Anasayfa » ARŞİV » 261 » Fotoğraflar

Fotoğraflar

Dün gibiydi… Doğancılar Parkı’nda sallanırken “daha hızlı, daha yukarı” dediğim  yıllar daha dün gibi…

Hayatın cilvesi bu sanırım, ruh kendini  öğrenmeye başladıkça daha da gençmiş gibi  hissediyor, eskiyen sadece kaporta…

Yıllar içinde üzülmeler, kırılmalar, yanlış  anlamalar, öfke, hazmedemeyişler midemizi,  beynimizi, kalbimizi yorup çizikler atıyor  bedenimize. Yıllara paralel giden bedene  inat, tam tersine gençleşiyor ruhumuz…

Peki, biz bu haldeyken nasıl yaşlanacağız?  Yaş aldıkça yıpranan bedene inat  gençleşen ruhumuzla nasıl bu savaşı barışa  dönüştüreceğiz?  Alın size tavsiyeler:  Orta yaşlarda anne baba olun. Bu yaşın  getirdiği minik bir aşkı hayata hazırlama  safhası, inanılmaz sorumluluk yüklüyor  omuzlara. Başka şeyler önceliğiniz oluyor bu  durumda…

Artık diyete başlama zamanı…

Hem de  öyle bir diyet ki bu, hiç bitmeyecek. Artık  yaşam şekliniz böyle beslenme olacak.  Ekmek ve tatlılara elveda demek için fazla  beklemeyin ki yaşlandığınızda tansiyon,  şeker, kolesterolü davet etmeyin… Velhasıl  şimdiye kadar yediklerinize sayın.  Biraz tasavvufi kitapları hayatınıza alın.  Kaptırdığınız paçanızı dünyadan kurtarmaya  yardımcı olur. Sonsuz âlemi burası sanıp  buralı gibi davrananlara, hatta çok abartan  ve kendini hükümdar gibi gören insancıklara  ibretlik nice hikâyeler var…

Derneklere üye olun. Kimsesiz çocuklar,  kadınlar, hayvanlar kısacası bencillikten  çıkıp başka hayatlar için uğraşan bireyler  olun. Sizin dışınızda bir hayat görüp, sosyal  medyada kaç like almışım endişelerinden  kurtulur, kaybettiğiniz boş zamanı  değerlendirirsiniz.  Mezar ziyaretleri yapın…

Sizi bir titretip  kendinize getirir.  Eski arkadaşlarınızı, görüşmediğiniz  akrabalarınızı bulup gönüllerini alın.  Akıllı telefonu olanlar bilir, uygulamaları  kapatmadığınız sürece sadece sayfadan  çıkmak kapatmak olmuyor ve pilinizin  ömrünü kısa tutuyor. Karmanızda açık  kalmış bir sayfa kalmaması için, eski  hesapları kapatın ki huzurlu yaşlılığınız  olsun…

Artık ezanları ortam sesi gibi duymayı  bırakın…O sese kendinizi kaptırıp  içinizde çiçeklerin filizlenmesine izin  verin.

Çiçeklerinizi sulayın, onlara sevgi  cümleleri söyleyin, “kim ne yapmış” tan  beslenmeyin, kendiniz olun, yapmacık, mış  gibiliklerden uzak durun, anın kıymetini  bilin, cebinizde hep minik şekerler olsun,  bir yerlerden geçerken çocukları mutlu  edin, kendimi ispat edeceğim diye kavgayı  bırakın artık, eyvallah deyip geçin. Zaman  sizi anlatacaktır, endişe etmeyin.

İşte şimdi bedeniniz de gençleştiğini  hissedecek. Üzerinden büyük yük  alacaksınız çünkü kendinizi değiştirmekle.  Buraya kadar okuduysanız yola çıktınız  demektir…