Anasayfa » Avrupa Birliği » İŞGALCİ DEVLET İSRAİL’İN HUKUK DIŞI GENİŞLEME ADIMLARI

İŞGALCİ DEVLET İSRAİL’İN HUKUK DIŞI GENİŞLEME ADIMLARI

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “Golan Tepeleri sonsuza kadar bizim kalacak” açıklamasından üç yıl sonra ABD’nin burayı “İsrail toprağı” olarak tanıması bölgenin Tel Aviv yönetimi için neden bu kadar önemli olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Bakanlar Kurulunu 2016 yılında Golan Tepeleri’nde toplayan Netanyahu, İsrail ve Suriye’nin yanı sıra Lübnan ve Ürdün ile de sınır olan bu bölgenin “sonsuza kadar İsrail’e ait kalacağı” yönünde açıklama yapmış, dünyaya burayı “İsrail toprağı” olarak tanıma çağrısında bulunmuştu. İsrail’in o dönemki Golan Tepeleri çıkışı, Suriye’de devam eden iç savaştan yararlanma hamlesi olarak değerlendirilirken, Netanyahu da bu konuda aradığı uluslararası desteği bulamamıştı. 2019’a gelindiğinde ise Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın “Golan Tepeleri üzerinde İsrail’in egemenliğini ABD’nin resmen tanıdığını” ilan eden başkanlık kararını imzaladı. Bu karara Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in yanı sıra Müslüman nüfusu yoğun ülkelerden de tepkiler geldi. Arap Birliği Arap Birliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan Tepeleri’ne ilişkin kararını yaptığı açıklama ile kınadı. Arap Birliği açıklamasında, “ABD’nin Golan Tepeleri üzerinde İsrail’in egemenliğini tanıması Washington yönetiminin uluslararası hukukun dışına çıktığının göstergesidir. Arap Birliği, kararı en sert ifadelerle kınamaktadır. Söz konusu karar şekil ve konu bakımından geçersizdir” ifadelerine yer verildi. Türkiye Esefle ve Şiddetle Karşıladı Türk Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “ABD yönetiminin İsrail tarafından 1967 yılından bu yana işgal altında tutulan Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıma kararını esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz.” denildi.

Diğer Tepkiler
Almanya hükümet sözcüsü Ulrike Demmer, Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından işgal edildiğini belirterek, tek taraflı adımların kabul edilemez olduğunu söyledi. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, yaptığı yazılı açıklamada, “Uluslararası toplum, bir toprağın güç kullanılarak ilhak edilmesine izin vermeyen kararlara bağlı kalmalı. Ürdün’ün işgal altındaki Golan Tepeleri’nin İsrail’e ilhakını reddeden tutumu net ve sabittir.” ifadelerini kullandı. Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Ali el-Hekim, yaptığı açıklamada, “İşgal altındaki Golan Suriye’nin asli toprağıdır ve bu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararı gereği tamamen Suriye’nin egemenliğine iade edilmelidir. Golan’ın ne gerekçeyle olursa olsun Siyonistlere ilhakını kabul etmeyiz” değerlendirmesinde bulundu. Lübnan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Trump’ın İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıması, uluslararası hukukun tüm kurallarına aykırı olmasının yanı sıra adil bir barışı sağlama yönündeki çabaları da baltalamaktır” ifadesi kullanıldı. İşgal edilen toprakların geri verilmemesi halinde barıştan söz edilemeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, “Golan Tepeleri, Suriye Arap topraklarıdır ve hiçbir kararın bu gerçeği değiştirmesi de mümkün değildir. Aynı şekilde hiçbir ülkenin, tarih sahteciliğiyle bir ülkenin topraklarını üçüncü bir ülkeye vermesi de mümkün değildir” denildi. Katar Dışişleri Bakanlığı, “BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1981 yılı 497 sayılı Golan Tepeleri’ne ilişkin kararını küçümseyen İsrail işgaline yardımcı olmak, işgal edilmiş Golan’ın bir Arap toprağı olduğu gerçeğini kesinlikle değiştirmeyecektir. İsrail’in Golan Tepeleri üzerine hukukunu, yönetimini ve idaresini mecbur kılması, hiçbir hukuki etki olmaksızın
geçersiz ve hükümsüzdür” açıklamasında bulundu. Fas Kralı 6. Muhammed “Golan Tepeleri, işgal altındaki Suriye toprağıdır. İsrail’in Tepeleri ilhak kararı, illegal ve geçersizdir” ifadelerini kullandığı açıklamasında, söz konusu kararın, “Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi başta olmak üzere uluslararası kararları ihlal anlamı taşıyor.” dedi. Umman Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD’nin söz konusu kararı kınanarak, “Umman, Golan Tepeleri’nin İsrail işgali altındaki Suriye toprağı olduğunu vurguluyor” denildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası hukukla uyuşmayan kararının bu gerçeği değiştirmeyeceği kaydedilen açıklamada, kararın bölgede istikrarın tesisine katkı sağlamadığı da ifade edildi.

