Anasayfa » Genel » 24 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE’NİN GELECEK UFUKLARI

24 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE’NİN GELECEK UFUKLARI

Aylardır kamuoyuna tartışılan, muhalefetin “hodri meydan” çağrılarının yapıldığı erken seçimin başlama işaretini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi.

Erken Seçimin Başlama İşaretini Devlet Bahçeli Verdi Aylardır kamuoyuna tartışılan, muhalefetin “hodri meydan” çağrılarının yapıldığı erken seçimin başlama işaretini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli erken seçim ile ilgili olarak 17 Nisan 2018 tarihinde TBMM Grup toplantısında yaptığı çok önemli ve Türkiye’nin gündemini tamamen değiştiren milat niteliğindeki açıklamalarıyla erken seçimin başlama işaretini verdi. Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada “İki seçimi de 26 Ağustos 2018’de yapalım” dedi. MHP’nin TBMM’deki Grup toplantısında konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin seçim için 3 Kasım 2019’u beklemesi mümkün değildir” dedi. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin aynı gün yapılması gerektiğini söyleyen MHP lideri Bahçeli seçim için 26 Ağustos 2018 gününü önerdi. Bahçeli, “26 Ağustos 2018 Türk milletinin yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip hem Cumhurbaşkanı hem milletvekili seçimini yapması en makul yoldur” dedi. MHP Grup Toplantısı’nda Türkiye’nin gündemini değiştiren son dakika erken seçim açıklamasında Devlet Bahçeli, “İki seçimi de 26 Ağustos 2018’de yapalım” şeklindeki erken seçim çağrısıyla günümüzde en yoğun şekilde devam eden seçim çalışmaları sürecini başlatmış oldu. 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı, milletvekili seçimlerinin erkene alınmasının zorunlu olduğunu belirten Devlet Bahçeli şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı Sistemi henüz tam devreye girmedi. Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir. 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır. Partimizin mahalli idareler seçimleri hariç geçerli olan Cumhur İttifakı vardır. Türkiye’nin bekası açısından Cumhur ittifakının korunması elzemdir. İttifakın başarıyla seçimlerden çıkılması için toplumsal olayların iyi takip edilmesi, atılan adımların verilere göre atılması gerekmektedir. Türkiye’nin, ABD, Fransa, İngiltere ile ilgili kurulan ilişkiler değişime uğramıştır. Ülkemizin cumhurbaşkanlığı sistemine acilen geçmesi acil bir hal almıştır. 31 Mart Mahalli idareler seçiminden sonra neyle muhatap kalınacağı belli değildir. Mahalli idareler seçimlerindeki kutuplaşmaların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı az çok malumunuzdur. Bu riski kaynağında kesmek başlıca amacımızdır. Önümüzde iki seçim vardır. Ya normal tarihi beklenecek. Ya da Milli mecburiyet ve ortaya çıkan meşru gerekçelerden dolayı seçimler erkene çekilecektir. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminin zamanında yapılması ile ilgili talepler doğal bir haktır. Partimizin kanaati bu güne kadar hep bu yönde olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanın ifade ve temennisi de farklı değildir. Ancak önümüzde ülkemiz ve milletimiz aleyhine olabilecek bir siyasi gündem ve seçim süreçleri vardır. Bunu telafi etmek için lazım gelen önlemleri, sorumluluk ve şuurla almak siyaset kurumun ana görevi olmalıdır. Bilinmelidir ki gerekli uyum yasalarının süratle çıkarılmasının akabinde MHP takdir ve tercih hakkını seçimlerin erkene alınması yönünde kullanacaktır. Bu işi daha fazla uzatmanın anlamı yoktur. Kaosa oynayanların oyunlarını bozmak şarttır. Seçim var mı yok mu? Erken mi olacak? Geç