Türkiye Cumhuriyeti bulunduğu coğrafi konumu dolayısıyla komşu ülkelerde yaşanan sorunlardan ve gelişmelerden, uluslararası aktörlerin çıkarlarını korumak, geliştirmek, egemenliklerini yaymak için Orta Doğu, Kafkaslar’da ve genel olarak bölgede uyguladıkları stratejilerin yarattığı istikrarsızlıklardan, uluslararası terörden doğrudan etkilenmekte, başta ekonomik ve siyasal sorunlar olmak üzere ciddi meselelerle mücadele etmektedir. Emperyalist devletlerin Türkiye’nin bütünlüğüne dönük planlarını içte ve bölge ülkelerinde uygulama girişimleri, taşeron terör örgütleriyle yürüttükleri “vekâlet savaşları” yaşanan sorunları daha da artırmaktadır. Türkiye bekasını koruma ve geleceğin daha güçlü Türkiye’sine ulaşmak için ağır koşullarda büyük bir mücadele vermektedir. Bu mücadele süreçlerinde dış kaynaklı krizlerin Türkiye üzerindeki etkileri ağır beka sorunu, siyasal ve ekonomik darboğazlar yaratmaktadır. Darboğazları ve sorunları aşmak için doğru zamanlarda doğru kararlar alma gereği vardır. Geçmişten günümüze krizler böyle aşılmış, Türkiye’nin önü böyle açılmıştır. Özellikle 2000’li yılların başından günümüze kadar meydana gelen ciddi ve ağır darboğazlardan çıkışta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin zamanında yaptığı çıkışlar ve izlediği politikalar etkili bir rol oynamakta, Türkiye’de siyasete yön vermektedir. MHP lideri Bahçeli’nin son 16 yıllık dönemde Türkiye’de siyasete yön veren kararları bu gerçeği ortaya koymaktadır. Devlet Bahçeli’nin MHP’nin Hükümet ortağı olduğu 2002 yılında AK Parti’ye iktidar yolunu açan erken genel seçim isteği, 2007 yılında Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığı yolunu açan kararı, 7 Haziran 2015 Genel Seçim sonrası hükümete girmeme kararı, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı kararlı ve sert tutumu, 11 Ekim 2016 tarihinde grup toplantısında yaptığı beklenmedik açıklamayla, AK Parti’ye, “başkanlık önerisini Meclis’e sunması” çağrısı ile “Fiili duruma hukuki boyut kazandırmak gerek” sözleriyle başkanlık sistemine geçilmesi gerektiği açıklaması, 2017 yılında muhalefetten Cumhur İttifakına geçmesi gibi gelişmeler Türkiye’deki siyasete yön veren önemli gelişmeler olmuştur. MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM’de grup toplantısında 17 Nisan 2018 günü yani 16 Nisan 2017 referandumunun yıldönümünden bir gün sonra hiç beklenmedik sürpriz açıklamasıyla 26 Ağustos’ta erken seçim çağrısı yaptı ve yeni seçim sürecini başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen ertesi gün Bahçeli ile yaptığı görüşmeden sonra 24 Haziran erken seçim kararını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim kararını açıklamasında ve devlet Bahçeli’nin erken seçim kararıyla ilgili belirttiği gerekçeler dikkate alındığında, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve risklerin ağırlığı ve ivedilikle önlem alınması zorunluluğunun olduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim kararı açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini, Bahçeli ile çeşitli defalar bir araya gelerek iç ve dış gelişmeler üzerinde görüş alış verişinde bulunduklarını, bugün de oldukça geniş yelpazede istişare ettiklerini, Bahçeli’nin Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi teklifini de değerlendirme fırsatı bulduklarını ve 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasının siyasette bir tarih olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı “Suriye ve Irak merkezli yaşanan tarihi önemdeki hadiseler. Türkiye’nin belirsizlikleri bir an önce aşması gerekmektedir. Yeni yönetim sistemine geçiş giderek aciliyet göstermektedir. Bahçeli’nin çağrısını yetkili kurullarla görüştük. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar nedeniyle olumlu yaklaştık. Seçim konusunu ülkemizin gündeminden bir an önce çıkarmak şarttır. Seçimlerin 24 Haziran 2018’de yapılmasına karar verdik. Milletimize hayırlı olsun diyoruz.” MHP Genel Başkanı Bahçeli erken seçim çağrısı yaptığı konuşmasında, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi henüz tam devreye girmedi. Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır. Türkiye’nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, ülkenin sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım’a istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır. Partimizin mahalli idareler seçimleri hariç geçerli olan Cumhur İttifakı vardır. Türkiye’nin bekası açısından Cumhur İttifakı’nın korunması elzemdir. Türkiye silah ve bomba ile teslim alınamaz. Zalimler mazlumlara üstünlük kuramaz. Terörle mücadeleyi gevşetmeden sürdürmek milli bekanın sırtımıza yüklediği ağır bir yüktür. Devletin birliğine kurşun sıkanlar buna pişman edilmelidir. Milli mutabakatın, titizlikle korunması, hedeflerine varması elzemdir” demiştir. Erken seçim sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi tam olarak yürürlüğe girecek, siyasal, ekonomik ve sosyal istikrar güçlenecek, kısır çekişmeler sonlanacak, özellikle ekonomik sorunların aşılması ortamı yaratılacak, reel sektör gelişecek, ekonomide uyum güçlenecek ve büyüme hızlanacak, toplumsal refah düzeyi yükselecektir. Bu gelişmelerin beklentisi ve umuduyla 24 Haziran Erken Seçimleri milletimize, ülkemize hayırlı olsun.

Saygılarımla

Gül KILIÇASLAN