Yeni yüzyıl hiç kuşkusuz insanoğlununmeydana getirdiği buhranlarla başladı.Dünyamızda insanoğlunun eliyle topluhalde bugünlerde yaşanan ölümler ve katliamlarinsanlığımızı yok ettiği gibi medeniyetimizintemel değerlerini de yok etmektedir.Bugün insanlık, yılda ortalama 1.5 ( bir buçuk)milyar ton gıda maddesini çöpe atıyor.Tehlikeli atıklarla birleşen bu gıda maddeleriniyiyen suda ve karada yaşayan hayvanlarınkorkunç bir dönüşüm geçirdiğini gündeliktelaşemiz içinde ıskalıyoruz. Bunun yanı sıraçöpe giden bunca gıda maddesi ile dünyadaki800 milyon açın rahatlıkla doyabileceğinibile düşünemiyoruz.Ortadoğu da yaşanan son gelişmeler insanlığımızdaneser bırakmayacak gelişmeleregebe olduğu gibi tarih boyunca oluşturulanmedeniyetimizin ortak değerlerini deyerle bir etmektedir.Bildiğiniz gibi; İnsanları kişilikler, toplumlarıkültürler, medeniyetleri ise ürettiklerideğerler birbirinden ayırır. Bu anlamda kişilikinsanı, kültür toplumu, medeniyet isemilletleri temsil eder. Bir insanı diğer insanlardanfarklı kılan şey kişilik; bir toplumudiğer toplumlardan ayrı kılan şey kültür; birmilleti diğer milletlerden farklı kılan şey isemedeniyettir.Hiçbir medeniyet, birden kendi kendinesteril bir ortamda doğmaz. Bütün medeniyetlerbir yaşanmışlığın, yaşanan bir hayathikâyesinin ve var olan bir gerçekliğin içindedoğar.Bu anlamda her medeniyet insanlığın ogüne kadar ortaya konulan ortak birikimindenistifade etmiştir. Bunun yanında güzel,anlamlı ve doğru olan unsurları devralmıştır.Devraldığı bu unsurlardan istifade etmiş, birkısmını dönüştürmüş veya yeni sentezleroluşturmuştur. Böylece bireyin ve toplumunhayatını bir tarihsel süreklilik içinde inşa etmişve zaman içinde bir medeniyete dönüşmüştür.Bu bağlamda şunu diyebiliriz ki, medeniyetinsanlığın en uygun ve kabul gören ortakbirikimidir.Müslümanlar geçmişte, Yunan düşüncesive Hint felsefesini incelemiş, kendi düşünceleriylesentez etmiş ve yeni bir medeniyetinşa etmiştir.Yine batılılar, haçlı seferleri ve Endülüsüzerinden Müslümanların birikimlerindenistifade etmişler, bu birikimi kendi düşünceleriylesentezlemişler ve sonuçta yeni birmedeniyet inşa etmişlerdir.Bu anlamda medeniyet, insanlık birikiminikendine bir veri olarak alır. Selçuklu ve OsmanlılardakiAhi ve lonca teşkilatları, eyaletsistemi vs kurum ve uygulamalar bu yolladiğer medeniyetler için daha sonraları birkazanıma dönüştürülmüştür.Bu yüzdendir ki, bize göre medeniyet insanlığınen sahih birikimidir. İyi ve faydalıolan, kötü ve zararlı olmayan ve insanlar içinyaşamsal olduktan sonra ne üretilirse üretilsin,kim tarafından üretilirse üretilsin medeniyetebir katkıdır.Dolayısıyla medeniyeti, çok sayıda ırmak,çay ve dere tarafından beslenen büyük birnehir’e benzetebiliriz. Bu nehrin en çok suyu(katkıyı) hangi kaynaktan aldığı yaşanan döneme,iklime, ilgili bölgenin verimliliğine vediğer yaşamsal şartlara bağlı olarak değişebilir.Nehrin taşıdığı suyun niteliği ise kendinibesleyen kaynakların niteliğine bağlıdır.Son birkaç on yılda Batıda yaşanan krizlereparalel olarak, İslam dünyasında İslammedeniyetinin her şeye rağmen varlığını devamettirdiği ve gerekli ihya edici şartları sağlamasıhalinde yeniden yükselişe geçebileceğiyolunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır.Yine İslam dünyası bugünlerde kendi içindekiçatışmalar yüzünden aynı zaman daharap durumdadır desek yeridir. Yanı başımızdakomşumuz Suriye’de son 6 yıldır bir içsavaş yaşanmaktadır. Bu savaş insanlığı yokettiği gibi medeniyetimize ait tüm insani değerlerimizide ayaklar altına almıştır.İslam medeniyeti, tabiri caizse insana budünyayı cennete çevirme yönünde anlamıitibari ile üstün değerleri vaaz ederken gözümüzünönünde yaşananlara baktığımıza biryıkımı ve yok edişi görmek içimizi parçalanmaktadır.Misyonu dünyayı güzelleştirmek ve yaşamahuzur vermek üzerine kurulu olan İslammedeniyetinin bugün içinde bulunduğu keşmekeşikabullenmek mümkün değildir.Bugünlerde Türkiye olarak belki de bizedüşen en önemli görev; medeniyetimize veinsanlığımıza ait değerleri dünyanın tamamıolmazsa dahi kültürel coğrafyasını devraldığımıztopraklara ve burada yaşayan kardeşlerimizemedeniyet dünyamıza ait değerlerihatırlatmak ve aramızdaki ortak kardeşlikbağlarının çoğalmasını sağlayarak buhranlardanve çatışmalardan dünyamızı kurtarmakolmalıdır.