Yemen Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “ABD’nin kararı uluslararası hukukun ihlalidir” ifadesi kullanıldı. ABD’nin kararının Suriye toprağı olan işgal altındaki Golan Tepeleri’nin yasal statüsünü değiştirmeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler’in kabul etmediği ve uluslararası hukuka da aykırı olan başka toprakların güç kullanımıyla ele geçirilmesini Yemen’in reddettiği belirtildi. Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Samih Şükri’nin, Amerikalı mevkidaşı Mike Pompeo ile Washington’daki görüşmede, ülkesinin Golan Tepeleri konusundaki sabit tutumunu hatırlatarak, “Golan Tepeleri uluslararası yasalarla da teyit edildiği üzere Arap toprağıdır” dediği aktarıldı. Moritanya, ABD’nin Golan Tepeleri kararına tepki göstererek, uluslararası meşru hukuk gereği Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Bu durum genel ilkeleri düzenleyen hukukun ve uluslararası meşruiyet kararlarının ihlali olup, bölge ve tüm dünyanın istikrarını sarsar. Moritanya, Suriye’nin hakkının tamamen arkasında durmaktadır” denildi. Trump’ın Golan Tepeleri kararını değerlendiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Irkçı, hukuksuz ve savaş yanlısı bir grup Beyaz Saray’a hâkim oldu. Her gün başka bir uluslararası yasayı ayaklar altına alıyorlar. Golan meselesi de onların hukuka ve barışçıl çözümlere karşı olduklarını gösterdi” şeklinde konuştu. Malezya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada söz konusu kararın kabul edilemez olduğu belirtilerek, “Düşüncesiz ve kışkırtıcı bir hamle ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Bu karar ABD’nin Kırım hakkındaki tezlerini tamamen geçersiz kılmıştır. İsrail’in, Suriye’ye ait işgal altındaki Golan Tepeleri’nden geri çekilmesi sağlanmalıdır. Malezya, Suriye’ye ait Golan Tepeleri hususundaki değişmez tavrını yinelemektedir” ifadesi kullanıldı. Körfez ülkeleri parlamento başkanları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan Tepeleri’ni “İsrail toprağı” olarak tanımasını kınadı. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilen ve Katar’ın da temsil edildiği toplantının sonuç bildirgesinde, uluslararası kararlara göre Golan Tepeleri’nin işgal altındaki Suriye toprağı olduğu belirtildi. Tunus Parlamentosu, ABD’nin Golan Tepeleri üzerinde “İsrail’in egemenliğini” resmen tanıma girişimini reddettiğini açıklayarak, uluslararası kurum ve kuruluşları özellikle BM’yi, ABD’nin tek taraflı girişimine karşı kararlı bir duruş sergilemeye çağırdı. Somali Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Somali Federal Cumhuriyeti, Golan Tepeleri’nin tüm uluslararası meşru kararlara göre yasa dışı şekilde İsrail tarafından işgal edilen, Suriye’ye ait bir toprak parçası olduğu noktasındaki sabit duruşunu teyit etmektedir” ifadesi kullanıldı. Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, Golan Tepeleri’ni işgal altındaki Suriye toprağı olarak tanıdığı belirtildi. ABD’nin Golan kararının kabul edilemez olduğu ve oldubittiye getirme çabalarının gerçekleri değiştiremeyeceği vurgulanan bildiride, “ABD yönetiminin uygulaması, Birleşmiş Milletler kararlarının ve uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Orta Doğu’da barış ve güvenlik adına olumsuz sonuçlar doğuracaktır” ifadelerine yer verildi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın açıklamasında, “Filistin’in Kudüs üzerindeki egemenliğine ya da herhangi bir Arap toprağına dokunan hiçbir karar meşru değildir” ifadelerine yer verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Uluslararası hukuka aykırı bu karar maalesef Orta Doğu’daki gerginliği artırabilir” diye konuştu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Golan Tepeleri’ni İsrail’in işgali altındaki toprak olarak gördüklerini ve İsrail’in ilhakını tanımayı planlamadıklarını duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Golan Tepelerini İsrail işgali altındaki toprak olarak görüyoruz. İsrail’in 1981’deki ilhakını tanımadık ve tanımayı da planlamıyoruz” ifadesi kullanıldı.

