Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artarken İskandinavya ülkesi İsveç, son yıllarda bu konuda en hızlı adımları atan ülkelerden oldu. Özellikle evsel atıkları enerji elde etmek için değerlendiren ülkede evlerden çıkan çöpün neredeyse tamamı elektrik üretiminde kullanılıyor. Bu amaçla başka ülkelerin çöpünü de ithal eden İsveç, 2030 yılına kadar fosil yakıtların kullanımını tamamen bitirmeyi hedefliyor. İskandinav ülkesi İsveç’te evsel atıkların modern yöntemlerle işlenmesi yoluyla elde edilen biyogaz, hem ısınma hem de elektrik üretimi için kullanılıyor. Bu yöntemin en verimli kullanıldığı kentlerden biri ülkenin güneyindeki Linköping kenti. İsveç’te ilk kez fosil yakıt kullanımını sonlandıracak yaklaşık 110 bin nüfusa sahip Linköping kentinin Türk asıllı Çevre ve Enerjiden Sorumlu Belediye Başkanı Muharrem Demirok, kentte ve İsveç genelinde atıkların enerjiye dönüştürülmesi hakkında kamuoyuna bilgi verdi. Koalisyon ile yönetilen kentin belediye başkanlarından olan ve 2014’te ikinci kez seçilen Muharrem Demirok, İsveç’te evlerden çıkan çöplerin yüzde 99’unun elektrik üretimi için, kalan yüzde 1’lik kısmın ise tarımsal gübre amaçlı değerlendirildiğini söyledi. İsveç’in geçen yıl ürettiği enerjinin yüzde 65’ini rüzgâr, su ve bioyakıt gibi yenilenebilir kaynaklardan elde ettiği bilgisini veren Demirok, İsveç’in bir devlet politikası olarak hükümetlerin uyguladığı “Petrolsüz Ülke” programı çerçevesinde, 2030 yılında ülke genelinde fosil yakıtların kullanılmasına son verileceğini belirtti. 2025’te Petrol Bitebilir İsveç’te ilk olarak Linköping kentinde fosil yakıtların kullanımına son verilmesi planlanıyor. Demirok, şehrin 2025 yılında “tamamen petrolden kurtulmasının” hedeflendiğini bildirdi. Muharrem Demirok, çöplerin yakıta dönüştürülmesi yoluyla evlerin elektrik ve ısınma ihtiyacını sağlamada İsveç’te en başarılı şehrin Linköping olduğunu söyledi. Demirok, belediye sınırları içinde bulunan iki geri dönüşüm tesisiyle şehrin sıcak su, elektrik ve ısınma ihtiyacının yüzde 90’ını çöpten, yüzde 10’nu da petrolden elde ettiklerini kaydetti. Şehrin ısınmasında günümüzde kullandıkları petrolün bile çöpten üretilen enerjiden çok daha pahalı olduğunu vurgulayan Demirok, yapımı devam eden ve bu yılsonunda Avrupa’nın en gelişmiş çöpten enerji üreten tesisinin açılışını yapacaklarını ve yüzde 10’luk petrol kullanımını da tamamen bitireceklerini söyledi. Demirok, “Yemek artıklarından ürettiğimiz biyogazı Linköping şehrinde belediye otobüslerinin yüzde 100’ü, ticari taksilerin de yüzde 70’i kullanıyor” dedi. İsveçliler memnun İsveç, evsel atıkların modern yöntemlerle işlenmesi yoluyla elde ettiği biyogazı hem ısıtma hem de elektrik üretmek için kullanıyor. İsveç’te çöpten elde edilen enerji ile bir milyona yakın evin ısıtılması sağlanırken, 300 bin evin ise elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Çöplerden enerji üretmenin son yıllarda enerji çeşitliliğini sağlamanın bir diğer yolu olduğu belirtilirken, İsveç’in sadece evsel atıkları değil, hayvansal atıkları ve hatta tek hücreli canlı olan algleri (su soyunu) kullanarak