2017 yılının beklentilerinizi karşıladığını söyleyebilir misiniz? 2016 yılı ile mukayese ettiğimizde tarımdaki gelişim seyrimizi devam ettirdiğimizi görüyoruz. 2017 yılı, mevcut uygulamaların geliştirildiği, yeni projelerin hayata sokulduğu bir yıl oldu. Yani çok şükür bereketli bir yıl oldu.Bitkisel üretimimiz bir önceki yıla göre toplamda 5 milyonton artarak 116 milyon tondan 121 milyon tona çıktı. 2016 yılına göre; tarla ürünleri üretimimiz % 3’ten fazla artarak 68 milyontona, meyve, içecek ve baharat bitkileri üretimimiz %11 artarak 22 milyon tona, sebze üretimimiz ise %2 artarak 31 milyon tona ulaştı. 2017’de genel hatlarıyla hangi çalışmaları yürüttünüz? Topraklarımızın korunmasına önem veriyoruz. Bu noktada arazileri parçalı yapıdan kurtarmak amacıyla yürüttüğümüz toplulaştırma çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. 1961-2002 arası 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmış iken 2003-2016 yılları arasında 5 milyon 600 bin hektar alanı toplulaştırma yaptık. 1,8 milyon hektar alanda çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra özellikle verimli tarım arazilerimizin betonlaşmasının önüne geçmek amacıyla bu yıl 192 büyük ovamızı Bakanlar Kurulu kararlarıyla koruma altına aldık. Şimdi ben hep “Üretim, üretim, üretim”diyorum. Ancak üretimimizin planlı, kalitelive verimli yapılması da önemli. Bu amaçla hayata geçirdiğimiz Havza Bazlı Destekleme Modeli’yle hem daha çok üreteceğiz, hemde planlı üretim yaptığımızdan üreticimiz de kazanacak. Bu modelde, stratejik önemine inandığımız 21 ürünü en iyi yetişeceği havzalarda destekliyoruz artık. Beslenmemiz ve hayvancılık açısından önem taşıyan buğday ile yem bitkisini ise bütün havzalarda destekliyoruz. Diğer önemli bir çalışmamız tarımsal piyasaların düzenlenmesiyle ilgili yaptıklarımız. TMO aracılığıyla hububatın yanı sıra geçen yıl fındık ve kuru üzüm piyasasına da müdahale ederek hem piyasayı düzenledikhem de üretici mağduriyetini önlemiş olduk. Kırmızı et ve süt ihtiyacımızı karşıladığımız hayvancılık sektörünün geliştirilmesi bizim için çok önemli. Verdiğimiz desteklerve projelerimiz sayesinde hayvancılıkta ciddi artışlar yaşadık. Ancak bu gelişimi daha sağlıklı ve verimli götürebilmek, etihtiyacımızın tamamını yerli imkânlarla karşılayabilmemiz amacıyla Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli’ni oluşturduk. Bu model kapsamında 40 ili damızlık düve üretim merkezi, 40 ili damızlık koç, teke üretim merkezi, 15 ili damızlık manda üretim merkezi olarak belirledik. Bu illerde damızlık hayvanalımına, ahır, ağıl yapımına ve alet ekipmanalımına yüzde 50 hibe desteği veriyoruz. 30 ilimizi de Mera Hayvancılığı Yetiştirici Bölgesi olarak belirledik. Bu illerde et verimi yüksek düve alımına %30 hibe desteği sağlıyoruz. Programlı aşıları yapılmış 4 ay ve üstü her buzağıya ise 750 liraya kadar destek vermekteyiz. Bitkisel ve hayvansal üretimimizde yaşadığımız ilerlemede vermiş olduğumuz destekler çok önemlidir. Ben şuna inanıyorum: Üreticimizi desteklediğimiz oranda tarımımız gelişir. Bu doğrultuda bütün çalışmalarımızda hep üreticimizin yanında olduk. Onların bütün imkânlara sahip olmaları ve daha çok üretmeleri için 2003-2017 döneminde 103 milyar liralık destek ödemesi yaptık.