mi olacak? Anlaşmazlık ve çekişmelerine son verilmesinin vakti gelmiştir. Siyasi muhataplarımıza ve aziz milletimize tartışmasını ümit ettiğimiz teklifimiz şudur: 26 Ağustos 2018 Pazar günü yani Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz’un yıl dönümlerinde Türk milleti yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip hem cumhurbaşkanını hem de milletvekilini seçmesi Türkiye düşmanlarına gereken cevabı vermenin en mantıklı, en akılcı, en demokratik yoludur. İrade milletindir, istikbal milletindir, istiklal milletindir. Seçimse isteğiniz? Hodri meydan. Sandık er meydanıdır, mertliğin kaynağıdır. Biz meydandan kaçmadık. Türkiye’ye pusu kuranları pususunda bozalım. Tercih büyük Türk Milleti’ne aittir. Ne istiyorsak Türk Milleti içindir. Ne amaçlıyorsak Türk Milleti’nin lehinedir.” Devlet Bahçeli’nin Altını Çizdiği Önemli Hususlar MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yaptığı ve gerekçelerini belirttiği açıklamasında çok önemli hususların altını uyarıcı şekilde kalın çizgilerle çizdi: “Türkiye silah ve bomba ile teslim alınamaz. Zalimler mazlumlara üstünlük kuramaz. Terörle mücadeleyi gevşemeden sürdürmek milli bekanın sırtımıza yüklediği ağır bir yüktür. Devletin birliğine kurşun sıkanlar buna pişman edilmelidir. Hainler ve arkalarındaki şer güçler emellerine ulaşamayacaktır. Terör yasa dışıdır, insanlık dışıdır. Türkiye bedeli ne olursa olsun teröristleri yok edecek güce sahiptir. Ok yaydan çıkalı çok oldu. Taviz yok, geri adım yok, mücadeleden dönüş yoktur. Müzakere yolları kapalıdır. Milletçe kazanacağız, yarının güçlü Türkiye’sini inşa edeceğiz. Suriye’nin 7 Nisan 2018 tarihinde Duma bölgesindeki kimyasal saldırısı küresel sistemi germiştir. İnsanlık vicdanı haklı olarak tepki göstermiştir. ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke bu saldırının Esed tarafından yapıldığını söylerken, Rusya tam tersini yaparak çalıyı dolanmayı tercih etmiştir. Suriye’de masumlar hayatını kaybederken Duma’daki saldırı küresel güçlere alet edilmiştir. ABD Başkanı yeni yetme ergen edasıyla Twitter’dan Rusya’ya meydan okudu. ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e gönderdi. Gelişmeler savaş senaryolarını gündeme getirirken ekonomik tetikçileri boş durmamıştır. Döviz fiyatları fren tutmayarak artış göstermiştir. ABD, Fransa, İngiltere Esad’ı kimyasal silah üretme kabiliyetinin olduğu bazı bölgeleri vurmuştur. İran bu duruma tepki göstermiştir. Muhtemeldir ki ABD yönetimi müdahale öncesi Rusya’yı bilgilendirmiştir. Suriye’de yaşanan iç savaş 7 yılı aşkın süredir devam etmektedir. Zalim Esed hâlâ koltuğundadır. Üstelik kimya sal ve konvansiyonel silahlara hâlâ sahiptir. Esed cezalandırılmalıdır ama bu uluslararası toplumun tam bir ittifakıyla sağlanmalıdır. Seçimler yoluyla Esed tasfiye edilmeli, cinayetlerin bedeli ödetilmelidir. Yüz binlerce insan savaş yüzünden hayatını kaybetmiştir. Kimyasal silahlardan çok ölüme sebep olan gelişmeler yaşanırken ABD, Fransa ve İngiltere’nin aklı neredeydi? BM ne yapıyordu? Tutarsızlık diz boyu. Asıl niyetlerin başka olduğuna dair kanıtlar ortadadır. Üç ülkenin füze saldırısı bize göre insanlık vicdanına tercüman olamaz. Suriye’nin siyasi geleceğine toprak bütünlüğü içinde sadece Suriyeliler karar vermelidir. Fransa Cumhurbaşkanının Türkiye ile ilgili sözleri ganimet avcılığıdır ve hükümsüzdür. Membiç konusunda ayak direten ve yeni şartlar oluşturmaya çalışan ABD yeni oyunlar peşindedir. Aynı ülkeler Duma’daki kimyasal saldırılardan önce PYD kontrolündeki bölgelere asker göndermeye başlamıştı. Fransa sarayda ağırladığı PYD’li teröristlere destek sözü vermişti. ABD Dışişleri Bakanı’nın Zeytin Dalı ile ilgili açıklamaları marazi ve manidardır. 