biyogaz elde ettiğine dikkat çekiliyor. Öyle ki,İsveç’in hane halkı, çöpleri sulu dahi olsa ayırıp değerlendiriyor. İsveç’ te, evsel katı atıklar cinslerine göre sınıflandırılıyor, örneğin plastik, cam ve metal olarak ayrıldıktan sonra, kalan kısım organik atık olarak adlandırılıyor ve su ihtiva ediyor. Bu sulu atığın yakılması yoluyla enerji elde edilmesi zor olduğundan nadiren gerçekleştirilebilir. Ancak daha etkili bir yöntem olan havasız ortamda bakterilerin beslenmesine imkân verilerek, çıkan gazı ki bu gaz biyogaz olarak adlandırılır, enerji üretmek için kullanılıyor. Bir diğer yöntem ise bakterilere maruz bırakmadan, kendi kendine havasız ortamda bırakarak kendi gazını üretmesine imkân vermektir. Bu yöntem ise piroliz olarak adlandırılıyor. Yetkililer, Türkiye’de ve ODTÜ gibi üniversitelerde bunu gibi benzer çalışmaların yürütüldüğünü ifade ediyorlar. İsveç vatandaşı kullanılmayan eşyaları da değerlendiriyor. Çöpler eve en yakın geri dönüşüm kutularına bırakılıyor. Bazı apartmanlarda ise bu kutular konteyner şeklinde ve apartmanın içinde toplanıyor. Birkaç yıl öncesinin İsveç’inde durum bundan çok farklıydı. İsveç vatandaşı, bisikletlerle çöpleri yükleyip biraz uzaktaki konteynerlere bırakıyordu. Bu işlemi yapmadan önce özel bir eğitim almıyorlar ancak okulda fen derslerinde geri dönüşümün önemini öğreniyorlar. İsveç vatandaşı, her gün televizyonlarda, radyoda, internette geri dönüşümle ilgili haberleri görüyor ve duyuyor. Bu artık İsveç vatandaşı için bir alışkanlık haline gelmiş durumda. Şimdiki çocuklar ise bu konuda daha şanslı, çünkü okulda derslerde geri dönüşüm konusu ayrıntılarıyla işleniyor. Yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip İsveç, kendi çöp kaynaklarının bitmesi durumunda komşu ülkelerin yanı sıra İngiltere, İtalya, İrlanda ve Balkan ülkelerinden çöp alıyor. İsveç, 2013 yılında 25,5 gigawatt yenilenebilir enerji üretim kapasitesine ulaştı ve bu kapasite, 2014 yılı için 26,6 gigawatt olarak tahmin ediliyor. Ülkede, enerji verimliliğini sağlamak için uzun yıllardır özel olarak enerji verimliliği çalışmaları yapılıyor. Mamak Çöplüğü Dünyaya Model Oluyor Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başarı ile uyguladığı “Ankara Katı Atık Projesi” ile “Endüstri Parkı”na dönüşen Mamak Çöplüğü, bölgede oluşan kötü imajı silmekle kalmadı, öncelikle Türkiye’deki birçok şehre örnek olurken şimdi de dünyanın dört bir yanına model olarak gösterilen bir konuma geldi. “Ankara Katı Atık Projesi” ile Başkent’te sorun olmaktan çıkan çöp, enerji hammaddesi olarak kullanılıyor. Mamak Çöplüğü’nde biriken metan gazının bertaraf edilmesi için kur ulan santral, 16 jeneratörün ürettiği 25.4 Megawatt/saat elektrik enerjisi ve 10 yıllık rezerv kapasitesiyle eşdeğerlerine göre dünyanın en büyükleri arasında yer alıyor. Samsun’da Çöpten Elektrik Üretiliyor Samsun’da açıklanan verilere göre, katı atık depolama alanına her gün 550 ton çöp gelmekte, çöp sıkıştırıldıkça metan gazı oluşmakta, çöpün içine belli aralıklarla borular yerleştirilmekte ve metan gazını ana arterde toplayarak yakmaya başlamaktadırlar. Kurulan motorlama