Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler veGüvenlik Politikası Yüksek TemsilcisiJosep Borrell, çeşitli temaslarda bulunmaküzere geldiği Ankara’ya geldi.Türkiye-AB ilişkilerinin kapsamlıbir biçimde ele alındığı ziyarette DoğuAkdeniz, Libya ve Suriye başta olmaküzere ilişkiler üzerinde etkisi olan bölgeselkonular görüşüldü.Yüksek Temsilci Borrell ve TürkiyeCumhuriyeti Dışişleri Bakanı MevlütÇavuşoğlu, Avrupa Birliği’nin, Türkiye,Yunanistan ve Güney Kıbrıs RumYönetimi (GKRY) arasında arabulucupozisyonu üstlenme olasılığı üzerindegörüş alışverişinde bulundu. Borrell,Doğu Akdeniz konusunda Türkiye veYunanistan arasında yaşanan gerginliğeçözüm bulmak için Türkiye’yi ziyaretettiğini ve her iki tarafla müzakeregörüşmelerinin organizasyonunuplanladıklarını ifade etti.Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkilerve Güvenlik Politikaları Yüksek TemsilcisiJosep Borrell, Dışişleri BakanıMevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığındakigörüşmesinin ardından ortak basıntoplantısı düzenledi.Çavuşoğlu ile görüşmesinde, DoğuAkdeniz’deki durum, Libya ve Suriyegibi bölgesel konular ile ikili ilişkileriele aldıklarını aktaran Borrell, “İlişkilerinen iyi döneminden geçtiğini söyleyemeyizancak ilişkileri iyileştirmek içinbirlikte çalışmamız gerekiyor.” ifadesinikullandı.Borrell, Türkiye’nin AB için yakınbir komşudan öte olduğunun altını çizerekşunları kaydetti: “Türkiye, kilit birortak ve bir aday ülke. Sık sık kapsamlışekilde Türkiye’yi tartışıyoruz. Bu dazaten bu ilişkiye ne kadar önem verdiğimizinbir göstergesi. Şu andaki mevcutdurum, ideal olmaktan çok uzak. Birtakımciddi meseleler var. Hemen bunlarıele almamız gerekiyor. İlişkimizdekidinamikleri değiştirmemiz gerekiyor.Bu durumdan çıkmanın faydası olacağınıdüşünüyoruz.”Doğu Akdeniz’in AB için kilit öneme sahip olduğuna işaret eden Borrell,bu alanda iş birliği ve diyalog içerisindeçalışmak gerektiğini vurguladı.Borrell, “Daha fazla iş birliğine ihtiyacımızvar. Türkiye ile ilişkimiz, dış politikaaçısından AB’nin en önemli meselesihaline geldi.” değerlendirmesindebulundu.Yeni tip koronavirüs (Kovid-19)salgınından ötürü AB’nin uyguladığıseyahat kısıtlamalarına yönelikTürkiye’nin endişelerini anladıklarınıdile getiren Borrell, gerekli olmayanseyahatlere yönelik kısıtlamalar getirdiklerini,kademeli olarak bunları dakaldıracaklarını söyledi.Borrell, AB Komisyonunun sözkonusu kararları objektif kriterleregöre aldığını savunarak bu süreçtebazı niteliksel değerlendirmeleringöz önünde bulundurulduğunu belirtti.AB’nin değişen durumları kontrolederek iki haftada bir gerekli güncellemeleriyaptığına dikkati çeken Borrell,sağlık otoriteleriyle yakın diyalog halindesüreci yönettiklerinin altını çizdi.Doğu Akdeniz’de ÇözümdenYanayızBorrell, Türkiye ziyaretini gerginliklerinortadan kaldırılması için yaptığınaişaret ederek “Türkiye ile Yunanistanarasında kıta sahanlığı konularındabüyük bir uzlaşmazlık var.” şeklindekonuştu.Türkiye’nin AB üyesi olan GüneyKıbrıs Rum yönetimini (GKRY) tanımadığınıanımsatan Borrell, GKRY iledayanışma gösterdiklerini ancak heriki tarafı da memnun edecek bir çözümbulunmasından yana olduklarınısöyledi.Borrell, “Hidrokarbon