16 Nisan referandumuna tüm siyasi partiler saygı göstermelidir. Dün Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin kabulünün birinci yılını geride bıraktık. Yasama, yürütme ve yargı daha kuvvetli bir yapıya kavuşmuştur. Geride kalan bir yılda sistemin ruhuna uygun olarak siyasi partilerin yasal ittifakının zemini de hazırlanmış, alt yapı tesis edilmiştir. Milli duruşu sulandırmak, gafil inançları diri tutmaya çalışılması fark edilmektedir. Parlamenter sisteme dönüş ifadelerini tasvip etmiyoruz. CHP ve yardakçılarını Adem’e mecbur bırakıyoruz. Bizim yeminimiz bu devletin bekasını korumaktır. Yenikapı’ya sadığız. Türk Milleti’nin bekasına herkes sadık kalmalıdır. Bu itibarla CHP, HDP, İP havanda su dövmektedir. Bozgunculuk kimseye bir şey kazandırmadı, kazandırmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tamamı ile meşrudur. CHP saygı görmek istiyorsa, millete saygı göstermeyi öğrenmelidir. CHP’li güdümlü yöneticiler kirli ağızlarını yıkamalı, zehirli dillerini tedavi ettirmelidir. Milletin iradesini tanımayanı millet tanımaz. Aziz milletimizin tanımadığını biz de tanımayız, takmayız. CHP’nin oturma eylemi fikren sakattır. Yürüdüler olmadı şimdi de oturmaya başladılar. Bunlar oturdu mu kalkmayı bilmezler. CHP isterse amuda kalksın, ister parende atsın çabaları beyhudedir. İpe çıkıp cambazlık yapsın sonuç yoktur. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden dönüş yoktur. CHP’nin kıvranıp durması nafiledir. Cumhurun kararı tam bağımsız Türkiye’dir. CHP muhatap bulursa derdini Cibali karakoluna anlatsın. Bizde pireye kızıp yorgan yakan anlayış yoktur. Bizde inanç, iman, adanmışlık, adamlık vardır. Gelecek nesillere emanet edeceğimiz kutlu ülkülerimiz vardır. Çizgimiz bellidir, yönümüz açık, duruşumuz nettir. Biz siyaseti milletimizin çıkarları için yaparız. Yeri gelirse eleştirileri muhataplarına söyleriz. Kimseden korkmayız. Milletin rotasından sapmayız, neysek oyuz. CHP gibi olamayız, çürük ipten tutamayız. Terörün siyasi şubesine hoş bakamayız. ‘Katranı kaynatmakla olmaz şeker, insanın cinsi neyse ona çeker.’ Bizim kalbimiz Türklük için çarpar. Varsın CHP’li yöneticiler Edirne cezaevinin etrafında dolansın, Pensilvanya’ya el sallasın. Zeytin Dalı’na karşı güç birliği yaptılar, FETÖ’ya umut bağlamışlardı. HDP, CHP, İP mutabakatı vardır. Tencere yuvarlana yuvarlana, patırtı kütürtü ile kapağını bulmuştur. Demokrasi dışı arayışların normal görülmesi imkânsızdır. 28 Şubat’ta yaşanan post modern müdahale denilen darbenin zanlılarının hapse mahkûm edilmesi önemlidir. 28 Şubat ile ilgili karar 15 Nisan 2018’de açıklanmıştır. Mahkeme müebbet hapis verdiği zanlılara yaşı göz önünde bulundurunca tutukluluk kararının sürdürülmesinin üstünde durmamıştır. Demokrasi elbette milletle anlamlıdır. Milletsiz demokrasi fostur. Türk Milleti kendi geleceğine kendi yön verecek akla haizdir” sözleriyle düşünce, görüş ve değerlendirmelerini açıkça net şekilde ortaya koymuştur. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Türkiye’nin geleceğini her şeyin üzerinde tutarak altını çizdiği hususlarda dikkat çeken aşağıdaki sözleri yarınlara bakarken ve doğru kararlara ulaşılmak istenirken hep göz önünde tutulması gereken sözlerdir: “… Türkiye’nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019’a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. Ülkenin, sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım’a istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır. Milli mutabakatın, titizlikle korunması, hedeflerine varması elzemdir. İttifakın