Anasayfa » Dünya » G 20’LERİN HAMBURG TOPLANTISI

G 20’LERİN HAMBURG TOPLANTISI

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren bir organizasyon olan G20 adı İngilizce’den gelen “Group of 20” (20 Grubu, ya da 20’ler Grubu) bir tanımlamadır. Toplantılarda genellikle küresel ekonomik konular ele alınmaktadır. Ancak dünyadaki siyasi ve diplomatik gelişmeler yanında makroekonomi yönetimi, uluslararası ticaret, gelişmekte olan ülkelerle işbirliği, Doğu-Batı ekonomik ilişkileri, bölgesel güvenlik ve silahsızlanma, Enerji ve Terör, Nükleer Güvenlik, suç ve uyuşturucu, Kara Para Aklama, Uluslararası Organize Suçlar, İstihdam, Çevre, insan hakları v.b. gibi halkı etkileyen konular da G20 zirvelerinde görüşülmektedir. Asya’da ekonomik krizin 1990 yılında ortaya çıkması sonrasında ABD ve Kanada maliye
bakanları krize çara bulmak için 20 ülkeyi toplantıya çağırdılar. Böylece G20’ler grubu oluşturulmuş oldu. Bu gruba (G20) dâhil olan ülkeler Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık (İngiltere), Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve bunlara katılan Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşmaktadır. Sekretaryasını ev sahibi ülkenin üstlendiği G20 zirvelerine devlet yetkileri dışında Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development–OECD), Dünya Ticaret Örgütü(WTO), Birleşmiş Milletler (BM) vb kuruluşlar da katılabiliyor. Bunların dışında dönem başkanı ülkenin çağırdığı (davet ettiği) ülke temsilcileri de bu zirveye katılabiliyor. G20’nin yanında tarihsel süreçte dünyadaki kaynakları sömüren eski sömürgeci ülkelerden olan en gelişmiş 6 piyasa ekonomisine sahip ülkelere yeni bir ülkenin de eklenmesiyle oluşturulan G7 grubu; SSCB’nin çökmesinden sonra Rusya’nın katılmasıyla G8 grupları bulunmaktadır. G8 ülkeleri şunlardır: Almanya, ABD, Birleşik Krallık-İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada ve Rusya. Hamburg’ta yapılacak G20 zirvesi öncesinde Federal Almanya’da yıl boyunca bir dizi buluşma (toplantı) gerçekleştirilmiştir. Tarım, Dışişleri, Maliye, Çalışma, Sağlık Bakanları gibi bakanların katıldığı çok sayıda çalıştay düzenlenmiştir. Zirve hazırlıkları bağlamında sivil toplum kuruluş temsilcileri ile (Civil 20), sendikalarla (Labour 20), iş dünyası (Businnes 20), bilim (Science 20) düşünce kuruluşları (Think 20) kadınlar (Women 20) ve gençlik (Youth 20) etkinlik (görüş alışverişi) gerçekleştirilmiştir. Sivil toplum kuruluşlarının toplantısı 18 ve 19 Haziran’da Hamburg’da yapılan bu grup toplantıları (organizasyonlar) kendileri için ilgili konulara da G20 için öneriler geliştirmektedirler. Bu yöndeki toplantı ve çalışmalara örnek olması bağlamında G20 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Ulusal Merkez Bankaları yöneticileri 17-18 Mart 2017’de Almanya’nın Baden-Baden kentinde bir araya gelmişlerdir. Bu toplantıda ön planda (ağırlıklı) olan konular para politikası, finans dünyasının istikrarı ve ekonomi esnekliği, vergi kaçakçılığıyla mücadele gibi konularla dijitalleşme ve Afrika’ya yatırım teşviki oldu. Yapılan bu çalışma Hamburg zirvesinin finansal konularının hazırlığı niteliğinde idi. Ancak toplantıdan beklenen sonuç elde edilememiştir. ABD, sonuç bildirisinde iklim koruma ve ülke ekonomilerinde koruyucu politikalardan kaçınılacağına dair uzlaşma metnini engellemiştir. Baden-Baden’deki Hamburg G20 zirvesine hazırlık toplantısının ev sahibi olan