Nasrettin Hoca ya sormuşlar ;
– Hoca kıyamet ne zaman kopacak,
– Hangi kıyamet? demiş, Hoca .
– Hocam, demişler, biz bir tane biliyoruz, kaç
tane kıyamet var?
– Sizin bildiğiniz kıyamet başka, demiş, Hoca:
– Benim bildiğim iki kıyamet var; hatun ölünce
küçüğü, ben ölünce büyüğü kopacak!
Hoca nın da dediği gibi biz kendi kıyametimize
bakalım. Dünya’nın sonunu görür müyüz göremez
miyiz? Allah bilir. Lakin bu gidişatta pek hayra
alamet değil.
Son yıllarda özellikle aşina olduğumuz bazı
cümleler var işte size iki tanesi; küresel ısınma ve
iklim değişikliği. Evet duyuyoruz da bunlardan bize
ne diyenlerdenseniz size derim ki ; canım kardeşim
aslında evimizden bahsediyorum yeryüzünden…
Evimiz yıkılmak üzere, can çekişiyor, nefessiz kaldı
ve işte size bazı gerçekler:
Kimyasal fabrikaların zehirli atıkları,
ağaçların kesilerek ya da yangınlarla doğaya
verilen zarar (ki haber bültenlerinde ölen ya da
yaralanan olmadığı yönünde cümleler kullanılınca
insan olmaya talip kişilerin bu cümleden derin bir
acı duyduğunu söyleyebilirim; ya yuvası yanıp kül
olan yaşamını yitiren diğer canlılar…), küresel ısınma
sonucu buzulların erimesi ile avlanamayarak ölen
kutup ayıları, insanlar tarafından lüks tüketim için
katledilen hayvanlar,çevreyi kirleten çöp ve
bacalar, maden atık havuzları, metrelerce ağ atan
balık avlama gemileri, endüstriyel hayvan üretim
çiftlikleri bu listeyi fazlasıyla uzatabiliriz işte size
dünyayı yaşanmaz bir hale sokan insanoğlunun bu
dünyaya bıraktığı yegane gerçekler ve insanoğlunun
bıraktığı miras; ölüm… İşte bu son kelime hiç
hoşumuza gitmedi değil mi? Ölümlülerin en
sevmediği hiç hazzetmediği kelime “ölüm” olması
ne yaman bir çelişki değil mi?…Kıyamet başlığı
altında yeryüzünde ki evimizden geldik mi ölüme
ama biz bilemedik kıymetini, bize emanet edilen
dünya evine, yeryüzüne sahip çıkamadık koruyup
kollayamadık ne yazık ki. Sen, ben, hepimiz
sorumluyuz bu sonuçtan, hepimiz olağan şüphelileriz
işte , o yüzdendir ki kıyamete koşanlardan değil,
kıyamete hazırlananlardan olmak gerekir.
Ez cümle bilmiyorsun işte senin kıyametin ne
zaman kopacak belki yarın belki bugün belki bu
andan da yakın..