Anasayfa » Dünya » ABD’den Suudi Arabistan’a “Petrol” Tepkisi

ABD’den Suudi Arabistan’a “Petrol” Tepkisi

ABD’li Cumhuriyetçi SenatörAmerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Suudi Arabistan arasında OPEC+ gerilimi tırmanıyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Rusya’nın da aralarında bulunduğu OPEC üyesi olmayan üreticileri kapsayan OPEC+, 5 Ekim’deki toplantısında petrol üretimini azaltma kararı almış, ABD sert tepki göstererek Suudi Arabistan ile ilişkileri gözden geçireceğini açıklamıştı. Beyaz Saray, Suudi Arabistan’ı Rusya’nın çıkarlarını desteklemekle suçluyor ve kararın ekonomik değil politik olduğunu savunuyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Suudi Arabistan arasında OPEC+ gerilimi tırmanıyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Rusya’nın da aralarında bulunduğu OPEC üyesi olmayan üreticileri kapsayan OPEC+, 5 Ekim’deki toplantısında petrol üretimini azaltma kararı almış, ABD sert tepki göstererek Suudi Arabistan ile ilişkileri gözden geçireceğini açıklamıştı. Beyaz Saray, Suudi Arabistan’ı Rusya’nın çıkarlarını desteklemekle suçluyor ve kararın ekonomik değil politik olduğunu savunuyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, konuya ilişkin bugün yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ı uluslararası çatışma ortamında Rusya’nın tarafını tutmakla suçladı, “Bu karar Rusya’nın gelirini artıracak ve yaptırımların etkisini azaltacaktır. Bu yanlış bir yön” ifadelerini kullandı. Kirby, “Suudi Dışişleri Bakanlığı konuyu saptırmaya çalışabilir ancak gerçekler basit. Dünya Rus saldırısına karşı Ukrayna’nın arkasında toplanıyor” dedi ve diğer OPEC+ üyelerinin Suudi Arabistan’ının yönünü desteklemeye zorlandığını iddia etti. KONGREDE TEPKİLER BÜYÜYOR Daha önce de ABD Temsilciler Meclisindeki 48 Cumhuriyetçi vekil, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a mektup göndererek, Suudi Arabistan’dan küresel ham petrol piyasalarına zarar vermeyi durdurmasını ve istikrarın sağlanması adına harekete geçmesini istemişti. Ülkenin ham petrol üretimi konusundaki tutumunu sert bir dille eleştiren vekiller, Suudi yönetiminin petrol piyasalarında beklenilen adımları atmaması halinde ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin gerileceğine de işaret edilmişti. Mektupta şu ifadelere yer verilmişti: “Bu durum ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve askeri ilişkileri baltalayacaktır. ABD, Orta Doğu’daki askeri varlığıyla her iki ülkenin ekonomik refahı ve güvenliğini sağlamaktadır. Kongre üyeleri olarak bu ortaklığın zayıflamasını istemiyoruz ancak krallık ortaya çıkan bu enerji krizini tersine çevirmek için gerekli adımları atmazsa, uygun görülen karşılıklı tepkiler konusunda ABD yönetimini teşvik ederiz.” Suudi yönetiminin ABD’ye petrol savaşı açtığını belirten ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Kevin Cramer, Başkan Donald Trump’tan Suudi Arabistan’da bulunan Amerikan askerini ve Patriot hava savunma sistemlerini çekmesini talep etti. ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Kevin Cramer, konuya ilişkin Amerikan radyo kanalı NPR’a verdiği mülakatta petrol konusunda ABD ve Suudi Arabistan arasında yaşanan gerginliğe değindi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle azalan talepten dolayı ABD petrol şirketlerinin zor bir sürece girdiğini belirten Cramer, “Yaşanan büyük arz sıkıntısında payı olan Suudi Arabistan’ın hala Amerikan pazarlarına bu kadar kolay erişim sağlamasına izin veriyoruz.” dedi. Cramer, Suudi Arabistan’ın ABD’ye gönderdiği ham petrole gümrük vergisi uygulanması fikrine katıldığını dile getirerek Trump’tan da Suudi Arabistan’daki Amerikan askerlerini ve Patriot hava savunma sistemlerinin çekilmesini talep ettiğini kaydetti. Cramer, “Suudi Arabistan bizim petrolümüze savaş açmışken, Suudi petrolünü koruması için tehlikeye attığımız 2 bin 500 askerimizi ve hava savunma füzelerini neden orada tutalım ki?” ifadelerini kullandı. Kongre tepki gösterdi Daha önce de ABD Temsilciler Meclisindeki 48 Cumhuriyetçi vekil, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a mektup göndererek, Suudi Arabistan’dan küresel ham petrol piyasalarına zarar vermeyi durdurmasını ve istikrarın sağlanması adına harekete geçmesini istemişti. Ülkenin ham petrol üretimi konusundaki tutumunu sert bir dille eleştiren vekiller, Suudi yönetiminin petrol piyasalarında beklenilen adımları atmaması halinde ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin gerileceğine de işaret edilmişti. Mektupta şu ifadelere yer verilmişti: “Bu durum ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve askeri ilişkileri baltalayacaktır. ABD, Orta Doğu’daki askeri varlığıyla her iki ülkenin ekonomik refahı ve güvenliğini