Almanya’nın Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble atölye çalışmasından olumlu sonuç alınacağına inandığını söylemiş ve “Konu bildiride küresel serbest ticaret için doğru tanımları yapabilmek” şeklinde konuşmuştur. Bugüne değin yapılan G20 zirvelerinin sonuç bildirgesinde sürekli koruyucu politikalardan kaçınılacağına dair açıklamalar yer alıyordu ancak bu kez ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası anlaşmalar yerine ikili anlaşmalara önem verdiği biliniyor. Bu doğrultuda ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin, Baden-Baden’deki toplantıda ABD’nin Amerikan şirketlerine vergi kolaylığı ile Doları zayıflatmayı, bankacılığı denetleme vedüzenleme kurallarını gevşetmeye yer vermiştir. Dünya ekonomisinin %85’ine sahip olan G20’lerin Baden Baden toplantısına Almanya, ABD, Rusya, Fransa, İtalya, İngiltere, Kanada, Japonya, Çin, İsviçre, Türkiye, Suudi Arabistan, Meksika, Endonezya, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Güney Afrika, Kore maliye bakanları ile AB temsilcileri katılmıştır. Geçmiş G20 toplantılarda alınan kararların aksine bu kez Hamburg-Almanya’daki zirveye hazırlık toplantılarında bir ilk olarak serbest ticarete sahip çıkma, küresel ticareti teşvik ve korumacı adımları terk söylem ve taahhütleri yer almadı. Bunun yanında Şansölye Merkel G 20’nin 2017 yılı önceliğinin “birbirine bağlı bir dünyayı şekillendirmek” şeklinde belirlendiğine vurgu yaptı. G 20 hazırlık çalışmaları kapsamında önemli olup 16 Şubat 2017’de Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Bonn kentinde yapılan üye ülkelerin dışişleri bakanları çalışma toplantısının gündemi oldukça yüklü olmuştur. Hazırlanan ve önerilen gündemde ağırlıklı olarak yer alan konular şunlardır: Serbest ticaret, finans piyasalarının denetlenmesi, iklimin korunması, salgın hastalıklarla mücadele, terörizm, kaçkınlar, göç ve iltica ve Afrika ülkeleri ile ilişkiler ve Afrika ülkelerine yardım. Bonn toplantısının ön hazırlık çalışmalarını yürüten Lars-Hendrik Roller, “Küresel sorunlar saymakla bitmez. Küresel sorunlar küresel çözüm ister. 20’ler Grubu bu alanda öncü olabilir. Ticari ve ekonomik alanlarda
işbirliği ve çok ulusluluk prensibi Almanya hükümetinin başlıca öncelikleri arasında yer almaktadır” derken küreselleşme konusunda uzman Claudia Schmucker, “Dünya ekonomisinin durumu iyi değil. ABD’nin yeni Başkanı ile partner olarak nasıl bir yol izlemek gerektiğini kestiremiyoruz. Genel seçimler nedeniyle zirvenin Temmuz ayına alınması zamanlama açısından elverişli olmadığından buluşmada önemli kararlar almak çok zor olacak” demektedir. Yukarıda öz olarak verilen önemli ve genel yaklaşımlar çerçevesinde Şansölye Merkel Hamburg 2017 G20 zirvesinde ağırlıklı olarak kaçkınlar, göç, kadın ve sağlık konularının öncelikle ele alınacağını belirtmiştir. Zirvede ayrıca değişikliği, enerji temini, sayısallaştırma (dijitalleşme) konuları, kadın haklarını güçlendirme kavramlarını araştırma, sağlıkta sorunların idaresi ile Afrika’da sürdürülebilir ekonomik ilerleme gibi konuların ele alınması düşünülmektedir. Bu öz çerçevesinde Hamburg G20
Zirvesi’ni sunum yazısında Şansölye Merkel Hamburg “Doğduğum şehirde G 20’deki ortaklarımı ağırlamayı heyecanla bekliyorum” dedikten sonra “Dünya ekonomisi nereye gidiyor? Mevcut gelişmeler bizleri endişelenmek için sebepler sunuyor” cümlesiyle Almanya’nın ağırlık verdiği asıl konuyu vurgulamıştır.
