyaretin Rusya Federasyonu’nun havacılık ve uzay alanlarında ulaştığı seviyeyi yerinde görmelerini sağladığını” ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17- 22 Eylül’de düzenlenecek TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde Rus dostlarını İstanbul’da ağırlamak istediklerini kaydetti. İki ülke bakanlarının geçen ay Antalya’da Karma Ekonomik Komisyon toplantısını gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İnşallah bu sene turizmde yeni bir rekora koşuyoruz. Ülkemizde ağırladığımız Rus turistlerin sayısı yılın ilk 6 ayında yüzde 14 artarak 2,7 milyona ulaştı. Karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı etkinlikleri de başarıyla devam ediyor. Savunma sanayinde S-400 sistemlerinin teslimatının başlaması dahil müspet adımlar atıyoruz. Nitekim bugün ikili görüşmemizde de savunma sanayine yönelik birçok alanda neler yapabiliriz, ne gibi adımlar atabiliriz, bunları ele alma fırsatını bulduk.” 500’ü aşkın masum insan hayatını kaybetti Putin ile Suriye’de yaşanan gelişmeleri İdlib’deki durum özelinde tüm boyutlarıyla ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: “Eylül ayında Soçi’de vardığımız mutabakatla İdlib’de nispi istikrarı sağlamıştık. Geçen sene Sayın Putin ile çok hassas bir dönemde kritik bir adım atarak İdlib’de insani trajedinin önüne geçmiştik. Ancak rejimin mayıs ayından beri sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan saldırıları İdlib’de tesis ettiğimiz sükuneti maalesef bozdu. Bu saldırılar Soçi Mutabakatı’nı hayata geçirme çabalarımıza da sekte vurdu. İdlib’de rejim saldırıları sonucunda mayıs ayından beri 500’ü aşkın masum insan hayatını kaybetti, bin 200’ün üzerinde sivil yaralandı. Yüz binlerce İdlibli şu anda evlerini, yuvalarını terk etmek zorunda kaldı.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3,5 milyon Suriyelinin yeni bir insani felaketle karşı karşıya bulunduğunu vurgulayarak, bu insanların önemli bir kısmının Türkiye sınırlarına yöneldiğini belirtti. Türkiye’nin hali hazırda 3,6 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Rejimin terörizmle mücedele bahanesiyle sivillere karadan ve havadan ölüm yağdırması kabul edilemez. Sivilleri hedef alan saldırılar radikal unsurları da maalesef güçlendirmektedir. Rejimin kışkırtmaları, bölgedeki askerlerimizin can güvenliğini riske etme boyutuna varmıştır. Buradan şunu da ifade etmek istiyorum, meşru müdafaa hakkımız, özellikle sınırlarımız boyunca bizi müdafaaya sevk etmektedir. Tabii gereken adımları da gereken zamanda atmak durumundayız. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını değerli dostum Putin’e de bizzat ifade ettim. İdlib’de sükunetin sağlanması için Astana ruhu çerçevesinde çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguladım. Zaten bildiğiniz gibi eylül ayının ortalarında Türkiye’de yapılacak üçlü zirveyle süreci devam ettireceğiz ve bu süreç bölgenin barışına önemli katkılarda bulunması lazım ki temennimiz Cenevre öncesi çok daha önemli adımları atmış olalım.” Suriye’nin Toprak Bütünlüğüne Bağlılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat’ın doğusundaki durumu da istişare etme fırsatı bulduklarını dile getirerek, “Bu vesileyle Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik.” dedi. Rusya’nın yanı sıra İran ve BM ile yürütülen çabalar neticesinde Anayasa Komitesi’nin kuruluş çalışmalarında son aşamaya gelindiğini aktaran Erdoğan, “Son pürüzleri de gidererek komitenin ilanını en kısa sürede yapmak istiyoruz. İki ülke olarak birbirimizin güvenlik hassasiyetlerinin farkındayız. Bugüne kadar değerli dostumla Suriye’nin istikrarı yolunda önemli adımlar attık. İnşallah önümüzdeki dönemde de bu çabaları sürdüreceğiz. Gayemiz akan kanın durması, komşumuz Suriye’nin 8 yıldır özlemini çektiği huzur ortamına bir an önce kavuşmasıdır” ifadelerini kullandı.. Erdoğan, Rusya Federasyonu ile tesis edilen yakın diyaloğun sadece Türkler ve Ruslar için değil bölge için de önemli olduğunu