sistemi sayesinde yanan metan gazı elektriğe dönüştürülmekte ve motordan saatte 6 megavat elektrik üretimi elde etmek suretiyle bu santraldan yaklaşık 14 bin evin elektriği karşılanmaktadır. İzmit’de Çöpten Elektrik Üretimi İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAYTAŞ), depolama alanındaki çöplerden elde ettiği metan gazından elektrik üreten tesiste yılda yaklaşık 2 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek miktarda 6 bin megawatlık elektrik enerjisi üretmektedir. İZAYDAŞ, kendine özel çevre yönetmelikleri kapsamında çevreye bir zarar vermeden enerji üretmektedir. Burası herhangi bir sanayi tesisidir. Yönetmeliklerdeki gaz sınırları ise doğanın tölere edilebileceği miktarlardadır. Yapılan tespitlere göre uygulamada bütün kirletici vasıflarımız bu yönetmeliklerde verilen değerlerin oldukça altında bulunmaktadır. Yaz aylarında zaman zaman çevreye koku yayıldığı ancak bu kokunun yayılmasını önlemek için de koku bariyerleri ile kokunun yayılmasının önlenmeye çalışıldığı ifade edilmektedir. Adana’da Çöpten Elektrik Adana’nın merkez ilçesi Sarıçam’da iki yıl önce kurulan tesiste, çöplerin ayrıştırılarak çürütülmesi sonucu elde edilen metan gazından üretilen enerjiyle yaklaşık 20 bin konuta elektrik sağlanıyor. Yetkililerin ifadelerine göre, belediyeler tarafından günlük toplanan bin 500 ton çöp tesise kamyonlarla taşınmakta ve kantarda ağırlığı ölçüldükten sonra boşaltılmaktadır. Yapılan açıklamalarda, çöpten elektrik üretiminde büyük ölçüde titiz davranıldığına dikkat çekilmektedir. Gereken titizliğin gösterilmemesi halinde çevresel ciddi çevresel sorunların ortaya çıkabileceği belirtilmektedir. Çöpler boşaltıldıktan sonra ilk olarak ayrıştırma bantlarına alınıyor. Ayrıştırma bandında ilk olarak organik olan ve olmayan çöpler ayrılıyor. Organik olmayan ambalaj atıkları sözleşmeli çalışılan lisanslı geri dönüşüm merkezlerine teslim ediliyor. Gıda gibi organik atıklar, çürütme tankında çürütülüyor ve elde edilen metan gazı önce balona, ardından gazla çalıştırılan elektrik motorlarına gönderilerek elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Çöplerden enerji üretmek çok titiz bir çalışma ile modern bir teknoloji istiyor. Çöplerden enerji üretimi için gerçekleştirilen bu işlemler, iyi denetlendiği takdirde çöpten enerji üretimi hem çöp sorununa çözüm getirmekte hem de elektrik üretim pasitesinin artırılmasına katkı sağlamaktadır. Türkiye’de Rüzgâr Enerjisi Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği 1992 yılında kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Kısa adı TÜREB olan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği Enerji Bakanlığı tarafından, o dönemdeki Elektrik İşleri Etüt İdaresi eski ismiyle. Yeni ismiyle, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü tarafından kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Yönetim Kurulu’nun 4’ü kamudan, 7’si de özel sektör olmak üzere toplamda 11 kişiden oluşmaktadır. Bu yapısıyla rüzgâr enerjisi konusunda Türkiye’de özel sektörle, kamu arasında bir köprü görevi görüyor. Enerji Sektörü Gençler İçin Ne Durumda? Gerek