Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus doğalgazı için Türkiye’de yeni bir gaz dağıtım merkezi oluşturulması teklifine Türkiye’nin oldukça sıcak baktığını ifade etti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus doğalgazı için Türkiye’de bir dağıtım merkezi oluşturulması teklifine Türk tarafının nasıl tepki verdiği konusundaki soruyu, “Oldukça olumlu ve teklifimizle ilgilendiğini gösteren bir tepki aldık” şeklinde yanıtladı. Moskova merkezli uluslararası medya kuruluşu Sputnik haber ajansının aktardığı habere göre, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un söz konusu açıklaması, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gaz merkezine ilişkin teklifi bugün Astana’da gerçekleştirdikleri görüşme sırasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şahsen iletmesini izledi. Rusya lideri dün Rusya Enerji Haftası kapsamında yaptığı konuşmada, Rus gazını Türkiye’ye iletmesi için yeni bir boru hattı sistemi inşa edilmesini ve Türkiye’ye bu hat ile iletilen gazın ülkede oluşturulacak bir merkez üstünden Avrupa ülkelerine gönderebileceğini belirtmişti. Putin ayrıca, sözkonusu merkezin Rus gazının fiyatlandırılması için de kullanılabileceğini kaydetti. Rusya’nın Doğalgaz Teklifi Kabul Edildi İşte Merkezin Kurulacağı Yer Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan’da yaptığı görüşmeler sonrası Putin’in ‘’Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulabilir’’ sözlerine açıklama getirildi. Cumhurbaşkanı, ‘’Putin’le talimat verdik’’ dedi. Erdoğan, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da yapılan görüşmeler sonrasında yurda dönerken uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Gazetecilerin Erdoğan’a Putin’in ‘’Baltık Denizinde Kuzey Akım hatlarında kaybedilen hacimleri Karadeniz’e yönlendirebiliriz. Böylece Avrupa’ya yönelik yakıt ve doğalgaz kaynaklarımız için ana rotayı Türkiye üzerinden sağlayarak, Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulabilir’’ sözleri hatırlatıldı. Bu ifadenin hatırlatılmasıyla sorulan soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’İfade edildiği şekliyle, böyle bir dağıtım merkezi için, bu iş için tabi ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor. Biz başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıma ve Rusya tarafından ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal anlamda bir dağıtım merkezimiz var ama tabi şimdi bu uluslararası bir dağıtım merkezi olacak. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve ondan sonra da adımı atmış olacağız’’ şeklinde cevap verdi. Rusya Avrupa’ya gazı kesmişti! Çarpıcı Türkiye çıkışı Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş ile başlayan enerji krizi Avrupa’yı derinden etkilemeye devam ediyor. Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak’ın Türkiye açıklaması ise dikkat çekti. Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi nedeniyle bulunduğu Özbekistan’ın Semerkant kentinde gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Bu yıl Avrupa’ya Rus gazı sevkiyatının yaptırımlar nedeniyle düşeceğine işaret eden Novak, “Rusya Enerji Bakanlığı tahminlerine göre, AB’ye gaz ihracatımız bu yıl 50 milyar metreküp düşecek” dedi. Avrupa’da Rus gazına yönelik istişare edilen olası tavan fiyat uygulamasını da değerlendiren Novak, “Gazın fiyatı arz talep dengesine ve piyasa koşullarına göre oluşacaktır. Boru hattı sevkiyatlarındaki formül uzun vadeli olarak sözleşme şartlarına göre oluşturulmaktadır