Netanyahu’ya Seçimi Kazandırdı

İsrail’de 9 Nisan’da gerçekleştirilen seçimleri 4. kez, Likud partisi lideri Binyamin Netanyahu kazandı. 120 sandalyeli İsrail Meclisi Knesset’in 35’ine sahip olan Netanyahu’nun partisi, bu sonuçlarıyla çok da şaşırtmadı. Seçim öncesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak, gördüğüne dair kararı ve Golan Tepelerini, İsrail’in egemenliği altında tanıması, Netanyahu’nun dış politikadaki kazanımları olarak görülürken; Likud partisinin genel seçimlerdeki seçim kampanyasında elini iyice güçlendirdi ve İsrail tarihinde ilk kez bir siyasi lider “aralıksız dördüncü kez” başbakan olarak seçildi. Golan Tepeleri konusu aslında farklı birtakım işaretler vermektedir. Birincisi, Netanyahu’nun tekrar seçilmesinin Ortadoğu’daki Amerikan dış politikası açısından önemli önceliklerden birisi olduğunun ortaya çıkmış olmasıdır. Geçmişte seçimlerden önce İsrail’i ziyaret etme gibi sembolik destekler veren Amerikan yönetimleri ilk defa bu kadar net, açıktan ve seçim sonucunu doğrudan etkileyecek bir destek vermiştir. Bu çerçevede seçime kadar stratejik bir veya birkaç adım daha atılması beklenebilir. Bu konuda yine korkulan konu Batı Şeria bölgesinin mevcut konumunun tartışmaya açılmasıdır. Bu konuda daha önce Ürdün’e bağlanması yönünde bir teklif olmuş fakat bu, İsrail hariç tüm taraflarca tartışılmaksızın reddedilmişti. Golan Tepeleri’nin, İsrail’e ait olduğunu iddia eden karar ile Filistin-İsrail Barış Görüşmeleri’nden en azından bu dönem için bir sonuç çıkmayacağı kesinliğe kavuşmuştur. Daha önceleri yapılan “ABD tarafsızlığını kaybediyor” eleştirileri artık Amerika’nın net olarak İsrail tarafında olduğu gerçekliği ile yüzleşmektedir.
İşgal Altındaki Golan Tepeleri İsrail İçin Neden Önemli?
Golan Tepeleri’ni İsrail için önemli kılan etkenlerin başında güvenlik ve su geliyor. Bölge güvenlik açısından göz ardı edilemeyecek kadar
jeostratejik bir konumda ve zengin su yataklarına sahip. İsrail toplam su ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri’ndeki su
kaynaklarından temin ediyor. Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam’a sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri’ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor. Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ancak fiilen İsrail’in işgali altında bulunan Golan Tepeleri’nin bu iki ülke dışında Lübnan ve Ürdün’le de sınırı bulunuyor. Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi’nin gözünde kutsallaştırıyor. Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından “ülkelerinin vazgeçilmez bir parçası” olarak görülüyor. Golan Tepeleri’nin eteklerindeki Mecdel Şems, Mas’ada, Bukata, Ayn Kanya ve El-Gacar köylerinde yaşayan bu Dürzi Araplar hala evlerinin duvarlarına Suriye bayrakları asıyor. Köylerinin meydanlarına Arap geleneğine uygun anıt ve heykeller diken Golanlı Dürziler, coğrafyanın el değiştirmesine rağmen kültürlerini yaşamaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor. İsrail’in 1981’de uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bölgelerini ilhak ettikten sonra vatandaşlığa geçirmek istediği Golanlı Dürzi Araplar, 1982’de kitlesel bir grevle İsrail’in bu adımına karşı çıkarak vatandaşlığa geçme senaryosunun uygulanmasına izin vermemişti. İsrail vatandaşlığına geçmeyen ancak daimî oturuma hakkına sahip olan Golanlılar bugün tıpkı işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinliler gibi vatandaşlığı olmayan toplumlara verilen serbest geçiş belgesi olan “Laissez-passer” belgeleri ile yurt dışına seyahat edebiliyor ve ticaret yapabiliyor.

