Başbakan Binali Yıldırım 26-27 Kasım tarihlerinde İngiltere’ye resmi bir ziyaret düzenledi. Başbakan May ’le yaptığı görüşmede, ikili siyasi konuların yanı sıra ekonomi, güvenlik, savunma gibi öncelikli alanlarda ikili iş birliğinin geliştirilmesi, Suriye ve Irak’taki durum başta olmak üzere bölgesel gelişmeler, Kıbrıs, AB’yle ilişkiler ve terörle ortak mücadele konuları ele alındı. Başbakan Yıldırım’ın, ziyareti vesilesiyle Türkiye ve Birleşik Krallık ’tan önde gelen iş çevreleri ve yatırımcılarla ve basın mensuplarıyla da bir araya geldi. Ayrıca, Yıldırım’ın, Uluslararası Denizcilik Örgütü’yle (IMO) de çeşitli temaslarda bulundu. Öte yandan Binali Yıldırım, İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Yeniden: Mezun Buluşmasına” katıldı. “Bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından son derece hassas ve çalkantılı bir dönem geçiriyoruz” diyen Başbakan Yıldırım, “Bugün artık dünyanın hiçbir ülkesi diğer ülkelerdeki olaylardan, gelişmelerden kendini ayrı tutamaz. Yaşanan olaylara gözümüzü, kulaklarımızı kapatamayız; çünkü sonuçları eninde sonunda geliyor sizi de buluyor ve etkiliyor. Afrika’daki yoksulluk, Suriye ve Irak’taki iç savaş, Myanmar’daki Bangladeş’teki mülteci sorunu, dünyayı saran terör belası bunun en somut örnekleridir. Artık şunu iyi görmemiz lazım: Orta Afrika bölgesindeki yaşanan dini temelli çatışmalar, Doğu Afrika’da yaşanan kuraklık ve kıtlık, Avrupa’da yükselen radikal, ırkçı akımlar, Ortadoğu’da oynanan kirli oyunlar. Avrupa sahillerine mülteciteknelerinden dökülen cansız bedenler Türkiye’nin bir gerçeği haline geldi. Bugün mülteci konumunda bulunanların sayısı 55 milyonu geçti. Dünyada bu nüfusa sahip ülke sayısı sadece 25. Demek ki dünyanın 26 büyük ülkesi mülteciler ülkesi. İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya, bu dünyada yaşayan milyarlarca insanın hiç birini mutlu etmiyor, geleceği için umut vermiyor. O halde dünyayı yönetenler, Birleşmiş Milletler çatısı altındaki ülkeler çok daha fazla sorumluluk almalı; olayları, sorunları çözmek için rekabeti bir kenara bırakıp iş birliğine daha çok yönelmelidir” diye konuştu. “Yanı başımızda yedi yıla varan bir Suriye krizi örneği var. Irak, Yemen ve Libya aynı şekilde ve daha birçok ülke… Ortadoğu’da kalıcı bir istikrardan adeta bahsetmek mümkün olmadığı gibi, Afrika’da da sorunlar tam anlamıyla aşılmış değil. Ama biz istiyoruz ki gençler savaş, afet, istikrarsızlık ve iç çatışmalara maruz kalarak kayıp nesiller haline gelmesin” şeklinde konuştu. “Biz Türkiye olarak son 15 yılda enerjiden sağlığa, ulaşımdan iletişime, ekonomiden eğitime kadar birçok alanda değişimi, dönüşümü ve gelişimi gerçekleştirdik” diyen Başbakan Yıldırım, “2017 yılı itibariyle tam 163 ülkeden 107 bin öğrenci başvurusu oldu. Keşke imkanlar olsa hepsine burs sağlayabilsek. Ama inşallah gelecek yıllarda daha fazla öğrenciye Türkiye’de öğrenme, yüksek öğretim imkanı sağlayacağımızı düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de son yıllarda yüksek öğretimde hatırı sayılır gelişmeler yaşandı. Gerek üniversite sayımızın artması, gerekse üniversitelerimizdeki alt yapının insan kaynak kapasitesinin