gelirlerinin,Kıbrıs’taki iki toplum arasındaeşit olarak paylaşımı konusunda AB,mümkün olduğunca yardımcı olmayaçalışacaktır.” ifadesini kullandı. ABKonseyinin bu konuda net bir pozisyonuolduğunun altını çizen Borrell,AB’nin bir sonraki toplantısında sözkonusu meseleyi ele alacakları bilgisinipaylaştı.Borrell, Türkiye’nin Doğu Akdenizmeselesinde gerilimi tırmandırmaktankaçınan tutumundan memnuniyetduyduklarını kaydederek iş birliğive diyaloğun önemine vurgu yaptı.2016’da imzaladıkları göçmen mutabakatının,Türkiye’nin mültecilereyardım edebilmesi için finansal destekalmasından öte konular içerdiğinibelirten Borrell, bunun daha kapsamlıkonuları da içerdiği değerlendirmesindebulundu.Yeni Bir MutabakatDüşünmeliyizBorrell, Türkiye ile AB arasındayaşanan siyasi görüş ayrılıklarınınmevcut duruma gelinmesinde etkiliolduğunu söyleyerek şöyle devametti: “Oturup bu mutabakatın güncellenmesikonusunu konuşmak gerekiyor.Yeni bir mutabakat düşünmemiz gerekiyor.İlişkilerimizi etkileyen tüm meselelerikapsayan bir mutabakat, sadece göç değil.Göç önemli evet ama tek mesele budeğil. Her iki tarafı da memnun edecekyeni bir yaklaşımın benimsenmesi ve tümmeseleleri kapsayan bir mutabakat yanivize, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi,Doğu Akdeniz’deki ihtilaflar, Suriye veLibya’da iş birliği. Türkiye, bölgede güçlübir aktör. AB’nin, bu karmaşık ilişkininparçası olan konuları ele alarak ilişkilerindebir güncelleme yapması gerekir.”Sorunların çözümünün iş birliği vediyalogdan geçtiğini yineleyen Borrell,“Tek taraflı kararlar almak durumu dahada kötüye götürür. Açık, dürüst, iş birliğineyönelik bir yaklaşımla oturup konuşmakgerekir.” şeklinde konuştu.AB ile Türkiye ilişkilerinin idealden“çok uzak” olduğunu belirten Borrell,“Doğu Akdeniz’deki ilişkiler daha kötüyegidiyor. Libya, Suriye gibi bölgesel sorunlarvar. Göç de aynı şekilde. Bu da ilişkilerikarmaşıklaştırıyor.” diye konuştu.Borrell, Türk muhataplarına “diyaloğaihtiyaç olduğunu ve gerilimin düşürülmesigerektiğini söylediğini” kaydederek,gelecek hafta Avrupa Parlamentosunda(AP) ve Dışişleri Konseyinde Türkiyeile ilgili konuları ele alacaklarını, bununda Türkiye’ye ne kadar önem verdiklerininişareti olduğunu ifade etti.Türkiye’nin “kilit bir ortak ve(AB’ye) aday ülke olduğunu” vurgulayanBorrell, ayrıca, Türkiye’nin“AB’nin parçası olmak isteyen çok iyibir komşu” olduğunu söyledi. Borrell,“Mevcut ilişkilerdeki dinamiği karşılıklıfaydalı olacak şekilde değiştirmeyiamaçlıyoruz.” diyerek, bunun yolunundiyalogdan geçtiğini belirtti.Ziyaretin Amacı “HavayıKoklamak”Ankara ziyaretinin amacının somutbirtakım anlaşmalara varmak değil,“havayı koklamak ve karşılıklı kaygılarıpaylaşmak olduğunu” kaydedenBorrell, özellikle Doğu Akdeniz’dekidurumla ilgili Türkiye ile ciddi görüşayrılıkları olduğu değerlendirmesindebulundu.Borrell, Milli Savunma BakanıHulusi Akar ile bugünkü görüşmesineilişkin bir soru üzerine Libya ve Suriyekonularını görüştüklerini ifade etti.Suriye’ye AB’nin finanse ettiği yardımınulaştırılmasının önemine işareteden Borrell, bunun için Türkiye-Suriye sınırının açık kalmasının kritikolduğu yorumunu yaptı.Borrell, Libya’da iki NATO müttefikinin(Fransa, Türkiye) savaş gemilerininkarşı karşıya gelmesinin kabuledilebilir olmadığını sözlerine ekledi.AB’den Görüşmeye İlişkinAçıklamaAvrupa Birliği (AB), Dışişleri BakanıMevlüt Çavuşoğlu ile AB Dış İlişkilerve Güvenlik Politikası YüksekTemsilcisi Josep Borrell arasındaki görüşmedensonra açıklama yaptı.