Merkel yaşanmakta olan ekonomik krize rağmen korumacılığa baş vurmadan ortak mekanizmalar geliştirilebileceğini söyleyerek krizin korumacı ekonomilere kaymak için bir bahane olamayacağını iletiyor ve sürdürülebilir kalkınmanın devamı için çalışılacağını belirtiliyor. Şansölye Merkel’in verdiği mesajlardan diğer mesajların yanında önemli olanlarından biri de 2016 yılında G 20 zirvesinde gündemde olan çevreci (yeşil) konulardaki etkinliklerin
devam ettirilmesi ile ilgilidir. Ekonomik direnç üzerinde duran Merkel kamu ve özel sektör borçlarındaki artış ile faizlerin düşmesi ve bunun sonucu olarak büyümenin yavaşlaması ve sonuçta da krizlerin artması tehlikesine dikkat çekerek yapısal reformların gerektiğine ve benzeri noktalara işaret etmektedir. Şansölye’nin vurgu yaptığı diğer özel konular başlıklar halinde; bilginin akışı serbestisi, özel bilgilerin gizliliği, verilerin korunması, kısaca bilişim güvenliği; dayanıklı bakterilerin artması sonucu artabilecek ölümleri önlemek için sağlığa ayrılan finansmanın arttırılması;
çifte vergilendirme; yolsuzlukla mücadele; gıda güvenliği; kara para aklama; şeklinde özetlenebilir. Hamburg 2017 G 20 Zirvesi’ne yukarıda sayılan 20 üye ülke temsilcilerinin yanında ev
sahibi ülkenin daveti üzerine özel konumdaki İspanya’nın yanında devlet düzeyinde Hollanda, Norveç ve Singapur da katılacaktır. 7-8 Temmuz 2017’de ilk kez gelişmiş ülkelerden biri olan Almanya’da gerçekleştirilecek olan G20 zirvesine 6,000 delegenin katılacağı, bunları 3,000 medya temsilcisinin izleyeceği ve tüm bu yerli yabancı konukları 10,000 kişilik polis ve istihbarat mensubunun koruyacağı bildirilmektedir. Diğer ülkelerde yapılan ve yakın gelecekte Almanya’nın Hamburg kentinde yapılacak olan G20 zirvesinde alınan ve alınacak kararlar medyada oldukça yüksek ilgi uyandırmasına ve çokça konuşulup tartışılmasına rağmen bağlayıcılığı ve bu nedenle de etki gücü hemen hemen hiç yoktur ve ancak öneri çerçevesinde düşünülebilir. Buna karşın zirveyi ilginç kılan, zirve gündemi dışında dünyada ileri gele liderlerin ikili görüşmeleri ve bunlardan elde edilen ya da elde edilebilecek sonuçlar kısaca, varsa herhangi bir sorun odağı bunun çözüm yolunun aranması olabilir. Bir yandan G 20 ülkeleri Hamburg zirvesi öncesi çalışmalar yaparken bazı muhalif gruplar da çalışmaktadırlar. Hamburg zirvesinin kolay olmayacağı ve dev protesto gösterilerinin yapılacağı duyurulmaktadır. Yapılan protesto duyurularının nedeni olarak küçük küresel bir üst sınıf sürekli zenginleşirken, diğerlerinin fakirleşmesi gösterilmekte ve sosyal eşitsizlik, sistematik cinsiyet ayırımı, ırkçılık, ekolojik bozulma, kaçkınlar, göç ve iltica yollarında can verenlerin bulunduğu belirtilmektedir. Tüm bunlara rağmen G20 Hamburg 2017 zirvesinin insanlığa yeni katkılar sağlayacağı ve sorunların çözümünü kolaylaştırıcı yön ve yöntemleri belirleyeceği beklenmektedir.