Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani temaslarda bulunmak üzere 23 Kasım tarihinde sessiz sedasız bir şekilde Türkiye’ye geldi. Musul’u IŞİD’ten kurtarmak için düzenlenen operasyon devam ederken Barzani’nin bu ziyareti dikkat çekti. Neçirvan Barzani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Görüşmelerde genel anlamda Musul operasyonuyla tutuklu bulunan HDP milletvekillerinin durumu görüşüldü. Neçirvan Barzani’nim Görüşmeleri Barzani, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu’nda bir araya geldi. Bölgesel ve ikili konuların görüşüldüğü ve yaklaşık 45 dakika süren görüşme Basına kapalı gerçekleşti. Diplomasi gözlemcilerinin değerlendirmelerine göre görüşmede Musul operasyonu başta olmak üzere özellikle son gelişmeler masaya yatırıldı. Barzani, Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonra Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya geldi. Neçirvan Barzani, Başbakan Binali Yıldırım ile Başbakanlık Resmi Konutu’nda görüştü. İkilinin görüşmesinde Musul operasyonunda gelinen son aşama ve Irak’taki gelişmeler konuşuldu. Görüşmede Musul operasyonu yanında terörle mücadele başta olmak üzere Türkiye ile IKBY arasındaki işbirliği konuları da ele alındı ve bölgesel sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Terör örgütleri IŞİD ve PKK’nın terör eylemlerinin ele alındığı bu görüşme kapsamında IKBY ve tüm Irak’ın huzur ve istikrarını hedef alan terör örgütleriyle mücadelenin sürdürülmesi ve Türkiye ile IKBY arasındaki ilişkilerin daha ileri bir aşamaya taşınması için karşılıklı temasların ve sürdürülen çabaların devamı konusunda görüş birliğine varıldı. Barzani, Başbakan Yıldırım ile görüşmesini tamamlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek üzere İstanbul’a gitti. Neçirvan Barzani-Recep Tayyip Erdoğan
Görüşmesi IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yıldız Sarayı MabeynKöşkü’nde bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşme 1 saat 40 dakika sürdü.
Edinilen bilgiye göre görüşmede; başta Ankara-Erbil ilişkileri olmak üzere Musul’u terör örgütü DAEŞ’ten kurtarma operasyonu, Irak ve bölgedeki diğer siyasi ve askeri gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Bundan sonra ne gibi bir yol izleneceği konusunun ve atılacak adımların da ele alındığı görüşmede ayrıca Irak Merkezi Hükümeti ile Türkiye arasında gerginliğe neden olan Başika kampı ve PKK’nın Sincar’daki faaliyetleri masaya yatırıldı. Ziyaretin Amacı Neydi? Bazı uzmanlara göre ziyaretin birincil amacının Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Türkiye’de diplomatik temsilcilik açma konusu olduğu ve Barzani’nin Türkiye ziyaretinde konuyu dile getirdiği, bu isteğin de Türkiye tarafından sıcak karşılandığı kulislerde konuşulanlar arasında yer aldı.
Ancak bazı duyumlara göre bu konunun yeni bir gelişme olmadığı çünkü IKBY’nin diplomatik temsilcilik açma konusunu daha önce de gündeme getirdiği ve bunun için resmi başvurunun uzun süre önce zaten yapıldığı belirtiliyor. Ankara bu konuya ılımlı yaklaştığı ve Irak Büyükelçiliği himayesinde olacak şekilde ırak Bölgesel Kürt yönetiminin temsilciliğinin 2017 yılının başında açılabileceği öngörüldüğü ifade ediliyor. Bu arada IKBY’nin Rusya ve Almanya’da olmak üzere toplam 14 ülkede temsilciliği bulunmakta. Barzani’nin partisi Kürdistan Demokratik Partisi’nin 1996 yılından beri Ankara’da da temsilciliği vardır ama IKBY’nin talep ettiği söz konusu temsilcilik ise bir ilk olma özelliğini taşıyor. Geçmişe bakıldığında ise şunlar söylemek mümkün: Ankara-Erbil arasında enerji alanında güçlü ekonomik ilişkiler eskiden bu yana mevcut ve Türkiye üzerinden gerçekleştirilen petrol ihracatı sayesinde Irak’ın kuzeyindeki ‘özerk’ Kürt yönetimi bağımsızlık
yolunda adım atmıştı. Gelecek günler ve aylarda Irak/ Suriye bağlamındaki gelişmelerin ne yönde seyredeceğini kestirmek oldukça zor görünmektedir. Bu konularda öncelikli objektif ve akılcı politikaların ülke çıkarlarımız doğrultusunda geliştirilip uygulanması, aşırı sayılabilecek söylemlerden kaçınılarak gerçekçi yaklaşım sergilenmesinin şart olduğu değerlendirilmektedir. Ülkemiz etrafında doğaldır ki kalıcı bir barış ve güvenlik çemberinin olması önem arz etmektedir. Bunun için tek yanlı ekonomik bağlantılardan çok, çok yanlı bağlantıları göz önünde bulundurmak gerekli
görünmektedir. Irak ve Barzani konusunda unutulmayan gerçekler vardır. Önceleri ancak kaymakamlarla görüşen ve “abi abi” diye dolaşan Barzani’nin Başbakan ve Cumhurbaşkanı düzeyinde kabul görmesi iki yönlü anlamlıdır. Birincisi; Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduğu bir durumda “bağımsızlık” peşinde koşan Barzani ile nasıl yakınlaşabildiği konusu değerlendiriliyor. Bu husus üzerinde özel olarak duruluyor. İkincisi; Kandil Kuzey Irak’ta önemli bir çıbanbaşıdır. Bir yandan bu bölgede “bağımsızlıktan” söz ederken Kandil ve Musul konusunda
kararın Bağdat’ta olduğunu söyleyebilen Barzani, Türkiye’yi oyalıyor yorumlarına zemin hazırlıyor. Benzer şekilde buna Kerkük’teki Peşmerge ve Türkmenler’e yapılanlar konusunu eklemek de mümkün. Barzani’nin gizli gündeminin Musul’da, Kerkük senaryosunu ABD’nin de desteğiyle sahneye sürmek olduğu düşüncesi de bir olasılık olarak değerlendiriliyor. Diplomasi gözlemcilerinin ve siyaset uzmanlarının değerlendirmelerine göre Türkiye’nin dış politikasını milli çıkarları doğrultusunda yapılandırması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu bağlamda başta gelen yönlendirici ilkenin
her koşulda ve her daima “yurtta barış dünyada barış” olduğunun altı çizilmektedir.