selameti ve başarısı için de toplumsal dinamikleri tayin eden unsurların analiz edilmesi ve iyi hesapların yapılması ihtiyaçtır. Şerefli Türk Milleti, şerefsiz mihrakların hakkından gelecektir, gelmek zorundadır. Terörizm fail ve figüranları çok olan bir ihanettir, alçaklıktır. Türkiye bedeli ne olursa olsun teröristleri yok edecek güce haizdir. Ok yaydan çıkalı çok olmuştur. Bayrağı indirmeye teşebbüs eden paldır küldür gömülecektir. Müzakere arayışları kapalı uçurumun dibindedir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan Erken Seçim Tarihini Açıkladı MHP Genel Başkanı devlet Bahçeli’nin yaptığı erken seçim çağrısı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan karşılık buldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli görüşmesinin ardından erken seçim konusunda düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçimin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan basına yaptığı açıklamada erken seçimin gerekçelerini şöyle ifade etti: “15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması birçok alanda olduğu gibi siyasette de yeni bir dönemin miladıdır. Milletimizin darbe gecesi gösterdiği kahramanlık asla unutulmayacaktır. Demokrasi nöbetleri, milletimizin istiklal ve istikbaline sahip çıkma iradesinin bir sembolü olmuştur. Yenikapı’da yaptığımız miting ise milletimizin biz siyasetçilere verdiği mesajı açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. 16 Nisan halkoylamasına giden süreç de bu yolda ortaya çıkmıştır. Anayasa değişikliğinin, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile ilgili hükümleri seçimlerden sonra yürürlüğe girecek. Türkiye hâlâ 16 Nisan’dan sonra eski diye ifade edebileceğimiz sistemle yönetilmektedir. Eski sistemin hastalıları, attığımız her adımda karşımıza çıkabiliyor. Bizim tercihimiz, 2019 seçimlerine kadar dişimizi sıkmaktan yana olmuştur. Ancak Suriye’de sınır ötesi operasyonlar, bölgede yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, Türkiye’nin belirsizlikleri aşmasını zorunlu hâle getirmiştir. Kararların daha güçlü alınabilmesi için yeni yönetim sistemine geçiş aciliyet kazanmıştır. Bahçeli’nin yaptığı çağrıyı yetkili kurullarımızda müzakere ettik. Yeni yönetim sistemine geçiş giderek aciliyet göstermektedir. Bahçeli’nin çağrısını yetkili kurullarla görüştük. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar nedeniyle olumlu yaklaştık. Seçim konusunu ülkemizin gündeminden bir an önce çıkarmak şarttır. Seçimlerin 24 Haziran 2018’de yapılmasına karar verdik. Milletimize hayırlı olsun diyoruz.” 2018 Erken Seçim Kararıyla Atılması Gereken Adımlar Erken seçim çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti yetkili kurullarıyla da gereken görüşmeleri de yaptıktan sonra erken seçim kararını açıkladı. Cumhurbaşkanının açıkladığı karar göre seçmenler, 24 Haziran Pazar günü cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek için sandık başına gidecekler. Oy verme gününe gelinceye kadar anayasal düzenlemeler gereği belli bir süreç izlenmesi gerekmektedir. İzlenecek bu süreç özetle şöyledir: Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı erken seçim ve tarihinin TBMM’nin onayından geçmesi gerekir. Bu süreç süratle tamamlanmıştır. Bilindiği üzere erken seçime gidebilmek için anayasa değişikliği gerekmediği için erken seçim kararı TBMM tarafından kısa süre içinde onaylandı ve seçim sürecine anayasal olarak girildi. TBMM erken seçim kararının onaylanmasından sonra ikinci adım olarak Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nun seçim takvimini açıklaması gerekiyordu. Bu süreç de gerekli hazırlıkların, işlemlerinin