ifade ederek, “Bu görüşmemizde bu anlayışımızı bir kez daha teyit etme fırsatı bulduk.” diye konuştu. İkili görüşmede Libya ve Keşmir sorunu ile Ortadoğu’daki son gelişmeleri de ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, temasların özellikle bölgenin barışı için büyük önem taşıdığını kaydetti. Basın Toplantısının Ardından Liderler Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı Erdoğan, bir gazetecinin, görüşmede “Fırat’ın doğusunda çalışmaları devam eden güvenli bölge konusunun konuşulup konuşulmadığına” yönelik sorusu üzerine Putin ile bu konuyu da görüştüklerini belirterek, şunları söyledi: “Zira şu anda gerek şahsım, gerek Dışişleri Bakanım, Amerika ile de bu konuları görüşüyoruz. Savunma Bakanım, aynı şekilde görüşüyoruz. Ve bize verdikleri sözleri bir an önce yerine getirmelerini kendilerinden istiyoruz. Zira Münbiç’teki terör örgütünün, Kobani ve doğuya doğru o bölgedeki terör örgütlerinin bir an önce bölgeyi terk etmelerini istiyoruz. Yine bu bölgede güvenli bölge sözünün yerine getirilmesini istiyoruz. Zira şu anda Türkiye’ye karşı sınırdan zaman zaman yapılan tacizler devam ediyor. Bu tacizler devam ettiği sürece bizim eli kolu bağlı durmamız mümkün değil. Şu anda sınırlardaki hazırlıklarımızın hepsi bunun içindir. Bu güvenli bölgenin tesisi, ülkemizin ve tüm bölge halkının sağlık sıhhati içerisinde geleceğe yürümesi için önem arz ediyor. Bu konuda kararlılığımız da tamdır. Bu adımı atacağımızı da yine ben Sayın Başkan’a ifade ettim. En Önemli Özellik Ortak Üretim Bir basın mensubunun, “İkili görüşmede yeni bir anlaşma görüşüldü mü? Türkiye yeni bir anlaşma imzalamak ister mi?” şeklindeki soruna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi: “MAKS-2019 Fuarı bizler için de büyük önem arz etti. Şu anda Savunma Sanayii Başkanımı burada bırakıyorum. O da mevkidaşıyla görüşmelerini yapacak. Tabii Rusya ile attığımız adımlarda en önemli özellik ortak üretim. İşte S-400’de bunu gördük. S-400 ile ilgili pek çok dedikodu yapıldı. Biz hiçbirine kulak asmadık. Bugün de S-400’ün ikinci etabı başladı. Eylül sonuna kadar bunlar hızla devam edecek. Elemanlarımızın yetiştirilmesi, burada yine aynı devam ediyor. Bu dayanışmamızı savunma sanayinin birçok alanında sürdürelim istiyoruz. Bu yolcu uçaklarında olabilir, savaş uçaklarında olabilir. Tüm mesele buradaki dayanışma ruhudur. Bu dayanışma ruhunu biz bundan sonraki süreçte radar karıştırıcılar olsun, roketlerde olsun, savunma sistemlerinin değişik alanlarında olsun yapabileceğimizi notlarımıza aldık, bunları süratle geliştireceğiz. Ama hepsinden öte, bizim ekonomik alandaki dayanışmamız da çok çok önemli. Türkiye olarak 25 milyar dolar seviyesine çıktık, ama 100 milyar dolar seviyesine ulaşmak. Rus turistlerin Türkiye’ye gelişi, halklarımızın da kaynaşması noktasında büyük önem ifade etmiştir. Bu yıl çok farklı bir yıl, 2020 daha farklı olacak diye düşünüyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan Rus Savaş Uçağı SU-57’yi İnceledi. Türkiye’ye hava savunma sistemleri satmayan ABD’nin Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması sonrası Rus SU-57 uçakları yeni gündemi oluşturdu. Su-57 uçaklarıyla ilgili elde edilen teknik bilgiler ışığında kuşkusuz konuyla ilgili yetkili uzmanlar gerekli karşılaştırmaları yapacaklar. Türkiye’nin ABD’nin ortak üretimimiz olan F-35 uçaklarını Türkiye’ye vermeme kararı sonrası satın almamız gündeme gelen 5’nci nesil Rus yapımı SU-57 savaş uçaklarının özellikleri kısaca şunlar: SU-57’nin takviyesiz süpersonik uçuş, kısa mesafeli kalkış ve iniş, radarlara görünmezlik (hayalet) teknolojileri, kapalı bölmelerde silah sistemleri, süper manevra kabiliyeti gibi özellikleri bulunuyor. F-35 ise kısa mesafeli kalkış ve iniş, dikey kalkış ve iniş, radarlara görünmezlik (hayalet) teknolojileri ve kapalı bölmelerde silah sistemleriyle görev yapıyor. Rusya’nın beşinci nesil savaş uçağı saatte 2 bin 600 kilometre azami hıza, F-35 saatte bin 931 kilometre