Çok gezen mi bilir çok okuyan mı hep tartışılır bir muhabbet olmuştur. Ve genellikle herkesin fikirleri de farklı olur. Her zaman bilginin gücüne inananlardan biri olsam da son aylarda gezdiğim, gördüğüm yerler itibari ile gezen insanın dünyayı ve hayatı daha iyi okuduğu kanaatindeyim. Son dönemler gezip gördüklerime kocaman bir şaşkınlıkta ekliyorum. Ne de olsa bunca yıla rağmen az biraz insan sarrafı olmuşuzdur desek de nafile, adeta bir sükûtu hayal perdesinin seyircisi oldum desem yeridir. Yani salt bilgi sizi bir yere taşımıyor. Salt bilgi ile yol aldığınızda tabiri caizse uzaylı gibi kalakalıyorsunuz çünkü sizin okuyup öğrendiklerinizle, size okutulup öğretilenlerle aynı dünya değil bu dünya. Fıtratta biraz saflık, iyi niyet, herkesi kendin gibi zannetmek vasıflarınız da varsa yandınız bittiniz bu dünya hayatında. Çinlilerin bir atasözü vardır: “Önemli olan bilgi değil bilgeliktir.” İşte bu noktaya doğru evrilmeye başlıyorsunuz. Çünkü yaşadıklarınız ancak derin bir hoşgörünün ve anlayışın hâlinize yansımasıyla kaldırabileceğiniz ve kavrayabileceğiniz cinsten oluyor. Bu insanlık var ya bu insanlık bitmiş yanmış kül olmuş, küllerinden yeniden doğar mı? Pek tabii ki… Kalan sağlar bizimdir; her daim baş tacımızdır… Ve tabii ki her daim feyz aldığımız geçmiş yüzyılların gönül sultanları, erenleri, velileri… Rahmet üzerlerine olsun… Sevdiğim bir söz vardır “İnsan onuru için yaşar” diye… Bu onur nasıl bir şeydir bileniniz var mı? İşte onu bilenlerdenseniz keyfini çıkarın hayatın çünkü sizden değerlisi, zengini yok demektir. Ve emin olun koruma altına alınması gerekenlerden biri de sizsinizdir. Çünkü onur demek, kişinin kendi varlığına, kendi kişiliğine karşı beslediği saygı, insanı insan yapan iç değerdir. Sevgiye, aşka bu yazıda hiç değinmeyeceğim çünkü önceliğimiz onur ve onurlu kalabilmek bu fani Dünya’da… Peki onurlu insanların olmazsa olmazları neler olmalıdır? Yalan söylememek, sözünde durmak, kul hakkı yememek, her fikre saygılı bir bakış açısı ile bakabilmek, hoşgörülü olmak, karşılaştığı her olaya ve kişiye adalet duygusu ile yaklaşmak. Daha birçok cümle yazabiliriz ama bugünün sloganı “Sözünde durmak”… Hani yazımın başında da dedim ya çok gezen mi çok okuyan mı bilir? İşte çok okuyan zanneder ki her insan sözünde durur, güvenilirdir, hukuk ve adalet sistemimiz bunu temel alır. İnsan olmanın gereğidir bunlar ve başka türlüsü de düşünülemez… İşte çok gezende bilir ki insanlar sözünde durmaz, yalan yanlış konuşur ve insana güvenilmez… İster manevi ister dünyevi taraftan bakın insan olmanın gerekli şartlarından biri de sözünde durmaktır. Ez cümle insanlık yanmış bitmiş kül olmuş ama sağ kalanlar bizimdir, umudumuzdur, onurlu insanlar baş tacımızdır. İşte bu yüzdendir ki, onlara iyi bakınız ve onları gönlünüzün en kıymetli yerinde tutunuz. Ve unutmayınız günümüzde onurlu birini tanımak sizin için paha biçilmez bir hediyedir…
Ayet:
“Verdiğiniz her sözü yerine getirin, çünkü verdiğiniz
sözden [Hesap Günü’nde] mutlaka sorguya
çekileceksiniz !” -İsrâ 34-