bitirilmesiyle tamamlandı. YSK erken seçim kararının alınması ve gerekli işlemlerin tamamlanmasıyla propaganda ve seçim kurallarını belirledi ve kampanyaların başlatılması ortamına girildi. YSK ilan edilen seçim tarihine göre seçime gidecek partilerin belirlenmesi, adayların ilanı, seçmen kütüklerinin yenilenmesi, il ve ilçe seçim kurullarının belirlenmesi, oy pusulalarının bastırılması hazırlıklarına başladı. YSK çalışmaları sürecinde önemli olan noktalardan biri seçimlere girebilecek siyasal partilerin belirlenmesi hususudur. YSK’nın 298 sayılı ‘Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’ ile 2820 sayılı ‘Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, 1 Ocak’tan en az 6 ay öncesi itibarıyla illerin en az yarısında teşkilat kurdukları ve büyük kongrelerini yaptıkları saptanan partilerin seçime girebileceğini duyurdu. Bu partilerin de AK Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, BBP, CHP, DP, HDP, MHP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi olduğu belirtildi. 25 Ekim 2017’de kurulan İYİ Parti’nin ilk kongresinden sonraki altı ayı 1 Eylül’de dolduğu belirtiliyordu. Eğer örgütlenmesini tamamlayamaması halinde seçime girebilmesi için İYİ Parti’nin TBMM’de grup kurması gerekiyor. Bu durum çeşitli tartışmalar yol açarken İYİ Partinin seçimlere mevut durumu nedeniyle katılamayacağı yorumları komu oyuna yansıdı. Bu yöndeki yorum ve değerlendirmelerin yapıldığı günlerde beklenmedik sürpriz ve özellikle AK Parti ve MHP tarafından set bir biçimde eleştirilen, demokrasi cinayeti işlendiği ifade edilen gelişme oldu ve CHP’den istifa eden 15 milletvekili İYİ Partiye girmek suretiyle TBMM’de grup oluşturması ve seçimlere girmesi sağlandı. Bu gelişme üzerşne YSK erken seçimlere katılacak partilerden biri olarak İYİ Partiyi de açıkladı. Erken seçim sürecinde merak edilen konulardan bir de “yeni seçim sistemi” nasıl işleyecek konusu idi. Türkiye’nin siyasal seçim tarihinde, 2017 referandumuyla kabul edilen anayasa değişiklikleriyle ilk defa Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini bir arada yapılması söz konudur. TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler Cumhurbaşkanı için aday gösterecek. TBMM dışından aday gösterilenler için ise 100 bin imza koşulu gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda adayların hiçbiri yüzde 50’ye ulaşamazsa en çok oyu alan iki aday ikinci tura kalacak. İkinci turda da en yüksek oyu alan isim 5 yıllık süre Cumhurbaşkanlığı koltuğuna geçecek. Cumhurbaşkanı en fazla iki defa seçilebilecek. Yeni anayasaya göre, meclisteki milletvekili sayısı da 550’den 600’e çıkarıldı. Yeni düzenlemede Ankara’da seçilecek milletvekili sayısı 32’den 36’ya, İstanbul’da seçilecek milletvekili sayısı da 88’den 97’ye yükseldi. Bu arada Antalya’nın çıkaracağı milletvekili sayısında 2, Adana’nın 1, Bursa’nın 1, Aydın’ın 1, Denizli’nin 1 ve Diyarbakır’ın da 1 milletvekili arttı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağrısına siyasi partiler de olumlu karşılık verdi. AK Parti’de karar için Cumhurbaşkanı Erdoğan işaret edilirken, genel hava “Ok yaydan çıktı, seçim kaçınılmaz” olarak değerlendirildi. CHP’den ilk yanıt ‘hodri meydan’ oldu. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Hodri meydan, erken seçime hazırız. Türkiye’yi bu sıkışmışlıktan çıkarmanın yolu seçimdir” ifadelerini kullandı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, “Bir karar aldıysanız, Halkların Demokratik Partisi olarak size hodri meydan diyoruz. Biz seçime de varız” dedi. İYİ Parti lideri Meral Akşener de partisinin yasal olarak seçime girip giremeyeceği tartışmalarına ilişkin “Zamanında ya da erken, bizim için fark etmez. Bizim için telaşlanacak bir durum yok” şeklinde konuştu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “Türkiye’nin hakikaten bugünkü şartlarda daha ileriye gitmesi mümkün değildir” diyerek Devlet Bahçeli’nin çağrısına destek verdi. Belirtilen gelişmelerden sonra partilerin ittifak planları tartışma sürecine girdi. Erken seçim kararından çok önce Ak Parti ile MHP arasında Cumhur İttifakı esasen kurulmuştu. Tartişılan ittifak özellikle CHP, Saadet, İyi Parti, DP ve seçimlere katılacak olası diğer partilerle ilgili tartışmalar gündemi işgal etmeye başladı. Erken seçimler, 2017 referandumuyla kabul edilen yeni anayasanın da resmi olarak yürürlüğe girmiş olması anlamına gelecek. Böylece Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olurken, başbakanlık makamı da kalkacak. Partisiyle ilişiği kesilmeyecek cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi olacak. Cumhurbaşkanının yetkilerinin genişlemesiyle siyasi partiler de hesaplarını ‘başkanlık’ ve milletvekili seçimine göre yapmaya ve hazırlıklarını bu yönde sürdürmeye başladılar.. AK Parti ve MHP bu bağlamda oluşturdukları seçimlere “Cumhur ittifakı” ile giriyor. Hatırlanacağı üzere yılın başında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ocak ayında partisinin Cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceği açıklamasını yeniden teyit ederek Partisinde grup kararı aldı. AK Parti’nin de kabul etmesiyle siyasi partilerin isimlerinin oy pusulasında yer alacağı resmi ittifak düzenlemesi TBMM’de de kabul edildi. Referandumda “Hayır” diyen siyasi partilerin bir çatı cumhurbaşkanı çıkartılması ve için de yoğun bir şekilde Abdullah Gül üzerinde durulması ancak özellikle İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 2017 Aralık ayında Cumhurbaşkanlığı’na aday olacağını duyurmuştu. Erken seçim kararından sonra da Cumhurbaşkanı adayı olduğunu kesin bir dille açıklaması ve CHP Milletvekili Muharrem İnce’nin çatı aday formülüne ısrarlı bir şekilde karşı çıkması nedeniyle bu formül çöktü. Bundan sonra muhalefet partileri Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda her partinin ayrı ayrı kendi adaylarını çıkarması, ikinci turunda da en fazla oy alan partinin adayını desteklemesi huşunda görüş birliği sağlandı. Tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağrısı sonrası partisinin “seçime hazır” olduğunu söyledi. Demirtaş’ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Siyasi yasaklı olsam da olmasam da aday olsam da olmasam da HDP ve şahsım, cumhurbaşkanlığı seçiminde çok iddialıyız ve sonucu kesinlikle bizim tutumumuz belirleyecek” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da bir çatı aday üzerinde anlaşılması durumunda o adayı destekleyecekleri, olmaması durumunda da Partisinin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı seçime katılabileceği işaretlerini vermişti. Erken Seçim İçin Kısa Sürede Hızlı Gelişmeler Yaşanıyor 24 Haziran erken seçimlerine doğru önce seçim ittifakları, sonra cumhurbaşkanı adayları belli oldu. Yeni seçim yasasına göre AK Parti, MHP, BBP ‘Cumhur İttifakı’ kurarken; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ‘Millet İttifakı’ kurdu. Bu gelişmelerin ardından seçim hazırlıkları hem Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nda hem de siyasi partilerde hummalı bir çalışma sürecini başlattı. YSK seçim programını, takvimini, seçmen kütüklerini, aday tespitleri gibi çalışmaları sürdürürken siyasi partiler ve ittifak çalışmaları ve seçim programlarını/bildirgelerini, kampanya stratejilerini, aday adayları