Anasayfa » Avrupa Birliği » ABD-KUZEY KORE KRİZİNİN YARATTIĞI TEHDİTLER

ABD-KUZEY KORE KRİZİNİN YARATTIĞI TEHDİTLER

ABD ve Güney Kore’nin yaklaşık 10gün sürecek ortak tatbikatı Kuzey Kore’nintüm itirazlarına rağmen 21 Ağustos’ta başladı.Bilindiği üzere ABD-Kuzey Kore gerginliğitüm dünyayı sarmış, herkesin gözübu iki ülkedeydi. Kuzey Kore’nin PasifikOkyanusu’nda bulunan Guam Ada’sınafüze atacağı haberi herkesi tedirgin etmişolası bir savaş bekleniyordu. Pyongyangyönetimi, Kuzey Kore’nin işgalinehazırlık olduğunu iddia ettiği ABD ile GüneyKore’nin ortak tatbikatını “ateşe benzindökmek” olarak nitelendirirken, sakinleşenortalığın tekrar alev almasına nedenoldu. Tatbikat Güney Kore’de de tepki çektive ülkenin bazı kentlerinde protesto gösterileridüzenlendi. ABD yönetimi ise tatbikatınsavunma amaçlı olduğunu iddiaetti. Temmuz ayında Çin ve Rusya, KuzeyKore’nin füze denemelerinin durması karşılığındaortak askeri tatbikata ara verilmesiönerisinde bulunmuştu. Ancak ABD GenelkurmayBaşkanı General Joseph Dunfordgeçen haftaki açıklamasında askeritatbikatın “Hiçbir düzeyde müzakerelerinbir parçası olarak masada olmadığını” veUlchi Freedom Guardian (UFC) isimlitatbikatların planlandığı gibi yapılacağınısöyledi.Kuzey Kore’nin resmi gazetesiRodong Sinmun’da çıkan bir yazıdaise tatbikatın durumu dahada kötüleştireceği ve “kontrol edilemeznükleer savaş döneminden”söz edildi. Güney Kore Devlet BaşkanıMoon Jae-in de açıklamasındaPyongyang’ın tatbikatı “Durumutırmandırma için bir bahane olarakkullanmaması gerektiği” söyledi.ABD ile Güney Kore her yıl çok büyüksayıda asker ve ekipmanın katılımıylaiki tatbikat düzenliyor. FoalEagle/Key Resolve ilkbahar, UFG isesonbahar aylarına yapılıyor. Her ikiside de kara, hava ve denizde yapılıyorve bilgisayar simülasyonları kullanılıyor.Güney Kore’de son yıllardabunlara terör ve kimyasal saldırılarakarşı tatbikatlar da eklendi. Geçenyıl UFG ‘ye 9 farklı ülke katılımsağladı. ABD ile Güney Kore yetkilileriise 1953 yılında imzalanan karşılıklısavunma anlaşmasına dayanan tatbikatlarınsadece savunma amaçlı olduğunuve dışarıdan gelecek bir saldırıyakarşı hazırlık olduğunu söylüyor.ABD-Kuzey Kore gerginliği geçtiğimizaya damgasını vurdu. Bu meseleninsadece Donald Trump ya daKim Jong-un’un tavırlarından ve söylemlerindenkaynaklanan yeni bir hadisegibi gösterilmesi pek de isabetliolmaz. Süreci tarihsel olarak değerlendirdiğimizde,20. Yüzyılın başlarındaRus-Japon Savaşının hemen sonrasıJaponlar Kore’yi sömürgeleri olarakkabul etti. 1930’ların sonuna gelindiğindeise yaklaşık yirmi dört milyonKorelinin kendi ana dilini konuşmasınıve kültürünü yaşamasını yasaklayanJapon yönetimiyle Kore milliyetçileriarasında ciddi anlamda gerginlikleryaşandı. Japonya tarafındanKorelilere uygulanan asimilasyon çalışmalarıbu yıllardan itibaren Kore-Japonya gerginliğini körükledi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’nınAmerikan güvenlik şemsiyesi altına girmesi,Kore’nin ikiye bölünerek bir kısmınınABD önderliğindeki liberal BatıBloğuna dahil olması, diğer bir tarafınınise Mao Zedong ekolüne ait komünistÇin’in etkisine girmesi bugünküpolitikaların şekillenmesine yol açtı.Kuzey Kore felsefi olarak iki temel üzerineoturtuldu; güçlü ordu kurularakoluşturulacak güçlü ve faşist bir devletyapısı ve bu yapıyla artan ekonomikrefahın topluma yansıması. KuzeyKore’nin güçlü bir devlet olma amacıylayaptığı nükleer çalışmalar 1950’lerinsonunda Sovyet bilim adamları