BMGK’dan İsrail’e: Golan Tepeleri’nin İlhakı Uluslararası Hukuka Aykırı

BMGK’deki AB üyesi beş ülke, Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olmadığı ve bölgenin güç kullanımıyla ilhakının uluslararası hukuka aykırılık teşkil ettiği açıklamasında bulundu. İsrail’in Golan Tepeleri de dâhil 1967’den beri işgal ettiği topraklar üzerindeki egemenliğinin tanınmadığı belirtilen açıklamada, bu toprakların İsrail’e ait olmadığı ifade edildi. Açıklamada, ‘’Bölgenin güç kullanımıyla ilhakı uluslararası hukuku ihlal ediyor. Tek taraflı sınır değişikliği ilanı kurallara dayalı uluslararası düzene ve BM Sözleşmesine aykırı” ifadesine yer verildi.
BMGK’nin, İsrail’in 1981’de Golan Tepeleri’ni ilhak etmesinin ardından aldığı 497 sayılı ilk karar, İsrail işgaline karşı çıkıyor ve kararda ‘’İsrail’in işgal altındaki Golan Tepeleri’nde kendi kanunlarını, yargısını ve idaresini uygulama kararı hükümsüzdür ve uluslararası hukuki geçerliliği yoktur’’ ifadesi kullanılıyor.

Golan Tepeleri’yle İlgili Önemli Gelişmeler Kronolojik Olarak Şu Şekilde:
1967: İsrail, Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında Suriye’ye saldırarak, stratejik öneme sahip Golan Tepeleri’ni ele geçirdi.
1973: Suriye, askeri harekât başlatarak İsrail’den Golan Tepeleri’ni geri almayı denedi ancak başarısız oldu.
1974: İsrail ve Suriye, Golan Tepeleri’ndeki kuvvetlerini geri çekerek askeri çatışmayı sonlandırmaya razı oldu. Aynı yıl Barış Gücü askerleri bölgeye konuşlandırıldı.
1981: İsrail, Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.
1999: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara, iki ülke arasında başlatılan üst düzey görüşmeler kapsamında bir araya geldi.
2000: Golan Tepeleri’nin Suriye’ye iadesi hedefiyle, ABD’nin ara bulucuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail’in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını
Suriye’ye bırakmaya razı olmamasıydı.
2008: Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla Türkiye’nin ara buluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail’in Gazze’ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından
görüşmeler sonlandırıldı.
2009: İsrail Başbakanı Netanyahu, Golan Tepeleri ile ilgili daha sert bir politika izleyeceğinin sinyallerini verdi. Aynı yıl Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed de karşılarında “barış için görüşülecek bir muhatap” olmadığını söyledi. ABD Başkanı Barack Obama da 2009 yılında göreve geldiğinde, “İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeleri yeniden başlatmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığını” söyledi ancak bu konuda da bir gelişme sağlanamadı.
2013: Mart 2011’de patlak veren Suriye iç savaşı 2013 yılında Golan Tepeleri’ne kadar ulaştı. İsrail, Golan Tepeleri’ne top ateşi açıldığını öne sürerek bu saldırılara karşılı verdi. İsrail ve Suriye orduları da aynı yılın Mayıs ayında karşılıklı top atışlarında bulundu.
2016: İsrail Başbakanı Netanyahu, Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri’nde toplayarak dünyaya burayı “İsrail toprağı” olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.
2019: ABD Başkanı Trump işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki “İsrail egemenliğini tanıdıklarını” açıkladı.