Çavuşoğlu ile Borrell’inMalta’daki görüşmesinin ardındanBorrell’in ofisinden yapılan açıklamada,Valetta’daki görüşmenin son aylardaikili arasında yapılan toplantılardave son olarak 23 Temmuz’daki telefongörüşmesinde gerçekleşen yoğun görüşalışverişinin devamı olduğu belirtildi.“Türkiye, AB İçin Önemli Bir Ortak”Açıklamada, “Türkiye, AB içinönemli bir ortaktır. AB üyesi ülkeler,Türkiye ile mevcut olumsuz gidişintersine çevrilerek ikili ilişkilerin güçlendiğinigörmek istiyor.” ifadesi yeraldı.Ayasofya İle İlgili SözüneÇavuşoğlu’ndan TepkiDışişleri Bakanı Çavuşoğlu,Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasınıkınayan AB Dışişleri ve GüvenlikPolitikaları Yüksek TemsilcisiJosep Borrell’e tepki gösterdi.Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, dünresmi ziyaret amacıyla Ankara’dabulunan Malta Dışişleri Bakanı EvaristBartola ile görüşmesinden sonraaçıklamalarda bulundu. Borrell’insözlerinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu,“Kınama sözünü reddediyoruz.İspanya’da da cami olarakinşa edilmiş, daha sonra kiliseyeçevrilmiş eserler var. Şimdi bizde İspanya’ya ‘Bunları tekrar camiyeçevir, sizi kınıyoruz’ mu dememiz lazım”diye sordu.Ecdadımız Gibi KoruruzAyasofya’nın Türkiye’nin egemenlikhaklarını ilgilendiren birkonu olduğuna işaret eden Çavuşoğlu,“UNESCO’nun Dünya KültürMirası Listesi’nde olan bu eseri bizgöz bebeğimiz gibi korumuşuz. Buranıntarihi dokusunu ve kültürel mirasolarak tüm özelliklerini biz ecdadımıznasıl koruduysa, ecdadımızınemaneti olarak bizler bugüne kadarnasıl koruduysak, bundan sonrada koruyacağız. Bu anlamda da atılacakadımlar konusunda UNESCO ilede zamanlıca bilgilendirme dahil işbirliğimiz olacak. Biz bu kadar yapıcıyken,böylesine iyi niyetli bir yaklaşımiçindeyken Türkiye’yi kınamakdoğru bir yaklaşım değil. Kınama tabiripek hoş olmadı.”Bir Tepki de Dışişleri BakanlığıSözcüsü Aksoy’danDışişleri Bakanlığı Sözcüsü HamiAksoy, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkilerve Güvenlik Politikası Yüksek TemsilcisiJosep Borrell’in Libya konusundakiaçıklamalarına yönelik, “AB, Libyakrizinin barışçıl yollarla çözümünekatkıda bulunmak istiyor ise, İriniHarekatı’yla ortaya koyduğu çifte standartlıtutumu terkederek BM GüvenlikKonseyi’nin ilgili kararları doğrultusundauluslararası meşruiyetten yanatavır göstermelidir.” ifadesini kullandı.Aksoy, Borrell’in AB Dış İlişkilerKonseyi’nin ardından yaptığı açıklamahakkındaki soruya yazılı cevap verdi.Türkiye’nin Doğu Akdeniz’dekimeselelere ilişkin tutumunun bütün taraflarcabilindiğini kaydeden Aksoy,“Bu meselelerin çözümü için atılacakilk adımlar Ada’daki iki halk arasındahidrokarbon kaynaklarının adil paylaşımıkonusunda bir iş birliği mekanizmasıtesis edilmesi, Türkiye ile diyalogkanallarının yeniden başlatılması,Türkiye karşıtı ittifaklar yerine ön koşulsuzolarak bölgede diyalog ve iş birliğiatmosferinin yaratılmasıdır. DoğuAkdeniz’de