Anasayfa » Yazarlar » Abdülkadir Aksu » Abdülkadir Aksu ile… TERÖRÜN BİTİRİLMESİ

Abdülkadir Aksu ile… TERÖRÜN BİTİRİLMESİ

İnsanların “Yaşam Hakkına” kast edenler
ne bu dünyada ne öteki dünyada abat olmazlar.
Türkiye er ya da geç bu terör belasından
kurutulacaktır. Dünyanın yeniden
şekillendirildiği bu yüzyılda bizler daha uyanık
ve daha güçlü bir Türkiye’yi inşa etmenin
çabası içinde olmalıyız…
Şiddetin kontrol altına alınması veya sınırlandırılması,
insanlığın en zor ve en fazla
çaba gerektiren meselelerinden biri olduğunu
hepimiz biliriz.
Terörle mücadele azami derecede bir
çaba ve işbirliğini gerektirmektedir. Şiddete
başvuran terör örgütlerini çok kısa zamanda
ortadan kaldırmak mümkün olamamaktadır.
Terörle mücadele alanında güvenlik eksenli
bir mücadelenin yanında siyasal, ekonomik,
psikolojik ve sosyolojik alanlarda da
mücadele etmek gerekir.
Şiddet, nefret ve kargaşa ortamı PKK
için bir eşitlik cennetidir.
Biz şunu biliyoruz ki, şiddet ve kaos terörün
oksijen kaynağıdır.
Terör örgütlerinin tüm eylemlerinde en
çok hedeflediği amaçlardan biri; hiç kuşku
yok ki toplumsal kesimler arasında ‘nefret’
tohumlarını ekmektir.
Nefret insanoğlunun en yıkıcı duygusal
faktörlerinden biridir. Bir kimseye karşı içimizde
nefret hissi sokmanın en kesin yolu,
o kimseye ağır bir haksızlık yapmaktır. Ona
akla hayale gelmeyecek derecede insanlık
dışı şiddet uygulamaktır. PKK, 40 yıldır bu ülkenin
her bireyine nefretle yoğrulmuş bir şiddet
uyguluyor.
PKK terör örgütü bu nefret içerikli şiddet
eylemlerine son iki yıldır pervasızca devam
etmektedir.
PKK’nın bu yeni şiddet hamlesinin,
içinde bulunduğumuz süreç itibariyle, ne
Türkiye’de ne de Ortadoğu’da hiçbir karşılığı
yok.
Olmayınca da, PKK, Türkiye’nin siyasi
dinamiklerini kör şiddet eylemleriyle sarsmaya
çalışıyor. Daha fazla asker ve sivil öldürerek,
etnik çatışmaya giden yolu açmak
istiyor.
PKK terör örgütünün eylemleri, ülkemizdeki
insani değerlerin gerilemesini ve kardeşliğimize
yönelmiş en yıkıcı hamledir.
PKK 40 yıldır ayrım yapmaksızın; en ihtiraslı
nefretini bu ülkenin Türkleri ve Kürtlerine
aynı oranda yöneltmektedir.
Kendi özünü reddedip terör örgütünün
bir parçası haline gelen gençlerin kimlerin
kişisel menfaatlerine hizmet ettiklerini artık
dünya âlem biliyor.
PKK, Türkiye’de etnik çatışma istiyor
ama bir yandan da, bölgenin iç barışını
hedefleyen eylemlere imza atmaya devam
ediyor. Bakınız Suruç olayı, bunun yanı
sıra, Parti binalarına bomba atılıyor, yakılıyor.
İş yapan, bölgeye yatırım yapan insanların
iş makineleri yakılıyor, şantiyeleri basılıyor.
Borçlanıp kamyon alan bölge insanın
ekmek tekneleri yakılıyor, iş yerleri talan
ediliyor…
Kısacası terör örgütü, hakkını savunduğunu
iddia ettiği insanları acımadan öldürüyor,
yerinden göç ettiriyor.
Burada önemli olan nokta şurası: Terörün
kardeşliğimize ve birliğimize yönelik yıkıcı
ve bozucu tüm hamlelerine yönelik aklıselimimizi
ve soğukkanlılığımızı milletçe korumamızdır.
Terörün tüm olumsuzluklarına karşın
inadına kardeşlik ve sevgi bağlarımızı güçlendirmek
bu toplumun her fert olarak hepimizin
en önemli görevlerimizden biri olmalıdır.
Şunu iyi biliyoruz ki; tarih boyunca insanlığa
zulüm eden oluşumlar, kişiler ve yönetimler
hep kaybetmişlerdir.