dünyadaki, gerekse Türkiye’deki gelişmelere baktığımızda, enerjinin artık yönü değişmeye başladı. Geçmiş dönemde, fosil yakıtlarla ve karbon emisyonu fazla olan, küresel ısınmaya etkisi fazla olan enerji kaynakları kullanılırken, bugüne baktığımızda, yerli, yenilenebilir enerji kaynaklarını ülkeler tercih etmeye başladılar. Bu da tabii yeni iş sahaları, yeni iş imkânları doğurmaya başladı. Bu açıdan bakıldığında gençlerimiz rüzgâr enerjisine yönelmelidirler. Bizim farklı mekanizmaları, farklı düzenlemeleri ortaya koymamız lazım. Eğer 2023 hedefinde, 20 bin mw olarak samimiysek, bunu farklı mekanizmalarla, farklı düzenlemelerle ortaya koymamız lazım. Bir bakıma rüzgâr enerjisi yatırımlarıyla ilgili kampanyalar başlatmamız lazım. Bugün Almanya’ya baktığınızda, Almanya sadece 1 yılda 4 bin mw’ı hayata geçirebiliyor. Sadece 1 yılda. Bizim şu andaki toplam kurulu gücümüz 4 bin mw. Almanya Türkiye’nin yarısı kadar bir ülke. Biz Almanya’nın ortalama rüzgâr enerjisi potansiyeline göre, %25-%30 daha fazla bir rüzgâr enerjisi potansiyeline sahibiz. Yani Avrupa’da ya da Almanya ortalamasında, bir rüzgar santrali 2000-2500 saat çalışırken Türkiye’de 3000-3500 saat çalışıyor. Bu güneş enerjisinde de öyle. Onun için, Türkiye’de rüzgâr enerjisinin önü açık. Ama 2023 hedeflerine ulaşmak için, Türkiye’de farklı düzenlemelerin ve farklı yapıların ortaya koyulması şart görünüyor. Türbin Parçalarının Bir Kısmı Türkiye’de Üretiliyor Yerli üretimle ilgili düzenlemelerde çok çalışıldı. Şu anda Türkiye’de kanat ve kule üretiminde Türkiye’de yerli üretimden söz edebiliyoruz. Türbin üretiminde ise 2 mw ve üstündeki türbin üretiminden bahsedebiliyoruz. Yani endüstriyel anlamında rüzgâr türbinlerinin, kanat ve kulesi Türkiye’de üretilebiliyor. Ankaraş parçaları da Türkiye’de üretebiliyor. Ve diğer aksamları da üretmek için, türbin üreticilerin ciddi anlamda iştahının olduğu, hevesinin olduğu görülüyor. Bunlar şunun göstergesi; Türkiye’de sadece rüzgâr enerjisi yatırımları değil, aynı zamanda rüzgar endüstrisi, rüzgar sanayisi de önümüzdeki yıllarda büyük bir ivme kazanacak, büyük bir gelişme gösterecek demektir. Bundan sonraki süreçte de, kanat ve kulenin dışında, jeneratörlerin ve diğer türbin aksanlarının, türbinin kabin dediğimiz kısmının ve diğer aksanlarının da hızla Türkiye’nin yan sanayisinde gelişmesi ön görülüyor. Çünkü otomativ sanayiyle çok benzer bir yan sanayiye sahip rüzgâr yan sanayisi. Özellikle otomativ sektöründeki sanayicilerimiz, yurt dışındaki rüzgâr sektörü ile ilgili faaliyet gösteren yan sanayicilerle iş birliği yaparak Türkiye’de rüzgâr sektörünün üretiminde, ciddi söz sahibi olabilirler. Sonuç Çocuklarımıza ve gençlerimize iyi bir gelecek ve temiz bir dünya bırakmak istiyorsak, rüzgâr enerjisine yatırım yapmalıyız. Rüzgâr enerjisi hem karbon emisyonunun azaltılmasında, hem de küresel ısınmayla mücadele de en iyi enerji üretim tesisidir. Hem temiz ve çevreci enerji kaynağı olması nedeniyle hem de yerli kaynak olması nedeni ile her bir birey ve her bir Türk vatandaşı rüzgâr enerjisi yatırımını desteklemeli ve bu konuda bilinçlenmeli ve bilinçlendirmelidi