Siyaset Dergisi’nin önemli özelliklerinden biri ve hizmetanlayışı, ülkemizin saklı kalmış değerlerini vatandaşlarımızatanıtmak, tarihi, arkeolojik, kültürel ve doğa zenginliklerimizinekonomik ve sosyal açılardan değerlendirilmesini sağlayacakaçılımlara katkı yapmak, başta turizm olmak üzere bualanlardaki etkinlikleri yaymaktır. Bu amaçla her yıl belirlenmişbir program çerçevesinde illerimizi ve çevresini tanıtacaközel yayınlar yapmak önceliklerimiz arasında yer almaktadır.Bu sayımızda Tunceli ilimizi yerinde yaptığımız araştırma, incelemeve başta Tunceli Valimiz ve Tunceli Belediyesi BaşkanVekili Tuncay Sonel olmak üzere ilin ileri gelen yetkilileri, yöneticileri,iş insanları, esnaf ve sanatkârları ile doğrudan gerçekleştirdiğimizröportajlarla birinci elden elde ettiğimiz sağlıklıbilgileri okuyucularımıza sunuyoruz.“Doğu’nun Parlayan Yıldızı” sözü, kelimenin tam anlamıylagüzel Tunceli’ye yakışan bir tanımlamadır. TUNCELİ gerçektenDoğu’nun parlayan yıldızıdır. Bu sözün geçerliliğini anlamak,doğruluğunu ölçmek için Tunceli’yi tanımakla işe başlamakgerek çünkü “Tanımakla başlar her şey…” Siyaset Dergiside işe bu sayısında Tunceli’yi tanımakla başladı.Tunceli’ye daha ilk bakışta, dört dağın arasında yer alanbir tarih ve medeniyetin varlığı görülüyor. Tunceli, M.Ö.2200 yıllarında Hurrilerin, M.Ö. 1300 yıllarında Hititlerin,M.Ö. 1200 yıllarında Urartuların, M.Ö. 700 yıllarından itibarenMedlerin, Perslerin ve Makedonyalıların, M.Ö. 17 – M.S.200 yıllarında Romalılar ve kısa bir süre Partların, 200-639yıllarında Kapadokyalılar, Selevkoslar, Doğu Roma İmparatorluğu,Bizanslılar ve Sasanilerin, 639-972 yıllarında Araplarınve 972-1071 arası Bizanslıların egemenliği altında yaşamıştır.1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonraAnadolu’da Türklerin egemenliğinin hızla yayıldığı dönemdebölge 1087 yılında kesin olarak Türklerin egemenliği altınagirmiştir. Yöre 1087 yılından itibaren Selçuklular, Mengüceklerve Akkoyunlular’ın egemenliği altında kalmış, 1473 yılındada Osmanlılar’ın egemenliği altına girmiştir. Tunceli’degezerken bütün bu medeniyetlerin kültürü ve tarihi solunur.Portok Kalesi, Bağın Kalesi ve Dağ Keçileri, Tahar, Mameki veMavi Köprüleriyle, Tarihi Koç Başlı Mezarı, Uzun Hasan Türbesi,Mercan Buzulları, Munzur Gözeleri, Ters Laleleri gibiendemik bitki türleriyle, Pülümür Vadisi ve Pülümür Dağlarındabulunan endemik bitki türleri ve çiçeklerden beslenenarıların ürettiği dünyaca meşhur şifa kaynağı değerli PülümürBalıyla, çağdaş şehir yapılanması ve düzeniyle, çevre düzenlemeleriyle,sosyal, kültürel yaşamıyla, sanat etkinlikleriyle,rafting ve diğer doğa, su ve hava sporları açısından giderekartan bir cazibe merkezi haline gelen özellikleriyle huzur vemutluluk vermektedir. Munzur Çayı’ndaki tekne ve gondolgezintileriyle Tunceli artık Venedik’i aratmayacak bir niteliğekavuşmuştur.Tunceli Organik Tarımı, mükemmel doğasıyla ve EndemikBitki Yapısına sahip muhteşem güzelliğe turizm potansiyeliyüksek illerimizin önde gelenlerinden biridir.