başvurularını ve aday adaylarını belirleme çalışmalarını başlattılar. Yeni sistemde her şeyin başı olan cumhurbaşkanı için, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olarak AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, CHP Milletvekili Muharrem İnce’yi, HDP Selahattin Demirtaş’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterirken, İYİ Parti adayı Genel Başkan Meral Akşener, Saadet Partisi adayı Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Vatan Partisi adayı Genel Başkan Doğu Perinçek 100 bin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olmayı tercih ettiler ve gerekli 100 bin imzanın üstün de imza toplayarak 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimlerine aday oldular. Erken Seçim Dünya Gündemine Oturdu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki grup toplantısı sırasında gündeme getirdiği ve kısa süre içerisinde Türkiye gündemini değiştiren erken seçim çağrısı, uluslararası kamuoyunun da önemli bir gündem maddesi oldu. Dünya basınında erken seçimlerle ilgili yayınlanan haber ve yorumlarda genel olarak erken seçim çağrısı ve kararı son dakika haber olarak verildi. Yapılan yorumlarda ise ekonomik değerlendirmelerin ağırlıkta olduğu görüldü. Bu nitelikteki yorumlarda Türkiye’de ekonominin son dönemde kırılgan bir süreçten geçtiği ve TL’nin değer kaybının dikkate değer olduğu ifade ediliyor. Batı kaynaklı haber ve yorumlarda genel yaklaşım Türkiye’ye tek yanlı bakış ve Batı çıkarları odaklı ve Türkiye karşıtı bir tutum şeklinde görülmektedir. Erken seçim ile ilgili yorumlarda dikkat çeken husus Türkiye’nin gerçekleri ve gelişen koşulların ortaya çıkardığı gereklerin dikkate alınmaması ve meseleye kendi çıkarları açısından yaklaşmalarıdır. MHP lideri Bahçeli’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı erken seçim kararının dayandığı nedenler ve gerekçeler çok açık ve net iken bunların dışında nedeler ileri sürülmesi ve değerlendirmeler yapılması dikkat çekmektedir. Yayınlanan haberlerde, makalelerdeki yorum ve değerlendirmelerde Batı’nın Türkiye’ye önyargılı bakışı çarpıcı bir şekilde görülmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı erken seçim kararını dünya ajansları ‘son dakika’ haberi olarak verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan: 24 Haziran’da Sandıkları Patlatacaksınız Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçimlerde gençlere büyük önem veriyor. Bu bağlamda gençlere güvendiğini, onların ülkenin geleceğini belirleyecekleri mesajlarını veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Gençlik Kolları Kongresi’ yaptığı konuşmada “Size birileri geldiği zaman onlara şunu deyin: ‘Hayatınızda bir Marmaray yapabildiniz mi? Siz hayatınızda bir Avrasya Tüneli yapabildiniz mi? Siz hayatınızda bir Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapabildiniz mi? Bir Osmangazi Köprüsü yapabildiniz mi? Onlara bunları söyleyin. AK Parti’nin eseri olmadığı bir yer yok. Biz eserlerimizle konuşuyoruz, siz neyle konuşuyorsunuz?” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Kongresindeki konuşmasında gençlere seslendi ve önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: “Biz bu yola çıkarken uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece dedik. Gideceğiz gündüz gece. Gençlere daha iyi bir Türkiye bırakabilmek için vesayete meydan okuduk. Gençlerimizden aldığımız enerjiyle, güç ile insanı yaşat ki devlet yaşasın diyerek reform üzerine reform yaptık. Gençlere inandığımız için dünya 5’ten büyüktür diyerek küresel adaletsizliklere başkaldırdık. Gençlerden aldığımız ilham ile 2023 hedeflerini ilan ettik. Gençlerimize güvendiğimiz için 2053, 2071 hedeflerini emanet ettik. 