gelişmiş olması; Türkiye’nin bu alanda gelecek yıllarda daha büyük imkanları yurtdışından gelen öğrencilere, gerekse de kendi öğrencilerimize sağlaması için her türlü imkanı ortaya koyuyor” ifadesini kullandı. Başbakan Yıldırım, İngiltere ziyareti konusunda, “İkili ilişkilerimiz ve başta terörle mücadele olmak üzere Irak ve Suriye’nin aralarında bulunduğu bölgesel meseleleri ele alacağız. Bu ziyaret ilişkileri güçlendirme adına fırsat olacak” dedi. Başbakan Binali Yıldırım, İngiltere’ nin başkenti Londra’da Downing Street’teki Başbakanlık Binası’nda İngiltere Başbakanı Theresa May ile bir araya geldi. İkili görüşmenin basına açık kısmında konuşan Yıldırım, sene başında Başbakan May’ in Türkiye’ye yaptığı ziyaretin, başta savunma sanayisi olmak üzere yeni işbirliği ve yatırım fırsatlarının önünü açtığını belirtti ve “İkili ilişkilerimiz ve başta terörle mücadele olmak üzere Irak ve Suriye’nin aralarında bulunduğu bölgesel meseleleri ele alacağız. Bu ziyaret ilişkileri güçlendirme adına fırsat olacak” dedi. May ise şunları söyledi: “Türkiye ile olan ilişkimiz bizim için çok önemli. Çeşitli küresel meselelerle ortaklaşa muhatap oluyoruz, terörle birlikte mücadele ediyoruz. Ayrıca 15 milyar sterline ulaşan bir ticaret hacmimiz var. Türkiye’ye yaptığım ziyaretten bu yana ilişkilerimizde yaşanan gelişmeyi görmekten mutluyum.” Yıldırım ile May’in baş başa görüşmesinin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi. Heyetlerarası görüşmeye, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ile Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Kerim Uras da katıldı. Başbakan Binali Yıldırım, İngiltere Başbakanı Theresa May’in davetlisi olarak gittiği Londra’da, şehrin ilk Türk sermayeli bankasının açılışını yaptı. Yıldırım burada Londra’daki ilk Türk sermayeli bankası olan “DOME Group” yatırım bankasının açılışını yaptı. Başbakan Yıldırım ziyaret kapsamında İngiltere Başbakanı May ile yapacağı görüşmenin yanı sıra dev şirketlerin CEO’ları ile de temas kuracak. Yıldırım, yatırım bankasının açılışında yaptığı konuşmada, “dome” kelimesinin Türkçe karşılığının “kubbe”, “çatı” ve “kuşatan” anlamına geldiğini söyledi. Londra ‘daki ilk Türk sermayeli yatırım bankasının açılışını gerçekleştirdiklerini ifade eden Yıldırım, “Bu yatırım bankası ile yapılacak faaliyetlerde başta ekonomimiz olmak üzere bu işe parasıyla, vaktiyle, nakdiyle katkı sağlayan Doğuş Holding, FİBA Holding ve diğer ortaklar gereken faydayı sağlayacaklar. Hem kendileri hem de ekonomimiz kazanacak. Bir ilk olması dolayısıyla diğer yatırımcılara örnek teşkil edecek.” dedi. Başbakan Yıldırım, daha sonra Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ile kurdele keserek, bankanın açılışını gerçekleştirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, “Bence Türkiye’yi uzaklaştırmak yanlış bir yol. Türkiye jeostratejik olarak hepimiz için çok önemli bir ülke” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, İngiliz Parlamentosu alt kanadı Avam Kamarası Dış İlişkiler Komisyonu’nun oturumunda, komisyon üyesi vekillerin dış politikaya ilişkin sorularını yanıtladı. Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın, ülkesini “ılımlı İslam” a döndürme yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Johnson, bu gelişmenin tüm dünyaya fayda sağlayacak büyük öneme sahip bir potansiyel olduğunu belirterek, “Reform ve modernleşme yolunda Suudi Arabistan’ı teşvik etmek istiyoruz” ifadesini kullandı. “İngiltere’nin Hamas ile doğrudan bağı olup olmadığı” yönündeki bir başka soruya ise Johnson, dünya çapında birçok kişiyle görüşmelerde bulunduklarını, Hamas ile herhangi bir özel iletişim kurmaya gerek duymadan, tüm iletişimlerinin kamuoyuna açıklandığını bildirdi. Hamas’ı “siyasi bir güç” olarak tanımlayan Boris Johnson, hareketle iletişimde kalınması gerektiğini belirtti. İngiltere’nin, iç politikaları bağlamında neden Türkiye üzerinde baskı kurmadığının sorulması üzerine Johnson, Türkiye’nin insan hakları konusunda öncelikli ülke konumuna getirilmemesi gerektiğini bildirdi ve şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’yi, ‘yanlış yol’ dediğimiz yolda itmek, kısaca Türkiye’yi daha da uzaklaştırmak bence risk. İngiltere ile ortaklık, dostluk kurmak isteyen, bizim ideallerimizi paylaşmak isteyen, kendi ülkeleri için Avro-Atlantik bakış açısı olan milyonlarca Türk var. Bence Türkiye’yi uzaklaştırmak yanlış bir yol. Türkiye jeostratejik olarak hepimiz için çok önemli bir ülke.” İngiliz bakan oturumda ayrıca 25 Eylül’deki referandumu takiben Bağdat hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında yaşanan gelişmeler ile bu konuya dair İngiltere’nin tutumunu da ele aldı. Referandum öncesinde bunun yapılmasını durdurmak üzere çalışmalarda bulunduklarını ancak tüm çabalara rağmen düzenlenmesinin kendilerini “hayal kırıklığına uğrattığını” anlatan Johnson, “Ben, Kürt halkının büyük hayranıyım, Kürtlerin azimleri, neleri elde ettikleri, neleri başarmış oldukları gerçekten hayret verici. Ancak görüşümüz, her türlü sebepten dolayı şu anda Irak’ın bir arada tutulmasının çok daha iyi olduğu yönünde. Bağdat’a ve Kürt dostlarımıza da bunu söylüyoruz” dedi. İngiltere, Türkiye’den bu ülkeye yapılan uçuşlarda kabin içinde uygulanan elektronik cihaz yasağının kaldırılacağını Türk makamlarına bildirdi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İngiltere’nin Avrupa ve ABD’den Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayarak yasağın kaldırılmakta olduğunu söyledi. Görüşmelerde Duncan ve Johnson’ın, Çavuşoğlu’na İngiliz makamlarının yaptığı değerlendirmenin ardından bu yönde bir karar aldıklarını aktardığı öğrenildi. ABD, aralarında İstanbul Atatürk Havalimanı’nın da bulunduğu 8 ülkedeki 10 havalimanından, İngiltere ise Türkiye dahil 6 ülkeden gelen doğrudan uçuşlarda kabin içine diz üstü ve tablet bilgisayarla normalden büyük cep telefonlarının alınmasının yasaklandığını açıklamıştı. ABD’nin mart ayından bu yana Türkiye’den icra edilen uçuşlarda başlattığı kabinde elektronik eşya yasağı uygulaması, 5 Temmuz’da Türk Hava Yolları’nın (THY) Atatürk Havalimanı’ndan New York’a yaptığı tarifeli seferle kaldırılmıştı. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ABD’nin yasağı kaldırma kararının ardından İngiltere’nin de benzer bir adım atmasının beklendiğini açıklamıştı.