Anasayfa » Gündem » Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders’in Ankara’ya Dayanışma Ziyareti

Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders’in Ankara’ya Dayanışma Ziyareti

Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Hollanda Hükümeti’nin ülkemizle dayanışmasını vurgulamak üzere 28-29 Ağustos 2016 tarihlerinde ülkemize bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Söz konusu ziyaret sırasında yapılan görüşmelerde Türkiye-Hollanda ikili ilişkilerinin yanı sıra darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Türkiye-AB ilişkileri ile bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. Bu çerçevede, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Hollanda ile terörle mücadele alanındaki yakın işbirliğinin terör örgütü FETÖ yü de kapsayacak şekilde güçlendirilmesinin önemini vurguladı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve beraberindeki heyeti kabul etti. Kahraman, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ileterek, Hollanda’nın dostluktan öte çok eskiye dayanan değer verdikleri bir ülke olduğunu vurguladı. Koenders ise kabulden dolayı Kahraman’a teşekkürlerini sundu. 15 Temmuz darbe girişiminde Meclis’in de hedef alındığını anımsatan Koenders, ziyaret sebeplerinden birinin de bunun kınanması olduğunu söyledi. Koenders, darbe girişimi sırasında kendisinin Şili’de olduğunu ve Türkiye’deki yetkilileri ilk arayanlardan birisi olduğuna dikkat çekti. Kabulde, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan da hazır bulunurken, açıklamaların ardından temaslar basına kapalı olarak devam etti. Görüşmenin ardından Özhan, Bakan Koenders’e FETÖ’nün hain darbe girişimi sırasında Meclis’in bombalanan yerlerini gezdirdi. AB Bakanı Ömer Çelik, Koenders’in kritik bir zamanda Türkiye’yi ziyaret ettiğine dikkat çekerek kendisinin Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı gece Türkiye’yi ilk sırada arayarak desteklerini ilettiğini ve daha sonraki süreçte de irtibatta kalarak sürekli bilgi aldığını aktardı. Koenders’in demokrasiye ve seçilmiş hükümete destek verdiğini vurgulayan AB Bakanı Ömer Çelik, darbe gecesinden itibaren iş birliği ve dayanışmanın sürdürülmesinin önemine işaret etti. Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin 400. yılının kutlandığını belirten AB Bakanı Ömer Çelik, Koenders’in tavrının, ilişkiler için “dönüm noktası” niteliğinde olduğunu kaydetti. Ticaret ve ekonomi açısından da Hollanda’nın Türkiye’nin önemli bir müttefiki olduğunu ifade eden AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, iki ülkenin dünyadaki birçok meselede de ortak bakış açısına sahip olduğunu söyledi. Hollanda’nın AB dönem başkanlığı sırasında ortak çalışmalar sonucu 33. faslın açıldığını ve Geri Kabul Anlaşması’nın imzalandığını anımsatan Bakan Ömer Çelik, insani ve siyasi krizlerin önlenmesinde yakın iş birliğine, Türkiye ile müzakerelerin objektif kriterlerle devamının önemine vurgu yaptı. “Objektif kriterlere dayanmayan ve aşırı sağın dilini kullanan bir yaklaşımın bulunduğu bir birlik içinde Türkiye’nin olmak istemeyeceğini” söyleyen Bakan Ömer Çelik, Türkiye’nin AB’yedemokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ortak değerleri konusunda siyasi birlik içinde hareket etmek için tam üye olmak istediğini ifade ederek, “Keyfi yaklaşımlar la ya da temel değerlerden uzak bir AB söz konusu olacaksa bu, AB için bir kaygı konusudur, Türkiye için bir kaygı konusu değildir. Siyasi değerler birliği olmayacaksa, başka tür bir takım yaklaşımlarla yönetilecekse AB, o Türkiye için kıymetli bir birlik olmaktan çıkar.” Değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini AB içindeki bazı siyasetçilerin “yanlış” yaklaşımlarının dışında tuttuklarının altını çizen AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, ciddiyet ve disiplinle reform sürecine bağlı olarak ilişkilerin devam ettiğini kaydetti. AB’ ye tam üyeliğin Türkiye’de bir devlet politikası olduğuna dikkati çeken AB Bakanı Ömer Çelik, “Bunu, bu vizyonsuzluğa rağmen sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi. Olağanüstü hal (OHAL) döneminde bile Türkiye’nin demokrasisini güçlendirmek için reformlar yapmaya devam edeceklerini dile getiren AB Bakanı Ömer Çelik, AB üyesi ülkelerin güvenliğinin, refahının ve demokrasilerinin geleceğinin ortak gelecek olduğunu vurguladı. AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’nin bugün AB üyesi olmasa dahi tarih boyunca bir Avrupa devleti ve şu anda da Avrupa demokrasisinin ta kendisi olduğunu da ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bazı eleştirileri hatırlatan Bakan Ömer Çelik, “Halkından güç alan seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın darbe gecesi ölümü göze alarak zalimlerin karşısına dikildiğini” belirtti. AB Bakanı Ömer Çelik, bunun bütün dünyaya “demokrasi dersi” niteliği taşıdığını sözlerine ekledi. AB Bakanı ve Başmüzakerec Ömer Çelik, “Diktatörler tankların arkasına saklanırlar, tankın önüne çıkanlar demokrasi kahramanlarıdır. Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı, demokrasi kahramanları tarihinin ilk sayfalarında yerini almıştır” diye konuştu. Türkiye’nin FETÖ, PKK, PYD ve DAEŞ’le mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Bakan Ömer Çelik, bunun “iç içe geçmiş” Türkiye ve AB’nin ortak güvenliği için önemli olduğunu söyledi. Bu çerçevede, bu terör örgütleriyle olan mücadelede ortaya çıkacak herhangi bir zaafın hem Türkiye’nin hem AB’nin güvenliğini tehdit edeceğini hatırlatan AB Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’nin DAEŞ ile mücadelesine olduğu kadar PKK ve FETÖ ile mücadelesine de “dost” ülkelerin vereceği desteğin öneminin altını çizdi. ABD Başkanı Barack Obama’nın DAEŞ ile mücadele özel temsilcisi Brett McGurk’ün “DAEŞ olmayan bölgelerde PYD’ye müdahale kabul edilemez” sözlerinin anımsatıldığı bir soruya cevaben AB Bakanı Ömer Çelik, yürütülen mücadelenin teröre karşı Türkiye’nin, AB’nin ve müttefiklerin güvenliği için yürütüldüğünü vurgulayarak, “Hiç kimsenin bize ‘şu terör örgütüyle mücadele edin ama bu terör örgütünü görmezden gelin’ deme hakkı yoktur. Burada DAEŞ’in dışındaki terör örgütleriyle çatışma olmamasını isteyenler varsa yapacakları şeyler şudur: O terör örgütlerini bertaraf etmektir, o terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı oluşturduğu güvenlik risklerini bertaraf etmektir” dedi. Türkiye’nin DAEŞ’e karşı yürüttüğü harekâta PYD’nin tepki gösterdiğine ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun harekâta verdiği desteğin ertesi günü PKK tarafından suikast girişimine maruz kaldığına dikkati çeken AB Bakanı Ömer Çelik, “PYD’nin DAEŞ’le mücadele ettiği yalanı çökmüştür çünkü PYD’nin DAEŞ ile mücadelesi terörizme karşı mücadele değil. Bir terör örgütü diğeriyle mücadele ederek orada toprak oluşturmaya, fiili yönetim kurmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin kazanımlarına karşı olmadığını kaydeden AB Bakanı Ömer Çelik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye, burada bir PYD otoritesinin kurulmasına karşıdır. Bizim gözümüzde DAEŞ otoritesi, PYD otoritesi, PKK otoritesi ve FETÖ yapılanması arasında fark yoktur. Dolayısıyla, bir terör örgütüyle mücadele edip de öbür terör örgütüne toprak kazandırmak için oraya girmiyoruz, bunu kimseye de tavsiye etmeyiz. Fırat’ın batısında PYD, PKK unsuru varsa buna müdahale edilecektir. Bu, Türkiye’nin ulusal güvenliğiyle ilgili meseledir, bir politik tercih değildir. Buna bütün müttefiklerimizin doğrudan destek vermesi gerekir.” AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin darbe girişimi sonrası AB’den destek beklentisinin normal olduğu” açıklamasına ilişkin basından gelen bir soruyu da “Avrupa için de doğru olan, Türkiye için de doğru olan, Bert Koenders’ın, dostlarımızın, ilk andan itibaren verdiği tepkiyi paylaşmalarıydı.” şeklinde yanıtladı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Almanya’dan da bu tavrı beklerdik. Birkaç gün önce Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth’u misafir ettim ama dikkat edin, Türkiye’nin şimdiye kadar Almanya’daki politikacıların, Dışişleri Bakanının, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel’in ya da başkalarının darbe girişiminden bu yana yaptıkları açıklamaları üst üste koyun. Yüz cümleden bir tanesi Türkiye ile dayanışma içindir, 99’u Türkiye’yi eleştirmektedir. Bu doğru bir şey değil. İkincisi, göç krizi söz konusu olduğunda, bir ay içinde defalarca üst düzey Alman yetkililer Türkiye’yi ziyaret etti ama bir ay geçtikten sonra sadece sayın AB Bakanı geldi. Bugün demokrasi adına dayanışma günüdür.” AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile ortak basın toplantısında Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders ise 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak “Türk halkı yeri geldi sadece çıplak elleriyle, yeri geldi ellerindeki imkânlarla demokrasi ve haklar adına bu girişimin karşısında durdu” dedi. Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile düzenlenen ortak basın toplantısın da, iki ülke arasındaki ilişkilerin 400 yıl öncesine dayandığını belirterek, Hollanda’nın Türkiye’yi çok önemli bir ortak ve müttefik olarak gördüğünü ifade etti. Türkiye ve Hollanda’nın her zaman birbirlerine doğruyu söyleyen, objektif kriterler hakkında konuşmayı ve açık diyaloğu ön plana çıkarmayı seven iki ülke olduğunu kaydeden Koenders, özellikle bu kritik dönemde söz konusu diyaloğun her zamankinden daha önemli olduğunun altını çizdi. Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından hemen sizlere erişerek desteğimizi ve dayanışmamızı iletmek istedik. Ben 15 Temmuz gecesini hala çok canlı bir şekilde hatırlıyorum. Gerçekten Türkiye Cumhuriyetine ve anayasal düzene karşı yapılan bu girişim, bu hain ve cani darbe girişimi bizde şok edici bir etki yaratmıştı” sözleriyle düşüncelerini dile getirdi. Darbe girişimini bastırmak için büyük bir direnç ve kararlılıkla sokaklara çıkan halkı da sürekli takip ettiklerini kaydeden Koenders, “Yeri geldi sadece çıplak elleriyle, yeri geldi ellerindeki imkanlarla demokrasi ve haklar adına halk bu teşebbüsün karşısında durdu.” diye konuştu.