Kafkaslar’da istikrarsızlığın, devlet terörünün
temsilcisi, Türk düşmanlığının çıbanbaşlarından
bir olan, barışı sürekli bozan Ermenistan
Azerbaycan’ın tarihi zaferi ile hezimete uğrayarak
teslim oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Aliyev’in belirttiği Azerbaycan Türkü’nün “DEMİR
YUMRUĞU” ile teslim oldu ve kameralardan,
halkından ve dünya kamuoyundan kaçarak
“korkakça” gizli kapılar ardında anlaşmayı imzaladı.
Hocalı Soykırımı’nın mimarı olan Ermenistan,
bölgede terörü estirirken hâkimiyet, zafer
naraları atarken hezimetini ve yıkımını gözlerden
saklamayı çıkar yol buldu.
Yaşadığı yıkımı ve ağır mağlubiyeti, ordusunu
tamamen kaybetme sınırından dönebilmek için
teslim olmak zorunda kalan Ermenistan bu hazin
sonu kendi hırsları, yayılmacı emelleri ve Türk
düşmanlığı tutumu ile yarattı. Ermenistan bugün
yaşadığı hezimetin ve Azeri Türklerinin yaşadığı
büyük zaferin, kahramanlık destanının yolunu 27
Eylül günü Azerbaycan’a başlattığı saldırı ile açtı.
Boyunu aşan emperyalist yayılma hayallerinin faturasını
çok ağır ödüyor. Bu faturayı Ermeniler en
temel insan hakkı olan yaşama haklarıyla ve yaşama
feda ederek kendi vatandaşlarına en ağır şekilde
ödetiyor. Bu arada kahraman Azerbaycan Türklerine
acılar, eziyetler, katliamlar, füzelerle yıkımlar
veriyor. Ancak Azerbaycan Türk’ü bunların
hiçbirinden yılmadan, soykırıma karşı direnerek,
zafere inanarak 30 yıldır sürdürdüğü mücadelesini
10 Kasım günü imzalanan anlaşma ile ZAFERLE
taçlandırdı. Kahraman Azerbaycan askerleri
ve Azeri Türkleri verdikleri mücadele, kararlı ve
inançlı direnişleriyle çok önemli stratejik yerleri
teker teker işgalden kurtardı, oraları azat etti, özgürleştirdi.
Azerbaycan’ın geniş bir cephede başlattığı ve
başarıyla sürdürdüğü zafer taarruzları sonucunda
Ermenistan kiralık silahlı teröristlerle birlikte çok
ağır bir yenilgi yaşadı. Azerbaycan karşısında tutunamayan
işgalci Ermenistan çareyi ve kurtuluşu
teslim olmakta buldu.
Türk düşmanlığını içinden atamayan, yayılmacı
hırsını yenemeyen, masum insanların, çocukların
kanını döken işgalci terörist Ermenistan’a güvenilemeyeceğinin
bilinci içinde ileriye bakarak,
stratejik ve jeopolitik durumları dikkate alarak her
an hazırlıklı olmak gereği her ortamda göz önünde
bulundurulması gereken bir gerçektir. Ermenistan
yaşadığı ağır yenilgiyi ve hezimeti unutmayacak,
barışı ve istikrarı gözetmeyecek, kendini ve
konjonktürü hazır hissettiği bir zaman diliminde
Azerbaycan’a karşı saldırganlığını ve hırçınlığını
daha da tırmandıracağı düşlerle yaşayacak ancak
gerçekleri değiştiremeyecektir.