Son dönemlerde -“Zaman ne çabuk geçiyor herşey dün gibi” cümlesini o kadar çok söyler olduk ki zaman mı hızlandı yoksa biz mi yaş aldıkça geçmişi yad eder olduk bilemedim. Şükür ki bir yılı daha geride bırakabildik beraberce. Kimimiz çoğalarak kimimiz azalarak, kimimiz rahat kimimiz sıkıntı içinde. Geldik mi yıl sonuna şimdi yine ve yeniden bin türlü yeni yıl niyetleri gırla gider. Yeni yıla girelim şunu yapacağımlar şuna başlayacağımlar şuna karar verdimler. E bizde madem on bir sayılık bir arşiv bırakmışız bu yıl, bu yazı da 2018 de ki mutlu anlarıma dair olsun istedim. İstedim ki hayat zaten yeterince yorucu çevre zaten yeterince kaotik sahtekarlar, iki yüzlüler zalimlerle dolmuş , yıl boyunca da yazmışız yazıcağımızı o zaman gelin bu aya mutluluk adına bir sayfa açalım korkmadan, dökmeden, zorlanmadan, sıkılmadan, umutla güzel yarınlar için bir mutlu anda siz katın geçmişten bu âna. Ruhumuzdan bizden candan bir gülümseme kaplasın puslanmış vicdanlarımızı. Madem vicdanlarımızın can suyunu kurutur olduk o vakit bu vakit olsun, mutlu anılara gidelim, geçmişte yarı yolda bıraktığımız güzel ahlakımızın elinden tutup gönlünü alalım ve can suyumuzu doldurmaya başlayalım … Bu yıl böyle bir yıl olsun …
Benim 2018’im :
Temmuz ayında başlayan Yalaza dizisi ile Sakarya Taraklı da saf, iyi niyetli ömrü hayatında tek adama aşık olmuş Nalan ın macerası başladı 2018 in ilk ayına İstanbul dönüşü ile başladım güzel anılar güzel dostluklar edinerek, genelde biz oyuncu tayfası üzülürüz her biten işin ardından çünkü hemen gönül bağı kurarız her canlandırdığımız karakterle .Ama hayatın hakikati gibidir aslolan doğum ve ölüm misali…
Mart ayında on altı sene sonra Kapadokya ya gitmek nasip oldu yine bu kez Emrah’ın dizisi Aşk Ve Mavi için bu kez sevimsiz, üslupsuz, kötü niyetli bir karakter Elmas olduk, aylarca en sevdiğim beldelerden birinde yaşadım eski dostlar yeni dostlar derken güzel anılar ve anların şahitliğinde gönül arşivimize yine girdi Kapadokya …
Şubat ve Mart aylarında Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü seçici kurul üyesi olarak iki haftalık periyodlarla gittiğimiz toplantılarımız yorucu olduğu kadar bendeniz için keyifli ve yenilik dolu bilgiler ve fikirle geçti her kurul üyesi bu duygudamıdır bilemem ama çok güzel anlar ve anılarla döndüm…
Bu yıl beni en mutlu huzurlu kılan yegane olay ise anneciğimle gittiğimiz Ayvalık tatili bir huzur bir sükunet …. Rahmetli babamım bir sözü vardır ve bendenizde sevdiğim dostlarıma hep söylerim – “Allah içine sindirsin” işte tam da
o hesap .
Malatya Film Festivali’nin bu yıl danışmanlarındandım sevgili Suat, Dilek Atalay ağabey ve daha bir çok özel ve güzel dostumla bu yılın unutulmazlarındandı yazmasam olmazdı yani doğum günüm Malatya da kutlandı daha ne olsun…
Ve geldik evde ki apartman bahçesinde ki kedilerim her yıl mutluluğuma mutluluk katanlardandır ve her an gözümün gökyüzüne dönüklüğü bazen fotoğraflarda da paylaşırım o anları ölümsüzleştirmek için …
Bu sayfada paylaşacağım fotoğraflar sadece mutlu anlarımın çok ufak bir kesiti her baktığımda içimi ısıtan güzel an ve anılarla dolu… Bu yılın en çok özleneni ise aylardır görüşemediğim canım Gül’üm Kılıçaslan’ım…
Hayat yolculuğumda bana yol arkadaşlığı yapan tüm can dostlarıma huzur ve hayır dolu yıllar olsun …. Gülümseyin ki hayatta size kucak açsın.