ve mühendisleröncülüğünde başlatılmıştır.Yani sorunun kaynağı hiç de yeni değil.Düşünün ki bir ülke 28 yaşında iktidaragelen bir lider tarafından yönetiliyor.Başına geçtiği ülke askeri disiplinleyönetilen ve bu askeri yapılanmayahakim olunamadığı takdirde yönetilemeyecekbir düzene sahip. Dolayısıylagenç ve tecrübesiz olan Kim’in iktidarınısağlamlaştırabilmek için yönetmekzorunda olduğu sert ve disiplinli orduyu yanına alması gerekiyordu. Bununiçin de Kuzey Kore’nin 1950’lerdenberi benimsediği nükleer silahlanmaduruşuna iktidara geldiği ilk gündenberi sürekli vurgu yaptı. Son günlerdeyaşanan bu hadisenin önemli bir tetikleyicifaktörü de ABD’nin uzun yıllardırGüney Kore ve Japonya ile yaptığıortak tatbikatlardır.Bu tatbikatlar, Kuzey Kore’ninnükleer denemelerini yoğunlaştırmasınasebep oldu. Bu hadise yeni birmesele değil, Kuzey Kore sorunu, BillClinton, George W. Bush ve BarackObama’nın 24 senelik yönetimlerindedevamlı olarak atıfta bulunduğu,Pentagon’un ve CIA ’in buradaki nükleergelişmelere dair raporlar verdiğiama ABD’nin Ortadoğu’dan başını kaldıramadığıiçin çok da ilgi göstermediğibir mesele haline geldi. Gerek istihbaratbilgileri, gerek liderlerin söylemlerinebakıldığında Kuzey Kore’ninnükleer denemelerini yoğunlaştırmasızaten Amerika’nın hep gündemindeydi.Bush’un 11 Eylül sonrası tanımladığı‘şer ekseni’ tespitinde bile KuzeyKore, Irak’la İran’ın yanında ABDiçin önemli bir tehdit unsuru olarakyerini alıyordu. Ancak ABD’nin KuzeyKore’yi önceliğine almasını diğerülkelere göre farklı kılan belki de enönemli özellik, Kuzey Kore’nin Çin’denve hatta bazı yönlerden Rusya’danfarklı düşünülemeyeceğiydi. Nitekimson dönemlerde gerek ABD DışişleriBakanı Tillerson gerek Trump, KuzeyKore ile ilgili yaptığı bütün eleştirilerdedevamlı olarak Çin’e çağrıda bulundular.Bugün akıllarda kalan en büyüksoru işareti Trump’ın geçtiğimiz günlerdekisert söylemlerinin nasıl şekilleneceğive gerçekten bu nükleer denemelerekarşı ABD’nin askeri bir tepkisininolup olmayacağıdır. ABD, kendieliyle karıştırdığı Ortadoğu’da sorunlarıhala çözememişken, LatinAmerika’yla olan gerginlikler özellikleVenezuela’ya askeri müdahale söylentileribir önceki yönetime göre artarken,Rusya ve Çin’le siyasi olarak dahada gerilmişken, zaten hiç olmayanKongre ile Beyaz Saray ilişkileri yerlebirken ve belki de hepsinden önemlisiiç politikada tam bir kaotik ortam sürerkenhiçbir ABD Başkanı Trump ’ınkullandığı üslupla hareket edemezdi.ABD toplumu, en azından entelektüelleri,kumar masalarından, plazalardançıkmış narsist bir kişiliğe nükleerbombaların düğmelerini emanet etmeninvahametinin bilincinde.Aslında Trump Kuzey Kore’ye gerçektenbüyük bir saldırıda bulundu. Hem dehiç küçümsenmeyecek ciddi bir saldırı.1974 Ticaret Kanunu’nun 301. maddesiuyarınca Trump, imzaladığı kararnameyleticaret temsilcisini Çin’in adilaneolmayan ticari uygulamalarını soruşturmasıiçin görevlendirdi. Yani bu kararıkrizin hemen akabinde hayata geçirenTrump, Çin’e, “Kuzey Kore’yi dizginle yoksaekonomik olarak zarar görürsün.” mesajınıverdi. ABD’nin Çin ’le olan ticaretinikısıtlamasından şüphesiz ki Çin ciddianlamda zarar görür. Yalnız bu zarar sadeceÇin ekonomisini etkilemekle kalmayacakböyle bir karar, kararı alan ABD’yiama hepsinden önemlisi global ekonomiyide sarsan sebepleri de beraberindegetirecek. Dünyanın en büyük iki ekonomisininbu denli büyük bir ticaret kısıtlamasınagitme ihtimali bile piyasaları darmadağınedebilir. Dolayısıyla Trump’ınimzaladığı ve tam bir saldırı etkisi yaratankararnameyle “ABD güç kullanır mı?”diye oluşan beklentilerin ötesinde bugünfarklı bir konjonktürü hayata geçirdi.Muhtemelen bu hadise iki tarafın da söylemlerini yumuşatmasıyla en azındanbir müddet daha durgunluğa gider.Dünyanın en büyük silah üreticilerindenABD’li Northrop Grunnman ülkenindeniz kuvvetleri için yeni çok amaçlısavaş uçağını geliştiriyor. 