Rahman süresinde;
“Bitkiler ve ağaçlar Allah’a secde ederler. Allah göğü yükseltti ve dengeyi koydu. Sakın dengeyi bozmayın.” ayetinde de anlaşılacağı gibi hayattaki dengenin önemi ve uyarısı açıkça Hz. Allah tarafından bizlere tebliğ ediliyor. Peki biz ne yapıyoruz eşsiz ve eksiksiz yaratılmış dünya evimizin altını üstüne getirip yok olup gitmesi ve dengesinin bozulması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Öylesine bir duyarsızlık, öylesine bir kendini bilmezlik ve öylesine büyük bir benlik kibiri ile ihtiras ve hırs dolu nefesler alıp veriyoruz. Doymuyoruz paraya, doymuyoruz güce, doymuyoruz açgözlülükle boğulurcasına yiyip bitiriyoruz dünyayı… Dünyadaki dengeyi korumak adına yüksek bir bilinçle yola çıkan bilim adamlarını bile dinlemiyoruz. Kimse önümüzde duramıyor kimse bizi etkileyemiyor ve çok acıdır ki İslam’ın kutsal kitabı Kur’an ayetleri bile hatta Peygamberimizin sahih hadisleri bile bir çoğumuzu etkilemiyor. Hal bu ki gerek kutsal kitapta gerek peygamberimizin hadislerinde çevre ve dünya dengesini korumak adına çok açık uyarılar vardır. Bu bilgiler ve uyarılar Müslümanlara yüzyıllar öncesinden yapılmış. Şimdilerde ise yine bu konularla ilgili önemli uyarılar yapılıyor ama bu kez çevre bilimciler tarafından. Dünyanın en önemli konusu olan iklim değişikliği adı altında yapılan National Geographic kanalında İklim Meselesi programlarını seyretme fırsatınız oldu ise neden bahsettiğimi az çok anlamışsınızdır. Şayet seyretmediyseniz internet üzerinden mutlaka bulup seyredin derim. 21. y.y. sonlarına doğru hem dünya ülkelerini hem ülkemizi zor günler bekliyor. Ne yazık ki tüm insanlık küresel iklim değişikliklerinin sonuçlarına maruz kalacak. Bir tarafta Batı’nın bilim adamlarının kapsamlı araştırmalar sonucu elde ettikleri bilgiler diğer tarafta İslâm’ın kadim bilgisi. Ve sonuç dünya tehlike altında… Bazı İslam müfessirleri Rahman süresine çevreci sürede diyorlarmış tamamını okursanız ne denilmek istediğini gayet açık bir şekilde kavrıyorsunuz.
Mesela bir başka süre: Rum süresi 41. Ayet: “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” diye buyruluyor. Buyurunuz işte! Son olarak çevre konusuyla ilgili Hz Muhammed’in (s.a.v) bazıhadisleri:
“Bir Müslüman, bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir kuş, insan veya herhangi bir hayvan yerse, bu onun için sadaka sayılır. ” “Kıyamet koparken elinde hurma fidanı bulunanız, -onu dikmeye gücü yetiyorsa-hemen dikiversin.” Burada esas olan, ağaç dikmenin önemini kavratmak ve buna alıştırmaktır. “Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hasıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar. “ “Kim bir ağaç diker ve meyve verinceye kadar muhafaza ve büyümesi için ilgisini devam ettirirse, meyvesinden elde edilen her istifade bir sadakadır ve dikenin hesabına yazılır. “ “Kim bir ağaç diker ve de bu ağaç olgunluğa ererse, Allah bu ağaç sebebiyle, diken kimse için cennette bir ağaç diker.” Bu konuyla ilgili yazılacak söylenecek nice söz nice cümle nice paragraf var aslında ama bunca kıymetli hadis ve ayetlerden örnek verince bize sadece susmak dinlemek ve tefekkür etmek düşer Hayırla kalınız…
Ayın sözü (Hadis)
“Merhametli olanlara Rahman da merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da size merhamet etsinler.”
Hz.Muhammed (s.a.v)