azami hıza sahip bulunuyor. SU-57, 5.8 saat uçarken, F-35’te bu süre 2 saat 36 dakika havada kalabiliyor. SU-57, 10 bin kilogram azami muharebe yükü taşıyabiliyor, 35 bin 480 kilogram azami kalkış ağırlığına ulaşıyor, yaklaşık 11 bin 100 kilogram iç yakıt rezervi bulunuyor. F-35 ise 8 bin 160 kilogram azami muharebe yükü taşıyabiliyor, 31 bin 751 kilogram azami kalkış ağırlığına ulaşıyor, yaklaşık 8 bin 900 kilogram iç yakıt rezerviyle görev yapabiliyor. Ankara Üçlü Zirvesinde Önemli Kararlar Alındı Rusya lideri Vladimir Putin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İranlı mevkidaşları Hasan Ruhani, üçlü zirve sonrası açıklamalarda bulundu. Liderler, Suriye’de çözümün askeri değil, siyasal yollarla sağlanması gerektiğine dikkati çektiler ve Suriye Anayasa Komitesi ile ilgili mutabakatın sağlandığını belirttiler. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İranlı mevkidaşları Hasan Ruhani, Suriye konulu üçlü zirve sonrası kameralar karşısına geçti ve açıklamalarda bulundu. Zirvenin ev sahipliğini üstlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen nokta itibarıyla Suriye’de IŞİD tehdidinin ortadan kalktığını belirtti ve “En büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı PYD’dir. ABD ile iki hafta içinde uzlaşamazsak kendi harekat planımızı uygulamaya başlayacağımızı buradaki dostlarımıza da anlattım” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra söz alan İran Cumhurbaşkanı Ruhani de, üç ülkenin Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu belirtti. Ruhani ayrıca, “ABD, Suriye’yi bölmeye çalışmaktadır” görüşünü dile getirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin ise, İdlib’de yaşananlara dikkati çekti ve bölgede gerginliğin azaltılması gerektiğini belirtti. Putin, devamla şu açıklamayı yaptı: “Terör tehdidini yok etmek için Suriye Ordusu’na kısıtlı harekatlarda destek vereceğiz. Bizim mutabakatlarımız terör örgütlerini kapsamamaktadır. Sivil halkın zarar görmemesi için her türlü adımı atmaya hazırız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin Ankara’da düzenlenen Suriye konulu zirvede imzaladıkları ortak açıklamada liderlerin, Suriye’de sahadaki güncel durumu ele aldıkları bildirildi. Üçlü Zirve’nin ortak bildirisinde, Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Bileşmiş Milletler (BM) ilkelerine kuvvetli taahhüt vurgulandı. Suriye’de terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişim liderler tarafından reddedilirken, liderler tarafından Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenlik ve istikrarın, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulandı. Açıklamada “14 Şubat 2019 tarihinde Soçi’de yapılan son toplantılarının ardından meydana gelen gelişmeleri gözden geçirmişler ve aralarındaki anlaşmalar uyarınca üçlü eşgüdümü güçlendirme hususundaki kararlılıklarını yinelemişlerdir” dendi. Üç lider, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Liderler, Suriye’de kurulan anayasa komitesiyle ilgili pürüz kalmadığını, çalışmaların Cenevre’de süratle başlayacağını belirttiler. Bu konuda Putin, “Aşırı gruplar anayasa komitesini baltalamak isteyebilir. Onlar savaştan para kazanıyor” dedi. Zirve’nin katılımcısı üç ülkenin de Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikir olduğu göz önüne alındığında, Moskova-Şam ekseninin Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG varlığına karşı takındıkları yeni tavır Türkiye ile çözüm yolunda daha kolay ilerlemeleri sonucunu doğurabilir. Nitekim Suriye’nin yeni anayasasını ortaya koyacak olan komitenin son hâline dair uzlaşı kararının zirvede alınmış olması buna işaret ediyor. Türkiye’nin Suriye konusundaki hedeflerinden biri kendisinin desteklediği muhaliflerin ülkede yeni kurulacak siyasal sistemde söz sahibi olmaları olduğu için, Anayasa Komitesi’nin şekillenmiş olması Ankara, Moskova ve Tahran açısından Suriye’de iç savaş sonrası düzenin kurulması konusunda çok önemli bir adım anlamına geliyor.