Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, aylardır Tahran tarafından resmi olarak davet edildiği halde beklenmedik şekilde başkent Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, aylardır Tahran tarafından resmi olarak davet edildiği halde beklenmedik şekilde başkent Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Barzani’nin Tahran’a gitmemesinin arkasında yatan birçok belirleyici faktörün varlığı yanında Kürt Lider’in, eli güçlü olarak Tahran’a gitmek isteği de değerlendiriliyor. Ancak Barzani’nin Tahran yerine ziyaret için Ankara’yı tercih etmiş olmasının KDP ile İran arasındaki ilişkilerin koptuğu, ya da soğuk rüzgârların estiği anlamına gelmediği, iki tarafın farklı düzeylerde devam eden sürekli
temasların sürdüğü belirtiliyor. Bazı diplomasi gözlemcileri, Barzani’nin 23 Ağustos’taki Ankara ziyaretini, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk Liderlerden biri (üçüncü lider) olmasını, bir gün sonra ABD Başkan yardımcısı Joe Biden ile İran’dan bir heyetin de aynı zamanda Ankara’ya gelmesini, Washington ve Tahran’dan kaynaklanan bir talep olarak yorumluyor. Ziyaretin Türkiye’nin Cerablus’a girmesiyle ilişkilendirilmesi gerçeğe uygun olmayan bir bakış açısı olarak değerlendiriliyor. Çünkü Türkiye üç yıldır bu operasyonu kurguluyordu ve Rusya yanında ABD ile de sonunda mutabakat sağlandı. Barzani’nin Ankara ziyareti, Amerika’nın talebi üzerine gerçekleştiği belirtiliyor.. ABD, müttefikleri olan Türkiye ile Barzani’yi bölgenin geleceği konusunda yanı cephede tutmaya çalışırken, terör örgütü PKK’yı “çılgınlıklarından” vazgeçirmeyi hedefliyor. Washington, Bölgede IŞİD’in mirasının İran yerine Barzani ile Türkiye’nin eline geçmesini arzu ediyor. İşte yaşanan büyük gelişmelerin altında aslında bunların yattığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’yi kabulünde, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı okulların ve kurumların faaliyetlerine son verilmesi yönünde gerekli adımların atılması
da görüşüldü. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın IKBY Başkanı Barzani’yi kabulünde, bölgesel gelişmeler ve terörle mücadele konuları ele alındı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabul sırasında Barzani, 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili, Türkiye’deki seçilmiş hükümetin yanında yer aldıklarına dikkati çekerek, Türk halkının demokrasiye sahip çıkmasını takdirle karşıladıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Barzani’nin, bölgesel gelişmeler hakkında görüş teatisinde bulundukları Beştepe’deki kabulde, IŞİD ve PKK dâhil olmak üzere, terörle mücadele meselesinin de ele alındığı belirtildi. Irak Kürdistan Bölgesi’nde FETÖ iltisaklı okulların ve kurumların faaliyetlerine son verilmesi yönünde gerekli adımların atılmasının da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Barzani’nin görüştükleri konular arasında yer aldığı öğrenildi. Mesud Barzani ziyaretinin ikinci durağında, Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya geldi. Başbakan Binali Yıldırım, terör örgütü PKK/PYD’nin, bölgenin içinden geçtiği koşullarda, “DAEŞ ile mücadele ediyor” algısı yaratarak, kendisine meşruiyet kazandırma çabası içinde olduğunu kaydetti. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Başbakan Yıldırım, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Başbakan Yıldırım kabulde, IKBY makamlarının, 15 Temmuz menfur darbe girişiminin ardından ortaya koyduğu tavrı ve bölgedeki FETÖ yapılanmasına karşı aldığı önlemleri