sağlamaktadır. Kongre üyeleri olarak bu ortaklığın zayıflamasını istemiyoruz ancak krallık ortaya çıkan bu enerji krizini tersine çevirmek için gerekli adımları atmazsa, uygun görülen karşılıklı tepkiler konusunda ABD yönetimini teşvik ederiz.” ABD Başkanı Joe Biden, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC+) ABD’nin karşı çıkmasına rağmen aldığı üretim kısıntısı kararının ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler için sonuçları olacağını ifade etti. Biden ayrıca önümüzdeki ay Endonezya’da yapılacak G20 zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeyeceğini açıkladı.ABD Başkanı Joe Biden, CNN International’a verdiği röportajda Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve nükleer silah riski, OPEC’in petrol üretim kısıntısı kararına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgal etme kararının “yanlış” olduğunu belirterek Ukrayna’daki sivil hedeflere yönelik bombardımanların savaşta “başka bir dönüm noktası” olduğunu söyledi. Putin’i işaret eden Biden, “Bence o önemli ölçüde yanlış hesap yapmış rasyonel bir lider” ifadelerini kullandı.Putin’in Ukrayna’daki savaşta nükleer silah kullanma ihtimaline de değinen Biden, Rusya’dan kaynaklanan tehditlerin “yıkıcı hatalara” ve “istenmeyen sonuçlara” yol açabileceğini vurguladı. Geçtiğimiz hafta nükleer riskin Küba Füze Krizi’nden bu yana en yüksek seviyede olduğunu vurgulayan Biden, bu kez Putin’in taktik nükleer silah kullanıp kullanmayacağı sorusuna ise, “Yapacağını sanmıyorum” şeklinde yanıt verdi.Biden, “Dünyanın en büyük nükleer güçlerinden birini elinde bulunduran bir dünya liderinin, Ukrayna’da taktik nükleer silah kullanabileceğini söylemesini sorumsuzca buluyorum” ifadesini kullanarak Putin’in tehditlerinin bile istikrarsızlaştırıcı bir etkisi olduğunu kaydetti. Biden, Putin’in nükleer tehditlerini gerçekleştirmesi durumunda ABD’nin tepkisinin ne olacağını söylemekten kaçınarak, “Ne yapıp ne yapmayacağımız hakkında konuşmak benim için sorumsuzca olur” dedi. ABD başkanı Joe Biden, CNN televizyonundan Jake Tapper’a verdiği röportajda, ülkenin dış politikasına ve yaklaşan ara seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Daha önce yaptığı açıklamalarda Rusya konusunda “nükleer kıyamet (Armageddon)” uyarısıyla dünyanın dikkatini çeken Biden’a bu açıklamaları hatırlatıldı. Nükleer kıyamet sözlerinden geri adım attı Tapper’ın, “Putin’in gerçekten nükleer silah kullanacağına inanıyor musunuz?” şeklindeki sorusunu Biden, “Bunu yapacağını düşünmüyorum ancak dünyadaki en büyük nükleer gücü elinde bulunduran bir dünya liderinin, Ukrayna’da nükleer silah kullanabileceğini açıklamasını sorumsuzca buluyorum.” şeklinde yanıtlayarak daha önceki açıklamalarından daha farklı bir tablo çizdi. “Putin’in irrasyonel biri olduğunu düşünmüyorum” Biden nükleer silah kullanmasının bir dünya savaşına yol açabileceği uyarısını yineleyerek Ukrayna’da nükleer silah kullanmanın “istenmeyen” sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Öte yandan Biden, Tapper’ın Rusya’nın nükleer silah kullanmasında NATO ve Pentagon’un buna yanıtının ne olacağı konusundaki soruları yanıtlamaktan kaçındı. Putin’in Ukrayna konusunda “rasyonel” davranıp davranmadığı tartışmalarına ilişkin de Biden, “Putin’in irrasyonel biri olduğunu düşünmüyorum, sadece yanlış hesaplar yaptı. Ukrayna’da herkesin ona kucak açacağını sandı.” diye konuştu. “Şu anda Putin ile görüşmek için ortada bir neden görmüyorum” Biden, gelecek ay yapılacak G20 Zirvesi’nde Putin ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna ilişkin ise “Şu anda Putin ile görüşmek için ortada bir neden görmüyorum.” dedi. Biden, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararının ardından gündeme gelen Suudi Arabistan ziyaretini ve bu ülke ile ilişkileri de değerlendirdi. “Sonuçları olacak” Yaz aylarında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin amacının petrol değil, İsrail ile bölge ülkelerin normalleşme süreci olduğunun altını çizen Biden, “Şu anda bu ilişkileri değerlendirme sürecindeyim. Temsilciler Meclisi ve Senato (tatilin ardından kasım ayında) görevine geri döndüğünde, Suudi Arabistan’ın Rusya ile yaptıklarının sonuçları olacak.” değerlendirmesini yaptı. “Ben bir resesyon olacağını düşünmüyorum” Biden, Kongre ara seçimlerine 4 hafta kalmışken ülkedeki resesyon endişelerine ilişkin şunları kaydetti: “Bakın, her 6 ayda bir resesyon olacağını söylüyorlar ama bu hala olmadı. Bunun olacağının da hiçbir garantisi yok. Ben bir resesyon olacağını düşünmüyorum. Olsa bile bu çok hafif bir resesyon olur.” Biden, 2024 başkanlık seçimlerinde tekrar aday olması durumunda, eski rakibi Donald Trump’ı yenebileceğini düşünüp düşünmediği sorusuna ise “Trump’ı tekrar yeneceğimi düşünüyorum.” cevabını verdi.