Şöyle bir bakalım hayatımız içinde bize
eşlik eden kelimelerimize, en çok hangi
cümleler içinde yol aldırıyoruz o kelimelere.
Hangi hezeyanlarla hangi umutlarla hangi
acımasızlıkla kullanıyoruz o kelimeleri. Can
mı yakıyoruz, şefkat mi veriyoruz. Ateş mi
oluyoruz, can mı veriyoruz.
Ne kadar hunharca sarfedip ,yok pahasına
zulmediyoruz o kelimelere. Oysa bize
verilmiş tertemiz bir kalp içinde harmanlayıp
karşımızdakine sunmak varken.
Ne çabuk unutuyoruz “Güzel söz bir
sadakadır” da ki yaşam felsefesini. Ya da
Hz.Mevlâna’nın dediği gibi “Gönülden de
fikirler biter, gönlün nebatatı da fikirlerdir.”
Bu fikirler de gönüldeki sırları gösterir.
cümlesini.
Kelimeler ağızdan dökülmeden fikir
havuzunda kaynaşıyor onun öncesi de kişinin
gönlü zaten. Şimdi dönüp baktığımızda
günümüze ne gönül kalmış ne fikir geriye
safi kelimeler çöplüğü kalmış. Herkes herkesi
şuursuzca, fikirsizce, kalpsiz bir şekilde
kelimeleri ile nakavt etme peşinde.
Kelime deyip geçmeyiniz o kelimeler sizin
fikriniz, zikriniz ve de şükrünüzdür aslında…
Gönüle inmeden sarf edilen her bir kelime
ise kapkaranlık bir geleceğe sürükleniştir…
Ayın Sözü:
İnsаnlаr seni yаnlış аnlаdığındа dert
etme, duyduklаrı senin sesin fаkаt аklındаn
geçirdikleri kendi düşünceleridir
Hz. Mevlâna