16 Nisan halk oylaması ile gençlerin seçilme yaşını, seçme ile eşitledik. Zor olan seçilmek değil, seçmektir dedik. Öyleyse seçme ve seçilme yaşı 18 olmalı dedik. Gençlere inandığımız için 18’e indirdik. Size inanan, sizinle yürüyen AK Parti. AK Parti’yi geleceğe taşıyacak olan gençlerdir. 24 Haziran seçimi en çok gençlerin seçimi olacak.” Türkiye’ye Sınıf Atlattık “6 Mayıs’ta İstanbul’da seçim manifestomuzu milletimizle paylaştık. Manifestomuzda gençlerimize özel bir ithamımız vardı. Tekrarlıyorum: Şahlanışımız, yükselişimiz… Erdem, irade ve cesaret ile yükselişimizi, şahlanışımızı siz gerçekleştireceksiniz. Size emretmeyeceğiz, dikte etmeyeceğiz. Sizinle birlikte yol yürüyeceğiz. Size yol açacağız, istihdamımız sizinle büyüyecek. Vizyonumuz sizinle genişleyecek, adalet sizinle yükselecek. Eğitim ve öğretimimizi sizin daha iyi gelişmeniz için geliştireceğiz. Eğitim, öğretim hayatınızın ardından sonra edindiğiniz bilgi, birikim ve tecrübeleri aktarmanız için önünüzü açacağız. Bizim bir aşkımız var, bizim bir sevdamız var. Biz bu millete sevdalıyız. Bu millete aşığız. Bizim bu millete bu vatan aşkımızı kimseyle mukayese etmeyiz. Niye? Ya biz yaptıklarımızla ortadayız. Biz yatırımlarımızla ortadayız. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda, dış politikada attığımız adımlarla biz bu ülkeyi 3.5 kat büyüttük. Size birileri geldiği zaman onlara şunu deyin: Hayatınızda bir Marmaray yapabildiniz mi? Siz hayatınızda bir Avrasya Tüneli yapabildiniz mi? Siz hayatınızda bir Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapabildiniz mi? Bir Osmangazi Köprüsü yapabildiniz mi? Onlara bunları söyleyin. AK Parti’nin eseri olmadığı bir yer yok. Biz eserlerimizle konuşuyoruz, siz neyle konuşuyorsunuz? Ailenize sıkı sıkı sarılın. Arkadaşlarınızı iyi seçin. ‘Arkadaşını söyle bana, senin kim olduğunu söyleyeyim.’ Spor ile ilişkinizi kesmeyin. Sosyal medya, ve bilgisayarın hayatınızda kapladığı yeri takip ediyorum. Bu bilgilerinizi, birikiminizi, arkadaşlarınız ile ailenizle harmanladığınızda daha da gelişeceğinize inanıyorum. 21 yaşında Fatih olmaya var mısınız? 25 yaşında Kanuni olmaya var mısınız? Böyle bir misyona talip olmak kolay değil. Bu, Osman Gazi’nin 24 yaşındaki devlet kurduğu birikime, Fatih’in 21 yaşında İstanbul’u fethettiği bilgiye sahip olmanız gerektiği anlamına geliyor. 15 Temmuz’da milletimiz yürüdü, sizler yürüdünüz arkamızdan. İleride sizler yürüyeceksiniz, millet yürüyecek arkanızdan takip ediyorum. Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki zaferi bizler için çok ama çok önemli. Onun için çok çalışacağız. Bu salondakilerin çoğu AK Parti iktidara gelince belki ilkokula bile başlamamıştı. Sizler AK Parti’nin inşa ettiği ülkede büyüdünüz. Bir de babanızın, bizlerin yaşadığı, orta yaşın üzerindeki herkesin yaşadığı ülke var. Bu iki ülke arasında çok fark var. Arkadaşlarımızla nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğimizi tartışıyorduk. İdeallerimiz, projelere dönüşüyordu. Milletimizin teveccühü ile görev üstlenince de sorumluluk geldi. Benim göreve geldiğimde Ümraniye’de çöplük faciası vardı. Kim vardı o zaman, CHP vardı. CHP pisliktir, çöplüktür, hava kirliliğidir. CHP susuzluktur. İstanbul’a geldiğimde su yoktu, benzin istasyonları gibi su istasyonları kuruluyordu. 180 kilometreden su getirdik, bizden sonra su problemi kalmadı. Sonuçta da 16 yılda 3.5 kat büyüttüğümüz bir Türkiye fotoğrafı çıktı. Tüm insanlık ve ülkemiz için hayaller kurun. Ancak bu şekilde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında görev alabilirsiniz.