ve Avrupa’ya gaz sevkiyatı sözleşmelerimiz genel olarak uzun vadelidir” diye konuştu. TÜRKİYE’YE İLAVE GAZ AÇIKLAMASI Novak, Türkiye’ye yönelik Rus gazı sevkiyatlarına ilişkin de “Eğer Türk ortaklarımız ilave hacim isterse değerlendirip temin ederiz” dedi. Novak, Rusya ve Türkiye’nin Türk Akımı ve Mavi Akım üzerinden gaz tedariki için birkaç uzun vadeli sözleşmeleri olduğunu hatırlattı. Novak, “Hacimler yılda yaklaşık 26 milyar metreküp gaza ulaşıyor” dedi. Avrupa’da bu kış çetin geçecek. Enerji Uzmanı Mehmet Doğan, Avrupa’da doğalgaz fiyatlarının son 2 yılda 15 kat arttığına dikkat çekerek, soğuk kış senaryosu altında Ocak ayında kıtada doğalgazın tamamen tükenebileceğine dikkat çekti. “DEPOLADIKLARI GAZI MART SONUNA KADAR İDARELİ KULLANMALARI GEREKİYOR” Avrupa’da bu kış yaşanacak doğalgaz sorununa değinen Mehmet Doğan, ”Avrupa’nın Rus gazının yerine ikame edebilecek gaz kaynağı mevcut değil. Avrupa ve Uzakdoğu’nun sıvılaştırılmış doğalgaz arayışı gaz fiyatlarının artmasına neden olacaktır. Avrupa’da doğalgaz fiyatları 2 yıllık süreçte 15 kat arttı. Rusya’dan Avrupa’ya giden gaz günlük gaz akışı 400 milyon metreküp kadardı. Şuan bu miktar 40 milyon metreküpe kadar düştü. Avrupa LNG takviyesi ile birlikte Rus gazını kullanıyordu. Avrupa kışın LNG’nin yanında Rus gazına da ihtiyaç duyacak. Avrupa’nın günlük tüketimi göz önüne alındığında soğuk bir kış yaşanması durumunda Ocak ayında depoladığı gazlar biter. Ciddi bir tasarruf ile depoladıkları gazı Mart sonuna kadar yetiştirmeleri gerekiyor’’ diye konuştu. “TÜRKİYE DOĞALGAZ KRİZİ YAŞAMIYOR” Türkiye’nin şu ana kadar doğalgaz krizini çok ciddi anlamda yaşamadığını fakat önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen Doğan, ‘’Kışa geldiğimizde konutlarda kullanılan doğalgazın tüketime eklenmesiyle ilave olacak doğalgazı tedarik etmede güçlük çekebiliriz. Konutların devreye girmesiyle alım fiyatlarımızda ciddi maliyet artışı olacak. Sanayi ve elektrik santrallerine satılacak doğalgazın fiyatı artmaya devam edecektir’’ dedi. ‘’YENİLENEBİLİR ENERJİYE YATIRIM YAPMAK GEREKİYOR’’ Önümüzdeki 3 yıl enerji fiyatlarının yüksek seyredeceğini söyleyen Doğan, bu sebeple Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerektiğini belirtti. Doğan, ‘’Yenilenebilir enerjiye, güneşe yatırım yapmak gerekiyor. Bu yatırımların geri dönüş süreleri azaldı. 3 yıl sonra fiyatların azalacağını varsayarsak bu yatırımların hızlı şekilde yapılması gerekiyor’’ ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE’DE KONUTLARDAKİ DOĞALGAZ FİYATLARI SÜBVANSE EDİLİYOR” Doğan, ’’Konutların tasarruf yapması gerekecek. Elektrik verimliliği cihazlara yönelmemiz lazım. Evlerimizdeki doğalgazı daha soğuk derecelere ayarlamamız lazım. Konutlara gerçek fiyatlar uygulanmıyor. Konutlarda doğalgaz fiyatları sübvanse ediliyor. Bireysel olarak tasarruflar yapmamız gerekiyor. Sanayiciler ise doğalgazı çok daha pahalıya alabiliyor. Yüksek maliyetli ürünler üretildiğinde satılamaması düşünülürse yazın üretip kışın üretimi durdurmak seçenek olabilir’’ “DOĞALGAZ FİYATLARININ ARTIŞINDAN TÜM SEKTÖRLER ETKİLENİYOR” Sanayicinin doğalgazı daha pahalı kullanmasının sonuçları olacağına dikkat çeken Doğan, ”Sanayici için doğalgaz fiyatları artınca üretilen ürünün daha yüksek maliyetle satılıp satılmayacağı söz konusu olacak. Sanayici bu şartlarda üreteceği ürünü satamaz ise kışın üretimi durdurup yazın üretim yapabilir. Çünkü önümüzdeki 3 sene içinde fiyatlar yüksek seyredecektir. Doğalgaz