2025’ten itibarenkullanıma alınması beklenen uçağıntamamen görünmez olması bekleniyor.Uçağın silah sistemlerinde ise gelenekselısıya duyarlı roketler yerini 30kW’lık lazer toplarına bırakacak. KuzeyKore’nin peş peşe nükleer testler yapmasıve geliştireceği olası yeni bir roketteknolojisiyle nükleer başlıkları ABD’yekadar gönderme ihtimali ABD hükümetiniharekete geçirdi. Nükleer başlıklarısaatte 21 bin kilometre hızla taşımasıbeklenen yeni nesil hipersonik roketlerin,bir saatten daha kısa bir sürededünyanın herhangi bir noktasına ulaşacağıbelirtiliyor. Diğer yandan Soğuk Savaşdöneminin en gizli silahlarından biriolarak tanımlanan SR 71 casus uçağınınikinci nesli de geliştiriliyor. Saatteki hızı6400 km/h (Mach 6) olarak açıklananSR 72’nin 24 bin metreden uçması bekleniyor.Normal yolcu uçaklarının uçuşyüksekliği 10 bin metre seviyesinde bulunuyor.İlk prototip SR 72’nin 2023’teüretileceği ve kullanıma alınmasının ise2030’da olacağı belirtiliyor. Elektromanyetik(EM) silahların barut dönemini bitiripyeni bir dönemi başlatmaları bekleniyor.Bu silahlar ateşleme için barutyerine elektrik mıknatıslarının yarattığımanyetik alanı kullanıyor. Böylece ateşlemekavramı da yerini fırlatmaya bırakıyor.EM ’lerin fırlattığı savaş başlığıda geleneksel savaş başlıkları gibi barutveya nükleer içerik barındırmıyor. Fırlatılanbaşlık saatte 6000 – 7000 kilometrehıza ulaştığı için hedefte oluşan hasartamamen kinetik enerji yardımıyla oluyor.Kıyaslama yapma bakımından halenkullanımda olan patlayıcı içeren bir Tomahawkfüzesinin ulaştığı en yüksek hızsaatte 880 km seviyesinde.Haftalardır gündemden düşmeyenKuzey Kore ve ABD arasındaki gerilim,savaş çıkarabilir mi? Amerikan İstihbaratraporlarının böyle bir saldırı ihtimalinizayıf gördüğü vurgulansa daözellikle Kuzey Kore lideri Kim Jong’unsert açıklamaları tansiyonu daha da artıyor.Kuzey Kore lideri bu açıklamalarlaneyi amaçlıyor?. Kuzey Kore lideri KimJong’un amaçlarını birkaç başlık altındatoplamak gerekirse, ABD Başkan DonaldTrump, Kuzey Kore ile yaşananbu gerilim öncesi, Dışişleri bakanı RexTillerson aracılığıyla yaptığı açıklamada,Kuzey Kore’de yönetim rejimi değişikliğinidesteklemediğini ve Kuzey’in silahprogramını durdurmak için diplomatikbir çözüm bulmaya çalıştığını söyledi.Kim, bu açıklamalar sonrası, eski diktatörSaddam Hüseyin’in Birleşik Devletlertarafından yıkıldığı Irak gibi ülkelerebakıyor ve ülkesinin kendi rejiminin iktidardakalmasını sağlamanın tek yolununnükleer güç gösterisi olduğuna kendisiniinandırmış. ABD’yi tehdit eden nükleersilah geliştirme, Kim’in ABD liderliğindekibir koalisyon tarafından devrilmesinekarşı sigorta poliçesi niteliğinde.Birleşmiş Milletler, Kuzey Kore’nin 2006yılındaki ilk nükleer denemesinden buyana, silah programlarını durdurmayazorlamak için sürekli sıkılaştıran yaptırımlaruyguladı. 5 Ağustos tarihinde BirleşmişMilletler Güvenlik Konseyi tarafındanoybirliğiyle onaylanan son yaptırımlarKuzey Kore’ye yaklaşık 1 milyardolara yani ülkenin yabancı gelirininyaklaşık üçte birine mal oldu