takdirle karşıladıklarını ifade etti. Türkiye’nin, Irak ve IKBY’nin güvenlik, istikrar ve refahı için gerekli bütün adımları,iyi komşuluk, dostluk ve kardeşlik bağları çerçevesinde geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da atmaya hazır olduğunu vurgulayanBaşbakan Yıldırım’ın, terör örgütü PKK/ PYD’nin, bölgenin içinden geçtiği koşullarda DAEŞ ile mücadele ediyor algısı yaratarak, kendisine meşruiyet kazandırma çabası içinde olduğuna dikkati çektiği ifade edildi.Başbakan Yıldırım’ın, ayrıca Türkiye ve IKBY’nin PKK ve DAEŞ dâhil olmak üzere tüm terör örgütleriyle kararlılıkla mücadelesini sürdüreceğini söylediği kaydedildi. IKBY Başkanı Barzani’nin de başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere Türkiye’de yaşanan terör eylemlerinde hayatını kaybedenler için taziye dileklerini ilettiği, her konuda Türkiye ile tam bir dayanışma ve işbirliği içerisinde olacaklarını vurguladığı belirtildi. Mesud Barzani, daha fazla uluslararası destek toplamak için Ankara’ya giderken, Bağdat’ta temasta bulunan KYB heyeti, Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin Kürtler’ in kendi kaderlerini tayin etme hakkına karşı olmadığını açıkladı. Barzani’nin de ifade ettiği dediği gibi bağımsızlığın en önemli durağı: “Bağdat’la sorunsuz bir şekilde 2 iyi komşu olarak ortak menfaatler temelinde ayrılmak.” Bundan dolayı eğer KYB’nin iddia ettiği gibi bir destek söz konusu ise, Barzani, Avrupa dönüşündekonuyu Bağdat’taki siyasilerle kesinleştirmekdurumunda. Burada Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin bağımsızlık talebine Türkiye’den müspet veya menfi bir tepki gelmedi. Ama bilinen bir gerçek Türkiye’nin en başından beri Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması yönündedir. Ankara ziyaretinin hemen ardından Kürdistan Bölgesel Yönetimi  (KBY) Başkanı ve KDP Lideri MesudBarzani’nin Paris ziyareti büyük bir kamu diplomasisi atağı eşliğinde gerçekleşti. KDP Yasa Kurulu Sorumlusu Bextiyar Heyder’in basına verdiği mülakatta yaptığı açıklamada “Başkan Barzani’nin Fransa ziyareti çok kritik bir süreçte gerçekleştiği için çok önemli. Fransa’nın resmi anlamda Başkan Barzani’yi davet etmesi de çok önemli. Fransa hiçbir zaman bir bölge başkanına böyle resmi davet göndermemiştir” dedi. Bu ve benzer haberlerde Barzani’nin bağımsız bir devlet başkanı gibi karşılandığının altı çiziliyor. Geçtiğimiz ay sonlarında Başkan Barzani’nin Başbakan Binali Yıldırım’la görüşmesinde de Çankaya Köşkü’nde Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bayrağının bulundurulması haber olarak yer almıştı. Nitekim TSK Cerablus taarruzunagirişirken, Ankara’yı ziyaret eden Barzani tarihi gelişmelerin eşiğinde olduğumuzu açıkça ilan etmişti. Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile görüşenlider bu sefer şu açıklamayı yaptı: “Tüm Avrupa sorumluları ile görüşmemizin en önemli konusu bağımsızlık meselesidir. Eğer bağımsızlığın başarılacağına emin olmasam risk almam… Şimdiye kadar hiç bir devlet Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı olmadı. İlan zamanı konusunda farklı fikirler olabilir fakat herhangi bir devletin karşı olduğu doğru değil.” Son dönemde KDP’ye yakın kaynakların sıkça dillendirdiği gibi Bölgesel Kürt yönetimi bağımsızlığa doğru mu ilerliyor? Bağımsızlık vaadi karşılığında Barzani’nin aldığı riskler neler? Barzani bir yandan PKK, diğer yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Gorran gibi ağırlığı olan siyasal hareketlerle uzlaşmadan Kürtler ulusal liderliğine ulaşabilme becerisine sahip olabilecek mi? Türkiye’de terör sorunu giderek bir şiddet sarmalına dönüşürken Barzani Ankara ile olan diplomatik uzlaşmasını bir ulusal liderlik manevrası olarak ortaya atabilir mi? Bunun da ötesinde iki seneyi aşkın bir zamandır başkanlığının süresi dolan ancak hâlâ seçimleri yenileyemeyen ve fiili gücü KBY’nin yarısına bile uzanamayan bir liderlik bölge halkını bir araya getirebilmeye yeterli olacak mı?