gerginlik, ancak böyle biryaklaşımın tüm taraflarca benimsenmesiylesona erdirilebilir.” değerlendirmesindebulundu.Libya’daki krizin “askeri bir çözümüolamayacağını” vurguladığını belirtenAksoy, şunları kaydetti: “ÜlkemizSüheyrat’tan Berlin’e, BirleşmişMilletler’in himayesinde Libyalılarınöncülük ettiği ve sahiplendiği siyasisürecin canlandırılmasına yönelik tümuluslararası çabaları istikrarlı bir şekildedesteklemiş ve katkı sağlamıştır. AB,Libya krizinin barışçıl yollarla çözümünekatkıda bulunmak istiyor ise, İriniHarekatı’yla ortaya koyduğu çifte standartlıtutumu terk ederek BM GüvenlikKonseyi’nin ilgili kararları doğrultusundauluslararası meşruiyetten yana tavırgöstermelidir.”“Kimse Türkiye’nin egemenlik hakkınamüdahale edemez”Aksoy, Borrell’in Ayasofya’ya ilişkinaçıklamalarına yönelik, “Bir kezdaha Ayasofya’nın Türkiye’nin mülküolduğunu ve statü değişikliği de dahil olmaküzere Ayasofya’ya ilişkin her türlütasarrufun sadece Türkiye’nin egemenyetkisinde bulunduğunu vurguluyoruz.Kimse Türkiye’nin egemenlik hakkınamüdahale edemez.” ifadesini kullandı.Yeni statüsüyle “AyasofyaCamisi”nin dünyadaki tüm din ve inançlardanziyaretçilere açık olacağını veisteyen herkesin bu muhteşem yapıyıziyaret edebileceğini aktaran Aksoy,Ayasofya’nın içinde yapılacak çalışmalarınDünya Kültür Miras Listesine girerkenistenen kriterlere halel getirmeyeceğinibelirtti. Aksoy, açıklamasında“Ayasofya Camisi insanlığın ortak kültürelmirası vasfını koruyarak yeni statüsüyleherkesi kucaklamaya devamedecektir.” ifadesine yer verdi.Öte yandan Aksoy, Borrell’inTürkiye-AB ilişkilerinde diyalog ve angajmanavurgu yapmasını memnuniyetlekarşıladığını belirterek, “Türkiye,sayın Cumhurbaşkanımızın 9 Mart’taBrüksel’de AB Konseyi ve KomisyonuBaşkanlarıyla da mutabık kaldıklarıüzere, AB ile ilişkilerin üyelik süreciniilerletecek ve yeni koşul ve sınamalarıda dikkate alacak şekilde gözden geçirilmişbir 18 Mart mutabakatı anlayışıylailerletilebileceğine inanmaktadır.”değerlendirmesinde bulundu.“Ateşkes Konusunda MutabıkKaldık”Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler veGüvenlik Politikası Yüksek TemsilcisiJosep Borrell, Dışişleri Bakanı MevlütÇavuşoğlu ile Libya’da ateşkes içinbirlikte çalışmak konusunda mutabıkkaldıklarını bildirdi.Borrell, sosyal medya hesabından,Çavuşoğlu ile yaptığı telefon görüşmesineilişkin açıklamada bulundu.Türkiye’nin görüşüldüğü 13 Temmuztarihli Dış İlişkiler Konseyi toplantısıve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerinardından Çavuşoğlu ile telefongörüşmesi yaptığını belirten Borrell,şunları kaydetti: “Gerilimin düşürülmesive gayriresmi GymnichKonseyi öncesinde görüşmek üzeremutabık kaldık. Ayrıca Berlin Süreciçerçevesinde Libya’da ateşkes içinbirlikte çalışma konusunda anlaştık.”Borrell, Libya Başbakanı Feyyazes-Serrac ile de telefonda görüştü.Görüşmeye ilişkin mesajında Borrell,Sirte ve Cufra’da gerginliğin azaltılması,ateşkesin sağlanması ve petrolüretiminin acilen devam etmesininortak öncelikler arasında yer aldığınıbildirdi. Borrell, “Libya’nın birliğininsağlanması için tüm tarafların samimitaahhütleri ile Berlin süreci içinde çatışmanınsonlandırılması için birlikteçalışmalıyız.” ifadesini kullandı.