fiyatlarının artışından tüm sektörler etkileniyor. Elektrik fiyatlarının ana belirleyicisi doğalgaz olduğu için bu durum elektrik fiyatlarının da artışına neden oluyor’’ şeklinde konuştu. Rusya’nın Türkiye’de ‘doğalgaz merkezi’ önerisi Avrupa basınında Erdoğan-Putin görüşmesinde gündeme gelen ‘Türkiye’de doğalgaz merkezi’ önerisine yer veren La Stampa’da, ‘’Çar, bölünmüş haldeki Avrupa’ya şantaj yapmak için Sultan’a güveniyor’’ ifadeleri kullanıldı. Avrupa’da enerji krizinin etkilerini hafifletme amaçlı yeni bir paketin bugün Avrupa Komisyonu’nda açıklanması beklenirken Rusya’dan, Türkiye’nin de dahil olduğu bir alternatif teklifi geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz perşembe günü Kazakistan’da bir araya geleceği ilk duyurulduğunda Avrupa basınında beklenti, görüşmenin Ukrayna’da ateşkes çabalarına odaklanacağı şeklindeydi. Ancak Erdoğan ile Putin’in buluşmasında ana gündem maddesi, en azından kamuoyuna yansıyan şekliyle, Avrupa’ya Türkiye üzerinden gaz aktarımı projesi oldu.Enerji krizini tırmandıran bir gelişme de geçen ay yaşanmış, Kuzey Akım hatlarında şüpheli sızıntılar tespit edilmişti. Boru hattının deniz altından patlamalar nedeniyle hasar aldığı ortaya çıkmış ve ‘sabotaj’ ihtimali dillendirilmeye başlamıştı. Kuzey Akım’daki hasardan Rusya, Batı’yı sorumlu tutarken Avrupa başkentlerinde ise şüpheler ağırlıkla Moskova üzerinde yoğunlaşıyor. LA REPUBLICCA: BARIŞ PLANLARI TARTIŞILMADI Ukrayna işgali öncesi Rusya’dan enerji ithalatına en bağımlı Avrupa ülkelerinden olan, ancak savaş sonrası bu bağımlılıktan kurtulmak için alternatif tedarikçi arayışına giren İtalya ile başlayalım: Astana’daki Erdoğan-Putin görüşmesinin ertesi günü çıkan ulusal gazetelerin birçoğunun baş sayfasında bu görüşme de vardı. La Repubblica, baş sayfasından ‘’Ukrayna’daki savaş: Erdoğan ve Putin gazı konuştular, barış planları tartışılmadı’’ diye yazdı. La Repubblica, ABD merkezli Middle East Forum’un Başkanı Daniel Pipes’la yaptığı söyleşide de, Türkiye’nin yeni enerji merkezi haline gelmesi önerisini sordu. Pipes’ın cevabı şöyle oldu: ‘’Erdoğan’ın bunu istediğine eminim ama Avrupa neden kendi topraklarından ve Ukrayna’dan geçen gaz üzerindeki tüm kontrolünü bıraksın ki? Bu absürt.’’ LA STAMPA: ÇAR, AVRUPA’YA ŞANTAJ YAPMAK İÇİN SULTAN’A GÜVENİYOR La Stampa gazetesi de 14 Ekim’de Erdoğan-Putin görüşmesini geniş haber ve analizlerle aktardı. La Stampa da baş sayfasından, görüşmede ‘Ukrayna’dan söz edilmediğini’ vurguladı ve iç sayfalarında da ‘’Çar, bölünmüş haldeki Avrupa’ya şantaj yapmak için Sultan’a güveniyor’’ başlıklı bir analiz yayımladı. Bu noktada, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Alman ZDF kanalına aynı günlerde verdiği söyleşiyi de hatırlamakta fayda var. Zelenskiy, 12 Ekim’de yayımlanan söyleşide, Rusya’nın kendi gaz transfer altyapısına saldırı düzenlemeyi ve bundan Ukrayna’yı suçlamayı, ardından da Ukrayna’daki gaz altyapısına saldırarak Avrupa’ya gaz tedarikini kesmeyi planladığını öne sürdü. Zelenskiy, Rusya’nın bu hamlelerle Avrupa’yı, Ukrayna işgali nedeniyle faaliyete geçmesi durdurulan Kuzey Akımı 2 hattına mecbur bırakmayı amaçladığını iddia etti. Ancak Rus basınında yer alan haberlere göre Kremlin, Türk Akım’ın Baltık Denizi üzerinden geçen Kuzey Akım boru hatlarının yerini alamayacağını söyledi’’ denildi. Bu tür tekliflere daha açık olacağını ve enerji alanında bir can simidi karşılığında Ukrayna’ya verilen desteği dizginlemeye daha istekli olacağını umuyor olabilir.’’